Yarın 27 Mayıs 1960 ihtilalinin 60. Yılı... Biz, demokrasi tarihimiz içinde birçok darbe, darbe girişimi gördük...
Yarın 27 Mayıs 1960 ihtilalinin 60. Yılı...
Biz, demokrasi tarihimiz içinde birçok darbe, darbe girişimi gördük...
27 Mayıs 1960, 22 Şubat 1962, 20-21 Mayıs 1963, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997, 27 Nisan 2007, 15 Temmuz 2016...
Bu kalkışmalar ve darbeler tarihinin ilki 27 Mayıs 1960 tarihinde olanıdır...
Bu darbe sonucu iktidar partisi alaşağı edilmiş ve Yassıada'ya sürülmüştür... Sonra, eften püften iddialarla yargılamalar yapılmıştır...
Bu yargılamalar sonucu, üç devlet adamımız idama mahkum edilmiş ve infazlar da eylül 1961 tarihinde gerçekleştirilmiştir...
Peki, infaz edilenler kimlerdir?
Aydın Milletvekili ve Başbakan Adnan Menderes...
Eskişehir Milletvekili ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan...
Çanakkale Milletvekili ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu...
Olayları, soğuk kanlılıkla incelediğimizde, hiçbirisinin değil idam, herhangi bir suçtan mahkum bile olmaması gerekirdi...
Demokrasi şehitlerimizin durağı cennet olsun...
Tabii ki, Rahmetli Turgut Özal döneminde bu şehitlerimizin itibarı iade edildi ve büyük bir cenaze töreni ile İstanbul'da yaptırılan şehitliğe defnedildiler...
Bu şehitlerimiz, kalplerimizde yaşamaktadırlar...
İtibarı iade edilen Rahmetli Adnan Menderes adına, Üniversite, Hava Alanı, Caddeler, Bulvarlar yaptık ve oralarda hatıraları yaşatılmış olmaktadır...
Eskişehirli Rahmetli Hasan Polatkan için Eskişehir'de Caddeler, Bulvarlar ihdas edilmiş ve adı yaşatılmaktadır...
Gelelim, Çanakkaleli Dr. Tevfik Rüştü Aras'ın( Atatürk'ün Dışişleri Bakanı) kızı Emel Hanım'la evli olan ve Çanakkale Milletvekili olarak Dışişleri Bakanlığı görevi yapan Fatin Rüştü Zorlu'nun adı "Çanakkale 'de nerelerde
var? " diye araştırdığımızda hiçbir yerde olmadığını görürüz...
Rahmetli Fatin Rüştü Zorlu' nun adı Çanakkale' de yaşatılmamaktadır... Bu da bizi üzmektedir...
Rahmetli Fatin Rüştü Zorlu bize, Londra Konferansı' nda Kıbrıs' ta Garantörlük kazandırarak, bir bakıma KKTC'nin de temelini atmış'tır... Bu garantörlük olmasa Kıbrıs da Batı Trakya gibi elden çıkar, giderdi ...
Londra'da, Rumlar "Türkler bu işe ne karışıyor, onları toplantıya almamak gerek, yoksa biz görüşmelere katılmayız" deyip kestirip atmıştı...
İşte burada, Fatin Rüştü Zorlu, tarih bilinciyle biz Kıbrıs'ı Venediklilerden aldık, 1876 yılında da İngilizlere geçici verdik... Eğer, İngilizler adadan çekilecekse İngilizlerin muhatabı sadece Türklerdir... Asıl Rumların bu toplantıya katılmasını biz istemiyoruz... Ne hakla katılacaklar, deyince... Rumlar, sert kayaya çarptıklarını anlarlar ve yelkenleri indirirler ...
Böylece, üçlü garantörlük kurulur... Türkiye, Lozan, Montreux'den sonra bir başarılı siyaseti de burada gösterir...
Bu başarının mimarı Fatin Rüştü Zorlu'dur...
İşte, Çanakkaleli bir politikacının adının Çanakkale hiçbir yerde olmaması beni düşündürtmektedir...
Bu konuda Çanakkale Belediye Başkanlığına bir dilekçeyle başvurdum... Aradan dört yıl geçti hala cevap alamadım... Yine, değişik toplantılarda bu konuyu dile getirdim... Bilhassa, 28 Şubat'ın tetikçilerinin adının yerleşkelerde hala durması da düşündürücüdür... Bunu değişik rektörlere söylememe rağmen duymazdan gelindi... Genel yönetim, idarecilerine söyledim. "onların gözü Ankara'da. Çünkü, kendi iradeleri yok."Onlar da bir şey yapmadılar veya yapamadılar...
Peki! Başka Belediyeler bir şey yapabilir miydi? CHP'li belediyeler, siyasi rakiplerinden birisini adını, cadde, sokak, meydan veya parklara vermezler, çünkü onlar kendilerine demokrat... Kıbrıs için büyük işler yapmış kişi onlar için önemli değil... Yazık!
Peki!
Bu altmış yılda,Süleyman Demirel, Turgut Özal, Recep Tayyip Erdoğan bir şey yapmış mı? Hayır! Hani, bunlar sağ kulvarda siyaset yapıyorlar da, onun için yazdım...
Şimdi, Çanakkale 'nin tüm yetkin, etkin görevlilerine, siyasetçilerine, Kamu kurum ve kuruluşlarının başında bulunan kişilere sözüm ise Rahmetli Fatin Rüştü Zorlu'nun adını herhangi bir yere vermeyi düşünüyor musunuz?
Evet!" Şuraya vereceğiz" deyin! Söz, bu yazımı kaldıracağım...
Çanakkale, bir irade bekliyor...
Bu vesileyle 27 Mayıs 1960 ihtilalinin tüm şehitlerini rahmetle anıyorum...
Durakları cennet olsun...
Göz yaşlarımızla...
Dua ile...
Not: Ha! Biz daima doğrudan yana tarafız... Bazılarının yamuk işleri de bizi ilgilendirmez...
Yamuk adamlara da duyurulur... Yine, bu olay CHP'li bir devlet adamı için olsaydı, aynı yazıyı yazardım... Ama, bunu CHP'li arkadaşlar yazamazlar... İşte, bizim aramızdaki fark da bu!
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...