Dursun Çavuş'u kimse bilmez... Bilenler de belki unuttu...
Dursun Çavuş'u kimse bilmez...
Bilenler de belki unuttu...
Asıl adı Şükran( Gülüşan)...
Giresun,Görele,Maksutlu Köyü'nden...
Ben kendisini 1964 yılında görmüştüm...
Orta boyda, hafif balık etinde,çok ciddi bir yüz hattı... Size güven veren bir yüz ifadesi vardı...
Üstünde, haki asker kıyafetiyle gezerdi...
Annemle ayak üstü konuştular...
Ben :
--- Bu kadın neden asker elbisesi giyiyor?,diye sordum .
Annem, o savaşa katılmış bir kahramandır...
Madalyası da var,dedi...
Ben,kadının asker olmasını pek düşünemedim...
Allah! Allah!
Kadın, hem de asker,diye düşündüm...
Hayret etmiştim...
Dursun Çavuş, Kafkas Cephesi savaşlarında,askerlik şubelerinden asker istendiğini duyunca, erkek kıyafeti giyerek savaşa katılmış... Gözü kara, iyi ata binen bir asker olmuş... Diğer askerleri de cesaretlendirir bir tavırla savaşırmış... Çok yararlı işler yapmış.
Önce Onbaşı,sonra Çavuş rütbesi almış...
Daha sonra savaş bittiğinde, terhis sırasında kadın olduğu öğrenilmiş...
Ankara'dan kendisine madalya gönderilmiş...
Kahraman bir Türk Kadını...
Her zaman savaşa hazır bir tavır içinde...
Savaş var ,dense en önde o gidecek...
Çok dürüst ve adaletli bir kişiliği vardı.
Herkes ,biraz şaşkınlıkla birlikte, ona derin bir saygı içindeydi...Kimseyi kırmaz, daima doğrunun yanındaydı...
Ölüm tarihini hatırlamıyorum...
Soyadı kanunuyla birlikte, Maksutoğlu Soyadını almış...
Bu kahramanımız hakkında, Uğur Bilgi kardeşimiz bir kitap hazırlıyordu,ne oldu bilmiyorum...
Durağı cennet olsun...
******
Dursun Çavuş'u neden yazdım?
Televizyonlarda, Kadına Şiddet uygulamalarını protesto yürüyüşlerini görünce ,şaşırıyorum...
Evde, evin hanımı, çocuklarının büyütücüsü, bahçede ürün yetiştiricisi, hayvanlara bakıp çobanlık yapan ve bir de, ülke tehlikedeyse hiç düşünmeden cepheye gidip savaşan Türk Kadınına nasıl şiddet uygulanır ,anlamış değilim... Bu kadın Ya Hu! Kadın... Var oluş sebebimiz...İnsan var oluş sebebine kıyar mı? Şiddet uygular mı?
Hatta, böyle bir kavramın, Türk toplumu içinde ,bir kavram olarak düşünülmesine bile tahammül edemiyorum...
Bu gün, Türkiye Cumhuriyeti varsa, bu Türk kadınının fedakârlığı sayesindedir...
Bizim toplumumuza neler oluyor ki, bu tür kavramları konuşup tartışıyoruz?
Çok üzülüyorum!
Lütfen !
Yeniden bir eğitim seferberliği yapıp toplum kalitemizi artıralım...
Kadını, toplumumuzun her safhasında güçlü kılalım ... Hatta, pozitif ayrımcılık yapalım...
Annemiz, eşimiz, kız kardeşimiz, kızımız için şiddet duygusu nasıl gelişir ? Anlamakta zorluk çekmekteyim...
Dileğim o ki, Türkistan'da nasıl hep birlikte var olmak için yaşıdıysak ve yaşıyorsak ,aynı duyguları 21. Asra da taşıyalım...
Bu yüz yıl, "Türk Kadınını baş taçı etme yüz yılı" olsun,derim...
Kadına şiddet uygulayan varsa ki, var...
Bilin ki, bunu yapanlar Türk değildir...
Başka milletin veya başka kültürün insanıdır...
Son sözüm de, beylere...
Beyler,
Kadına şiddet uygulamak aklınızdan bile geçmesin!
Bu konuda, kadim kültürümüz adına gerçekten Türk olun...
Türk olursanız, bu tür kavramlar, toplumumuzda yaşayamazlar ve sözlüklerde yer almazlar...
Evet, Türk olun...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...