Çanakkale İlimiz, dokuz bin dokuz yüz otuz üç kilometre kare toprağa sahip iki yarımada üzerinde kurulmuş ( Gelibolu Yarımadası Avrupa yakasında, Biga Yarımadası Asya yakasında) bir İl'dir...
Önemli bir su yolu olan Çanakkale Boğazı, Çanakkale Savaşları, Çaka Bey'in gömüldüğü yer ve antik çağların en büyük savaşlarından birisi olan Truva ( Troia, Wilusa) da bu il sınırları içindeki önemli tarihi olaylardır. Otuz dört kale, yetmiş kadar antik kent ( tespit edilen) bu coğrafyada bulunmaktadır. Tesadüfen bulunan yerleşim alanları da bulunmaktadır... Toplamda yüz altmış yedi antik şehir adının bu coğrafya içinde bulunduğu tespit edilmiş ve yüzey araştırmaları tam bitmediği için de tespit çalışmaları günümüzde de devam etmektedir...
İlimizde Kaz Dağları, Ağı Dağı, Yumru Dağları( Biga Dağları), Gönen Dağları ve Avrupa tarafında da Koru Dağları silsilesi önemli yükseltilerdir.
Yine, Biga Ovası, Ezine Ovası, Peren Ovası, Evreşe Ovası, Agonya ( Yenice) Ovası gibi ovaları bulunmaktadır... Ayrıca, Kocabaşçayı, Sarıçay,
Karamenderes Çayı, Tuzla Çayı, Kavak Çayı, Kepez Çayı, Kirte Çayı, Musaköy Çayı, Umurbey Çayı, Bayramdere Çayı, Akçin Çayı, Mıhlı Çayı gibi akarsuları vardır...
Doğal güzellikleri, tarihi müktesebatı, insan kaynakları açısından da çok önemli bir İl'dir...
Bu kadar güzel bir İl, metalik madencilik, termik santral, taş ocakları, enerji üretiminde de RES, JES, GES şirketlerinin hücumuna maruz kalmıştır...
Bu yöre, on altı termik santral, on dört altın madeni, Tuzla Çayı çevresinde beş JES, ekoturizm adı altında da( yaklaşık dört yüz elli kadar) imar için rantsal çıkar hücumuna uğramaktadır...
Ayrıca, ÇED raporu gerekmez kararı verilen onlarca farklı iş yeri de faaliyet için aktif çalışmalar içindedir.
Bu durum tespitinden sonra da Marmara Denizi'nin kirliliği de ayrı bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır...
Doğal güzelliklerimizi ortadan kaldıracak, metalik madenciliğin biri faal( Lapseki- Şahinli) ve birisi de ÇED raporu oluşturup GSİ ruhsatı almış olan Ağı Dağı Altın-Kurşun Madeni için çevreye vereceği zarar konusu gözardı edilmektedir.
Bu yöreyi tanımak gerekir...
Ağı Dağı, Biga Yarımadası 'nın güneybatı kısmında, doğu-batı yönünde uzanmaktadır. Doğu-Batı yönünde, yaklaşık on bir kilometre, Kuzey-Güney yönünde ise on altı kilometre uzunluğunda bir alanı kaplamaktadır. Bu alan Çan-Bayramiç arasında kalmaktadır. 1/25000 ölçekli Türkiye Topoğrafya haritalarının
İ 17-bl,b2,b3,b4 paftalarında yer almaktadır. Morfolojik alan, dağ, tepe, ova, derelerdir. En yüksek yeri güneydeki Ağı Dağı(989m), en alçak yeri kuzeydeki Höyücek Mevkisi'dir(84m). Bu saha(84-989), metreler arasındaki yükselti basamaklarından meydana gelmektedir. Genel olarak kuzeyden güneye doğru gittikçe yükselti artmaktadır...
Buranın en önemli akarsuları Katran Deresi, Karaköy Deresi, Gölcük Deresi, Ozancık Deresi ve Uzunalan Deresi 'dir...
Bu bölgenin önemli yerleşim yerleri Alibey Çiftliği, Bardakçılar, Bilaller, Büyükpaşa, Cicikler, Dereobası, Etili Köyü, Göle Köyü, Kanlıoba, Keçiağılı, Küçükpaşa, Ozancık, Söğütalan, Tepeköy, Uzunalan, Muratlar, Halilağa, Osmaniye, Yanıklar, Yaylacık, Söğütgediği köyleridir.
Kaz Dağlarında yetmiş dört endemik bitki bulunurken Ağı Dağı ve çevresinde on yedi endemik bitki bulunmaktadır.
Bu kadar çok zengin floraya sahip olan bu bölgede, faaliyet gösterecek madenin yeraltı sularına etkisi, maden sonrası morfolojik yapıya etkisi, madenin sosyolojik yapıya etkisi, maden sonrası sosyo- ekonomik yapının durumu tam tespit edilmiş, değildir...
Ayrıca , bu bölgede arkeolojik yüzey taraması da bitirilmiş değildir... Bu yüzden madenin faaliyete geçmesi çevresel bir yıkımı da getirecektir...
İncelediğimiz ÇED raporunda,
1- Sirkadyen etki incelenmemiştir...
2-Nikola Tesla dalgaları konusunda bu bölge için bir çalışma yapılmamıştır.
3- Zeeman etkisi incelenmemiştir.
4-Manyetik alan değişikliği konusu hiç çalışılmamıştır.
5- Göçmen Kuşların rotası ve yaban hayatı konusu hiç çalışılmamıştır.
6- Hayvancılıkla geçim temin eden köylülerin maden çıkarılması çalışmasıyla üç köy haritadan silinecek yedi köy de doğrudan etkilenecek ve diğer köyler de olumsuz etkilenecektir. Toplam yirmi köyü etkileyecek olan bu faaliyet sonucu, köylülerimizin mezarlıkları bile yok olacağına göre, bu yıkımı yapma hakkını neteden almaktasınız, diye ayrıca sormak da gerekir...
7 - Yöredeki endemik bitkilerin yok olmaması için ne gibi tedbirler alınmıştır.
8- Yöre çölleşeceğine göre bu yörede yaşayan insanların içme suyunu nasıl karşılayacaksınız?
9-Maden üretimi bittikten sonra, yöre insanının gelir düzeyini artıracak ne gibi tedbirler aldınız?
Yukarıda sıraladığımız sorularımıza makul ve geçerli cevap almadığımız ve bizim denetlemediğimiz hiçbir faaliyetin yapılmasını kabul etmediğimizi, muhataplarımıza iletiriz.
Kamuoyuna duyururuz... 11-12-2024