.

Semih Dülger, Ahilikle ilgili önemli bir paylaşımda bulunmuş.  Biliyorsunuz bu gelenek artık günümnüzde yok. Bu yüzdendir ki kaliteli işler de yapamıyoruz. Bu konu her yönü ile ele alınmış. Bu yüzden sizlerle paylaşmak istedim.
Bilgi edinmeniz dileği ile.
Ahilik, Ahi Evran Hazretleri tarafından Hacı Bektaş-ı Veli’nin tavsiyesiyle kurulan esnaf dayanışma teşkilatıdır. Horasan Kökenli olup Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu’da yaşayan Türkmen halkın sanat, ticaret, ekonomi gibi çeşitli meslek alanlarında yetişmelerini ve gelişmelerini sağlayan, onları hem ekonomik hem de ahlaki yönden yetiştiren, çalışma yaşamını iyi insan meziyetlerini esas alarak düzenleyen bir kuruluştur. Ahiliğin kendi kurulları vardır. Günümüzün esnaf odalarına benzer bir işlevi olan Ahilik iyi ahlakın, doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin kısacası bütün güzel özelliklerin birleştiği bir düzendir. Ahiliğin kurucusu Ahi Evran’a Ahi Baba da denir.
Ahi sözcüğünün kökeni hususunda esas olarak iki görüş bulunmaktadır. Bu görüşlerden ilki sözcüğün Arapça kökenli olduğudur. Buna göre Ahi sözcüğünün anlamı “kardeşim”dir. Bu görüşü savunanların temel dayanağı, Ahiliğin, ilk olarak Araplarda ortaya çıkan Fütüvvet Teşkilatı temelinde oluştuğudur. Dolayısıyla sözcüğün kökeninin Arapça olması gerektiğidir. İkinci görüşe göre ise; Ahi sözcüğü Türkçe “akı” sözcüğünün zamanla değişimi sonucu oluşmuştur. Bu görüşün dayandığı temel nokta ise eski Türkçe metinlerdir. Bu metinlerde “akı” sözcüğü cömert, eli açık anlamlarında kullanılmıştır.
AHİLİK TEŞKİLATI ÖZELLİKLERİ VE FAYDALARI
Ahilik bazı insanlar tarafından Osmanlı Devletine zarar vermiş bir kuruluş ve oluşum olarak varsayılsa da aslında Ahilik Teşkilatı’nın Osmanlı Devleti’ne yararı oldukça fazladır.
Ahi Teşkilatı 13. yüzyılda kurularak Osmanlı Devleti’nin kalkınmasına ve süregelirliğine büyük ölçüde katkı sağlamıştır. Bunun sebepleri genel olarak doğru yönetim biçimi, doğru üye seçimi, doğru ceza verimi, doğru denetim ve doğru eğitim başta gelmek üzere sıralanabilir. Bazı insanların düşünceleri karşı yönde olsa da teşkilat kesinlikle Osmanlı Devleti’ne yararlı olmuştur.
 
AHİLİK TEŞKİLATINDA HİYERARŞİ NASILDIR?
Ahilik teşkilatı sayesinde bir çok araştırmacı ve devlet adamı yetişmiştir. Bu devlet adamları ve araştırmacıların belli bir manevi güce ve bilgi düzeyine sahip oldukları zaman ülkeden başka ülkelere göç ettikleri ve ülkeyi terk ettikleri iddia edilmektedir. Bu iddia birçok sebepten ötürü yanlış ve anlamsızdır. Bu sebeplerden ilki teşkilattaki kast sistemidir. Teşkilatta gücü yerinde insanlardan oluşan 4 farklı kast bulunmaktaydı ve bu kast düzeylerinin adları yamak, çırak, kalfa ve üstad idi. İnsanlarının kast düzeyi atlaması yapması için çok çalışması ve genel olarak büyük bir suç işlememiş olması gerekmekteydi. Yani insanların hem yıllarını harcayarak rütbe atladıkları bu düzeni birden bırakması hem de aynı anda ülkelerine ihanet etmesini beklemek biraz mantık dışı olurdu. Ahilik teşkilatı ayrıca 3 farklı güçsüz sınıfı içermekte ve bu sınıflar da iş sırasında bir kaza geçirmiş ve benzeri sorunlar yaşamış insanlara bakmaktaydı. Yani bu insanların bu sistem sayesinde hayatları güvendeyken başka bir ülkeye ne yaşayacağını bilmeden gitmesini bekleyemeyiz.
 
Devam Edecek..