.

"Abdülhamit bir dehaydı... İttihatçılar devleti yıktı... Hepsi, dış güçler, Mason ve Yahudilerle işbirliği yaptı. Selanik dönmeleriyle birlikte yeni devleti kurdular, söylemine birkaç söz..."
 
Burada anlattıklarınızın bir kısmı ki, dış güçler meselesi doğru... Ama kimler dış güçlerle işbirliği yaptı, bunu iyi incelemek gerek... Abdülhamit deha'dır, sözü yanlış...
Deha, kendisini halle gelenleri tanıyıp birer birer yan odaya alıp astırmakla olunurdu...
Dirayeti yoktu...
İttihatçıların toplamı ne kadardı...
O dönemin Hoca Efendileri Abdülhamit için kıllarını kıpırdatmadı... Yahudi, Mason ve Dönmelerin merkezi Selanik kavramı doğru... 31 Mart Faciasında, Hareket ordusu gelerek devlet düzenini tesis etti... Yoksa, devlet 13 Nisan 1909'da yıkılmış olacaktı...
Sarayı, kapıkulu dahil kimse korumadı...
Eğer , Mahmut Şevket Paşa olmasa, Abdülhamit linç edilerek öldürülürdü... İttihatçılar, Abdülhamit 'e saygıda kusur etmemiştir...
İttihatçılar, Meşruti bir yönetim istiyordu... Onlara göre, bir parlamento olmalıydı... Padişahın bir kısım yetkilerini Hükümet almalıydı, kararındaydılar...
Balkan Savaşlarının oluşmasında, İttihatçıların tecrübesizliği etkili olmuştur... Ama, savaşta da en çok İttihatçılar başarılı mücadele yapmıştır... Edirne'nin alınışı tamamen İttihatçıların başarısıdır...
Abdülhamit, İngiliz ve Rus işbirliğini görememiştir... Bununla ilgili tedbir alamamıştır... Abdülhamit'in bu tavrı İttihatçıların sayısını artırmıştır... Ülke elden gidiyor tavrı, İttihatçıların milli duygularını kamçılamış ve Abdülhamit'in etkisiz politikası onları güçlendirmiştir.
 
Tarih, Londra Merkezli, Moskova Merkezli ve yapılabilirse Ankara Merkezli okunur... Sadece belgeler önemli tavrı, belgenin doğru olmasıyla önem kazanır... Sahte ve uydurma belge ile tarih olmaz... Sadece hatıratta tarih değildir...
 
Duyun- u Umumiye kurulduğunda, bu İttihatçıların bir kısmı daha babalarının belindeydi... Veya yeni doğmuşlardı... Tunus, Kıbrıs, elden çıkmıştı... Sırplar, Romenler Bağımsız devlet olmuştu... Bulgarlar özerk olmuş ve 2. Meşrutiyetle de bağımsız oldu...
1. Dünya Savaşına girmemek için bu cemiyetin 13 girişimi olmuş, bunu ne İngilizler, ne İtalyanlar, ne Ruslar, ne Avusturya-Macaristan devleti ve ne de Almanlar kabul etmemiştir... Çünkü sofrada paylaşılacak yemek Osmanlıydı... Yani, biz 1. Dünya Savaşında galip gelseydik Almanların sömürgesi olacaktık...
Ayrıca, devletlerin yıkılma sebebi olarak da çağa ayak uyduramamaları önemli bir etkendir ve Osmanlı bu yüzden yıkılmıştır... Bilim, fen ve teknolojide sıfır olan Osmanlı zaten yıkılacaktı... Zır cahil bir toplum halindeydik... Birlikte hareket etmesini bilmiyorduk... Daha eğitimli topluluklar bizim topraklarımızda kendi devletlerini kurmuş oldu... Biz, toplumun kalitesini geliştiremedik... Deha dediğiniz kişi, İttihatçıları yanına alır, ülkeyi düzlüğe çıkarırdı... Bunu da başaramadı... Bir de, İttihatçı karşıtları, Hoca Efendiler asıl onlar İngilizlerle iş tuttular... Medrese talebeleri savaş meydanlarına gitmediler... Onlar askerlikten muaftı...
Cumhuriyeti kuranlar da, Abdülhamit döneminde yetişmiş aydınlar ve askerlerdir...
 
Okullaşmayı geliştirmeye çalıştı, denirse bu doğrudur... Okuyan araştıran bir nesil geldi ve bunlar hep savaştı... Bu savaş neredeyse 12 yıl sürdü...Yine bunlar, Milli bir devlet kurmuş oldular.. Paşa, Cumhurbaşkanı olduktan sonra hiç yurt dışına gitmedi... Az ve eğitimsiz nüfusla başarılı işler yapmaya çalıştı... Abdülhamit gibi borçlanmadı... Borç alan emir de alır, düsturuyla hareket etti... Hiç borç almadı ve 15 yıllık yönetiminde de 9 yıl denk bütçe ve 6 yıl fazla veren bir bütçe yapılmış oldu...
Bir de 1929 ekonomik buhranı da çabası ...
 
10 Ağustos 1920 meşum anlaşmasını kabul eden İstanbul, zaten ben artık devlet değilim, demiş oldu...
24 Temmuz 1923 anlaşması ise bizi var etmiş oldu... Daha Anzavur'u, Ali Galip'i, Şeyh Sait'i, Ağrı isyanlarını da saymıyorum... Paşa, hem iç isyanlarla hem de İstanbul hükümetinin aptallıklarıyla uğraşmak zorunda kaldı... Vatan tehlikeye düşünce de o İttihatçılar cephelerdeydi...
 
Ha! Lozan Tutanaklarını ve Lozan Telgraflarını okursanız... Kim İngiliz muhibbi, kim değil görmek mümkün...
Yine de bize göre, 19. Asrın en büyük devlet adamı 2.Abdülhamit'tir. 20. Asrın en büyük devlet adamı da Paşa'dır...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...