Coronavirüs günleri...
Coronavirüs günleri...
Eve kapandık...
Okunması gereken kirapları sıraya koyup okumaya çalışıyorum... Birinden yorulduğumda, diğerine geçerek dinlenmeye çalışıyorum... Okumalar, düzensiz... Bazen dört- beş saat sürüyor...
Sonra, gazete için yazı hazırlıyorum... Gündemimiz, Çevre ve Doğa ile Çanakkale Milletvekili, Dışişleri Bakanı, Şehit Fatin Rüştü Zorlu üzerine... Fatin Rüştü Zorlu'yu Çanakkale 'de yaşatmak için uğraşıyoruz... Cumhurbaşkanına, Valimize, Çanakkale Merkez ve İlçe Belediyelerimize dilekçeler gönderdik... Bakalım ilk cevap nereden gelecek göreceğiz...
Bu arada, FETÖ meselesinde KHK ile görevine son verilenler konusunda çok adaletsizce uygulamalar olduğu belirtiliyor...
Bunun kaynağı da, Adam suçlanmış! Yargılanmış ve somut hiçbir şey bulunamamış...Beraat etmiş...
Tekrar görevine dönmek istiyor ve göreve döndürmüyorsunuz!
Kanunun suçsuz, dediği kişileri siz, kendi vicdanınızla suçlu görüyorsanız, bunun somut delilini gösterin ki, biz de doğru yapmışlar, diyelim...
Bu arada, Fetö Gazetelerinde çalışmış, Fetö 'ye manen ve yazıyla destek vermiş bir zatı da baş tacı yapıp kolluyorsunuz... Bu yanlış...
Ha!
Bu adam, kendi ikrarıyla da Fetö ile işbirliği yaptığını söylüyor...
Şimdi somut bir ifade...
Gereğini yapın da biz de ne yaman adalet tecelli ettiriyorlar, diyelim...
Kitap, Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı...
Sayfa-12:
"Bu bir 'Sonsuzluk Kervanı' dostlar! Dün Tarık b. Ziyad'ın kutlu askerleri bu vazifeyi üstlenmişlerdi, bugün ise eğitim gönüllüleri. Dün Abdülhamid Han bu kervanın bir halkası olmuştu, bugün vazife bizim omuzlarımızda."
İşte metin!
Adam, Fetö 'yü eğitim gönüllüleri olarak kutsuyor... Ayrıca, bu faaliyete dün Abdülhamid Han destek veriyordu... Bugün de eğitim gönüllülerine yani Fetö' ye destek bizim omuzlarımızda, diyor...
Adamın kendi ikrarı...
Şimdi, bu adamla ilgili hukuki ne gibi işlem yaptınız? ...
Görmek isteriz...
Adalet!
Sadece kendimiz için değil, herkes için adalet, derim...
Adalet, birgün hepimize lazım olacak, derim...
Devletin temeli adalettir...
Şu an öyle davalar görüyoruz ki, evlere şenlik...
Sipariş üzerine dava açılıyor intibaı yanında, somut delilere de inanmayıp bazen bilerek bazen de bilmeyerek destek veriyorsunuz...
Ben bir tehlike daha hissediyorum...
İnşallah yanılıyorumdur...
"Hakim, Savcı kasıtlı uygulamalar yaparak iktidarı yıpratmak ve gözden düşürmek için mi böyle karar veriyorlar?" diye düşünmeden edemiyorum...
Bazı uygulamalar ve geçiktirilen kararlar bize bunu söyletiyor...
Eğer, iktidarı yıpratmak ve adalete güveni kasıtlı olarak sarsma eylemi içindeyseler, bu da çok yanlış...
Yapmayın!
Etmeyin!
Derdiniz, sadece adalet olsun!
Milletimize ve milletimizin insanlarına yazık etmeyin!
Yine, Türkiye - Katar ticari işler yapıyor...
İtilaf halinde, İngiltere Mahkemelerini yetkili kılıyorsunuz... Her iki taraf da Müslüman ve İngiltere Mahkemeleri itilaf halinde yetkili olacak! Böyle şey mi olur?
Sizin Maide Suresi'nin, 51. Ayet'inden de mi haberiniz yok!
Yazık!
Bunlar, yanlış şeyler... Lütfen böyle şeyler yapmayın!
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...