Enez zamanında, zengiiiin bir liman kenti imiş...

Orta çağda, Bizans İmparatorluğuna bağlı ikeeeen;
 
Bir Bizans Prensesinin çeyizi olarak Cenevizlilere verilmiş:)
 
Bunu:
 
Bilhassa yazdım..
 
Ne çeyiz ama...
 
"Ceneviz gibi adam"  diye Çanakkale'mizin dilinde bir deyim vardır.
 
İri-yarı olan adamlar böyle anılırdı...!
 
Cenevizlilerin burada kurduğu Derebeylik rahat durmayınca daaaa;
 
14.yüzyılda Osmanlı üstünlüğünü tanıdı.
 
Semadirek ve  Gökçeada / İmroz adalarını da bu esnada fethetti dedelerimiz.
 
1456’da karadan ve denizden kuşatıldı.
 
Osmanlı filo komutanı Yunus Kaptan idi..
 
Zamanın derebeyi bırakıp herşeyi kaçtı.
 
Has Yûnus Bey dedemiz fethi genişletip Taşoz ve Limni Adalarını da aldı.
 
Evliya Çelebi gezginci meslekdaş dedemiz 17.yüzyılda, Enez’i gelişmiş bir liman kenti olarak görmüş ve anlatmış...
 
Enez:
 
1926 yılında Keşan’ın bir bucağı iken 1953 yılında ilçe oldu.
 
Accaip LONGOZ ORMANLARI var...!
 
Bu aralar longozlar meşhur.
 
Sazlık ve bataklık yerlere longoz deniyor ya en âlâsı Enez de var.
 
Enez'in:
 
Doğu yarısında Saroz Körfezi var.
 
Kuzeyinde ise Pelin Yaylası uzanıyor.
 
Manda yoğurdu meşhur.
 
Yemeden dönmemek lâzım...
 
Meriç Nehri burada kocamaaaan bir delta ile denize dökülüyor.
 
Birçok da dereleri var Enez'in.
 
Sulama kanalı gibi güzel ve düzgün akıyorlar sanki.
 
Platin, Gökgür, Ayana, İncirlidere adlı dereler....
 
Doğal gölleri Çeltik, Dalyan, Küçük Tuzla, Bücürmene ve Taşaltıyı gezmelisiniz.
 
Enez hemen şuracıkta.
 
Varın gidin...
 
Sabah erken yola çıkınca akşama biter geziniz.
 
Vaktiniz kalırsa İpsala sınırkapısına da varın.
 
Karşı taraftaki Yunanistanı da görmüş olursunuz.
 
Sorduğum 10 Çanakkale ' liden biri ancak görmüş Enez'i.
 
İmkânsızlık değil, nasıl olsa gideriz anlayışı ile adalarımız Bozcaada ile Gökçeada'ya gitmediğimiz misâli  :)