.
Alanda arkadaşlarımızla keşif yürüyüşü...
Böyle 25 yürüyüş gerçekleştirmiş olduk...
Bu arada çok kıymetli arkadaşlarımız Alaattin Saraç ve Mehmet İçer'i kaybettik...
Durakları cennet olsun...
Bu haftaki yürüyüşümüzü, Mehmet İçer adına Anadolu yakasında yapacağız...
İlgi duyan arkadaşlarımızı bekleriz...
ÇAK grubundan ayrıntıları öğrenebilirsiniz...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
Balkanlar...
Gökhan Karataş'ın bir paylaşımı...
Bunu daha önce de paylaşmıştım...
Biz, Çanakkale' de bir Balkan Şehitliği yapmalıyız...
İşte güzel bir örnek...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
Şimdi Aradığımız Adam Var mı?
Mehmet Akif,babasının ölümüyle öğretim hayatına Baytar Mektebinde devam eder.
Sınıfında,Yahudi Simon ve Ermeni Agop çok çalışkan öğrencilerdir.
Mehmet Akif, bilgi açısından onlardan geri olduğunu görür.
Okulda bu iki kişiyi geçecek kimse yoktur.
Bu onun gururunu kırar...
Çok çalışmaya başlar...
Normal öğrencilerin çalışmasının iki misli bir çalışma içinde,gecesini gündüze katarak çalışır.
Bütün derslerde onları geçer ve okulu birincilikle bitirir.
Simon değil ama,Agop çok güçlü bir yapıya sahiptir. Önüne gelen hangi kişi olursa olsun,onları güreşte yener.
Bileğini büken kimse çıkmaz...
Mehmet Akif,bir gün okula gider.
Orada,Agop ,Fatih'ten Mehmet Akif'in arkadaşı olan Hüseyin Avni ile güreş tutmak ister ve güreşirler.
Agop,güçlü yapısıyla Hüseyin Avni'yi ,elenseleriyle sersemletir.
Bahçeyi dört döndürür.
İdman mahiyetindeki bu güreş ,idman olmaktan çıkmış ve onu boyunduruğa alıp ezmektedir.
Nasıl olduğu anlaşılamayan bir elense ile Hüseyin Avni'yi öyle bir savurur ki ,Hüseyin Avni yüzükoyun kapaklanır. Ağzından ve dişlerinden kan boşalmaya başlar.
Bunu gören Mehmet Akif,dayanamaz Agop'a seslenir:
---- Gel Agop,biraz da ikimiz idman yapalım!
Bu güreşi Mehmet Akif şöyle anlatır:
"--- Tereddüt edemedi.Arkadaşlarımın intikamını almak üzere Agop'u tek çapraza aldım. Meydan genişti. Belki on beş yirmi adım sürüdüm. Nihayet kavi rakibim tutunamadı. Elleri üzerine yüzü koyun kapaklandı. Bu sefer çok iyi kullandığım kündeye aldım. O koca Agop'u kaldırarak öyle bir çevirdim ve sırtını yere getirdim ki bütün bunlar bir buçuk iki dakika içinde olmuştu. Ermeni ne olduğunu şaşırmıştı.
Kıpkırmızı olmuş hâlâ yerinde oturuyor,önüne bakıyordu. İşte o zaman etrafı şiddetli bir alkış tufanı çınlattı.Agop'u tam manasıyla mağlup etmiştim. Hiç sesini çıkarmadı. Yavaş yavaş yerinden kalktı,kafası önünde kös kös mektebin kapısından içeriye girerek kayboldu.
Bu arada, riyaziye hocamız Ekrem Bey vardı. O da bu hadiseye şahit olmuş, Muhterem İhtiyar o kadar sevinmiş,o kadar heyecanlanmış idi ki: Yahu Agop'u kaldırdı,savurdu,attı. Agop kalkar mı? Diye bağırıyor,tuhaf tuhaf hareketler yapıyordu."
Mehmet Akif, Türk'ün sırtının yere gelmesine hatta,kanının akmasına tahammül edemez. Kendisinden cüsse olarak çok büyük olan rakibini de bu hınçla yener.
******
21. Asrın ilk çeyreğinde ,sona doğru giderken dileğim,Mehmet AKİF' in yaptığı gibi,
düşmanlarımızın yenilmesidir,yok edilmesidir.
20. Asrın başında,Mehmet Akif vardı. Mustafa Kemal vardı...
Ha! Bunları yapacak şimdi birisi var mı?
İşte bu sorunun cevabını bulmalıyız,derim.
2018 yılını bu duygularla yaşayalım,derim.
******
Düşünmeye devam...