ESKİ KIPÇAK TÜRKÇESİ - TÜRKİYE TÜRKÇESİ
ESKİ KIPÇAK TÜRKÇESİ - TÜRKİYE TÜRKÇESİ
TÜRKÇE KÖKENLİ “KÖKTEŞ SÖZLER SÖZLÜĞÜ” (13. - 15. yüzyıl):
yerdeş (ad) = Yerdeş, bir yerden, bir şehirden olan (hemşehri), yurttaş (vatandaş, hemvatan) (Kİ, TA, TZ) bkz. yerdaş.
KİTÂBÜ’L-İDRÂK Lİ-LİSÂNİ’L -ETRÂK
Yazan: EsîrüddinEbîHayyân el-Endülüsî: - (1312) –
Çevirerek yayımlayan: Ahmet Caferoğlu. İstanbul - 1930. – (Kİ)
KİTÂB-I MECMÛ-I TERCÜMÂN-I TÜRKÎ VE ACEMÎ VE MUGALÎ – (TA)
ET-TUHFETÜ’Z-ZEKİYYE Fİ’L-LÜGATİ’T-TÜRKİYYE – (TZ)
yerdaş (ad) = Yerdeş, bir yerden, bir şehirden olan (hemşehri), yurttaş (vatandaş, hemvatan) (BM, DM). bkz.yerdeş.
KİTÂBU BULGATÜ’L-MÜŞTÂK FÎ LÜGATİ’T-TÜRK VE’L-KIFÇAK – (BM)
ED-DÜRRETÜ’L-MUDİYYE Fİ’L-LÜGATİ’T-TÜRKİYYE –(DM)
--- --- ---
B) EŞ DÖNEMLİ SÖZ VARLIĞI: ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ:
& KARLUK - UYGUR LEHÇE ÖBEĞİ:
ÇAĞDAŞ UYGUR TÜRKÇESİ - TÜRKİYE TÜRKÇESİ
TÜRKÇE KÖKENLİ “KÖKTEŞ SÖZLER SÖZLÜĞÜ”:
yerdeş, yérdeş (ad) “seyrek kullanılır” = Yerdeş (hemşehri). bkz.jutdaş, yurtdaş / yutdaş; hemşeher. < “yérdeş” D. L. T. -1072 yılı-; “Türkçesi”
yerleş, yérleş (ad) = Başka bir yerden gelip bir yerde uzun süre yaşayan.
--- --- ---
ÖZBEK TÜRKÇESİ - TÜRKİYE TÜRKÇESİ
TÜRKÇE KÖKENLİ “KÖKTEŞ SÖZLER SÖZLÜĞÜ”:
yérdåş (ad) = “seyrek kullanılır” Yerdeş (hemşehri), yurttaş. bkz.yurtdåş.
--- Ek bilgi: Özbek Türkçesinin en büyük sözlüğü olup 1981 yılında yayınlanan “ÖZBEK TİLÏNÏNG İZÅHLİ LÜĞATÏ” adlı sözlükte yok. Ancak, Özbekistan’ın birçok yerinde, yöresinde, Afganistan’daki Özbeklerde, İstanbul’daki Özbeklerde, İstanbul Kadırga semtindeki yaşlı Özbeklerde, Adana’nın Yavuzlar mahallesindeki “Türkistanlılar Birleşme - Dayanışma” derneğinde bu sözü işittim, yazdım.
ÖZBEK ATASÖZLERİNDE YERDEŞ, YÉRDÅŞ:
Yérsuvlibolsä, yérdåştoq
Yurt birlik bolsä, yurtdåştinç.
[Yer sulu olursa, yerdeş tok
Yurt birlik olursa, yurttaş dingin.]
Yérdåşåç, xånåç
Yérdåştoq, xåntoq.
[Yerdeşler aç ise, han açtır,
Yerdeşler tok ise, han toktur.]
Uruşköpyérdä, yérdåşyoq (/ åz)
Uruşyoqyérdä, yérdåşköp.
[Savaşın çok olduğu yerde yerdeş yok (/ az),
Savaşın olmadığı yerde yerdeş çok.]
--- --- ---
& KUMAN - KIPÇAK LEHÇE ÖBEĞİ:
KAZAN TATAR TÜRKÇESİ - TÜRKİYE TÜRKÇESİ:
*TÜRKÇE KÖKENLİ “KÖKTEŞ SÖZLER SÖZLÜĞÜ”:
cirdeş (ad) = Yerdeş (hemşehri). bkz.yaktaş.
--- --- ---
KAZAK TÜRKÇESİ:
jérles (ad) = Yerdeş (hemşehri).
--- --- ---
KIRGIZ TÜRKÇESİ:
cérdeş (ad) = Yerdeş (hemşehri). bkz.mekendeş.
--- --- ---
KARAÇAY - BALKAR TÜRKÇESİ:
cérdeş (ad) = Yerdeş (hemşehri).
--- --- ---
& OĞUZ - TÜRKMEN LEHÇE ÖBEĞİ:
Azerbaycan, Türkmen ile Gagauz Türkçelerinde “YERDEŞ” sözü yok.
TDK sözlüğünde yer almış olsa da Türkiye Türkçesinde de unutulmuş.
Buna karşılık sözlükte yer alması Hüseyin Nihal Atsız’ın romanında bu sözü kullanarak işlekleşmesini, sıklıkla kullanılmasını umduğu gibi Türk Dil Kurumunun da bu Türkçe sözün yerleşmesini istediğini gösteriyor.
TÜRKİYE TÜRKÇESİ
TÜRK DİL KURUMU SÖZLÜĞÜ – TDK yayınları – 1988 yılı:
yerdeş (ad) = Memleketli.
“Arkadaşı, yerdeşi, bölükbaşı Evren, koca yiğit sırtüstü yatıyordu.” – DELİ KURT – Nihal Atsız.
Hüseyin Nihal Atsız, romanlarında, yırlarında, dil, edebiyat yazılarında sözlerin Türkçe anlamdaşlarını, kullanılmayan, unutulmuş Türkçe sözleri kullanan başarılı bir yazar, çok başarılı bir Türk bilimcidir. Türkçülüğü, ilk önce “Dilde Türkçeleşme” olarak gören, bunun için gereğini yapan bir ülkü kılavuzudur.
H. N. Atsız’ın izinden gittiğini söyleyen, ancak Türkçe anlamdaşları varken, bu Türkçe anlamdaşlar Türkiye Türklerini, Türkçeyi Eski Türk lehçeleri ile Çağdaş Türk lehçelerine bağladığını, en büyük köprü olduğunu bile bile Osmanlıca döneminde dilimize girmiş alıntı, “BÖLÜCÜ SÖZLERİ” kullananlar Atsız Beğ’inülküdeşi, izdeşi değil, Türkçülerin içine sızmış birer çaşıttır (ajandır).