Daha önce,ilk paragraflarına cevap yazdığım bu saçma yazının diğer paragrafı da yanlışlarla doludur. Şimdi önce ilgilinin paragrafını okuyalım...
Daha önce,ilk paragraflarına cevap yazdığım bu saçma yazının diğer paragrafı da yanlışlarla doludur. Şimdi önce ilgilinin paragrafını okuyalım...
"4 senelik harb Osmanlılar için 9 sene sürdü. Türk tarihinin en büyük felâketlerinden biri olarak tarihî hâfızamıza kazıldı. Bu uzun zaman içinde, ordunun yüz akı olacak bir-iki lokal çatışma kazanıldı. 1915 Çanakkale Deniz Muharebeleri bunlardan biridir. Çanakkale Boğazı'na dayanan İngiliz ve Fransız gemilerinin gayesi, hem Almanya ile savaşan müttefikleri Rusya'ya yardım etmek; hem de İstanbul'a girerek, Osmanlı Devleti'ni teslime mecbur bırakmaktı. Osmanlı ordusunda vazifeli Alman kurmaylarının dehası ve Osmanlı askerlerinin kahramanlığı sayesinde, güçlü düşmana karşı emsalsiz bir muvaffakiyet elde edildi. Ama bu zafer, fayda yerine zarar getirdi."
1. Dünya Savaşı, eğer Lozan'da bitti diyorsak o zaman sekiz değil dokuz sene sürdü diyebiliriz. Eğer, 9 Eylül 1922 savaşın sonu olarak alınırsa sekiz yıldır,diyebiliriz. Biz Balkan Savaşlarıyla birlikte tehlikeli dönem başlamıştır, deriz. O takdirde,Lozan'a kadar on bir yıl tehlikeli dönem var demek mümkündür.
Balkan Savaşları için tarihimizin en felaketli dönemiydi ,demek mümkündür. Bunu dönemin belgelerinde ve anlatılanlarda izlerini buluruz.
Burada; ilgili zat, bir-iki lokal çatışma kazanıldı ,diyerek yapılan mücadeleleri küçümsemektedir.
Haritada yerini bile gösteremeyecek olan bu zat, Galiçya'yı,Makedonya'yı, Romanya Cephesini hiç bilmemektedir.
Yakup Şevki Bey( Galiçya), Abdülkerim Paşa( Makedonya), Mustafa Hilmi Bey( Romanya) gibi isimler ,bu zatın lügatinde yok.
Sadece Galiçya için Süleyman Nazif'in Irak-ı Fırak ve Galiçya adlı eserini okumasını tavsiye ederiz.
Yine, Kut-ül Amare, Medine Müdafaası, 1. Gazze Savaşı çok başarılıdır.
Bizim Anadolu'dan uzaklaştıkça lojistik desteğimizin azalması ve zamanında malzeme ,cephane tedarik edemememiz daha başarılı olmamızı engellemiştir.
Burada asıl sorun, Kut-ül Amare'de esir aldığımız İngilizlerin yerine, İngilizler on bir gün içinde tam donanımlı bir tümen askeri İngiltere'den getirirken bizim kendi toprağımıza,İstanbul'dan elli dört günde ulaşmamız asıl yenilgimizi hazırlamıştır. "Hazar"da yeterince hazırlıklı olmazsanız,"Sefer"de de başarılı olamazsınız.
Bu durum orduyu olumsuz etkilemiştir.
Şimdi ,asıl faciaya geldik...
"Alman Kurmaylarının dehası " sözcükleri tam bir saçmalıktır.
25 Nisan'da, Ordu Komutanı Polonyalı Yahudi Liman Von Sanders, güneyde askerlerimiz büyük bir boğuşma içindeyken hâlâ Bolayır mıntıkasında düşman bekliyordu. Ordu Komutanı ,Ordu'nun başında değildi. Savaşı,komutan adına Kazım Bey yönetiyordu.
Kolordu Komutanı Esat Paşa'da savaşa, öğleden sonra duhul etmişti.
Alman Subaylar ise, bol bol Türk ölsün ,diye gerekli tedbirleri alıyordu. Biz de sürekli hücumda tutularak ,en az düşman kadar zaiyat veriyorduk.
Çanakkale Savaşları, Mayınlar, Toplar ve Mehmetçiğin süngüsü sayesinde kazanılmıştır.
Çanakkale bir zaferdir...
Bu zatın söylediği gibi fayda yerine zarar verdi ,demek de tam bir aptallıktır.
Türk askeri vatan savunmasında kar ve zarar düşünecek bir tüccar değildir.
Mehmetçiği tam tanımayanlar bu yüzden yanlış yargılara varabilir.
Alman askerlerinin yaptıklarını yazmaya devam edeceğiz.
Almanlar, Çanakkale' de çok kanlı bir savaş çıksın ve düşmanın dikkati buraya yönelsin ,diye gerekli olan yanlış takdiği uygulamıştır.Buna karşı çıkan 9. Tümen Komutanı'nı Haziran ortasında görevden almış. 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal Bey'de savaş bitmeden Bu yöreden ayrılmıştır.
Çanakkale' de, Almanların Niyeti,konusunda İsmet Görgülü'nün yazıları okunmalıdır.