Prof. Dr. Celal Şengör Hocamız, bu adla bir kitap yazmış... Hani Paşa'ya diktatör, diyor...
Prof. Dr. Celal Şengör Hocamız, bu adla bir kitap yazmış... Hani Paşa'ya diktatör, diyor...
Ben de, bu yargıya karşı ADD ve tüm Atatürkçü olduğunu söyleyen kişilerden buna bir tepkinin gelmesini bekledim ama, gelmedi veya ben göremedim... Varsa ve ben görmemişsem, bu arkadaşlardan özür dilerim...
Paşa diktatör değildir...
Hele Paşa'yı, Stalin, Hitler, Mao, Mussolini, Sukarno, Suharto, Tito, Lenin, Putin, Pol pot ve diğerleriyle aynı kefeye koyması yanlıştır...
Överken sözcüklerin içinde olumsuz yargı sözcük ve kavramları kullanmak yanlıştır...
Bu tür yargılarda, Paşa'yı ya hiç anmayın ya da, onu yerli yerine koyun, derim...
Şimdi bir alıntı yapalım...(1)
" Mustafa Kemal kendisine ' diktatör' diyenlere kızardı ve derdi ki:
---- Eğer zorla, tazyik ve tehdit ile fikirlerini kabul ettirenlere diktatör derlerse, ben diktatör değilim... Eğer benim muhitimdeki insanlar, benim fikirlerimin isabetini takdir ederek kendi gönül rızalarıyla bu fikirleri kabul ediyor ve ona göre çalışıyorlarsa, ben diktatörüm! "
Paşa'nın bu konudaki yargısı da böyle...
Tarih ve tarihi şahsiyetler hakkında fikir yürüteceklerin o şahsiyetlerin hususiyetlerini bilerek hareket etmesini salık veririm...
İyi bir yer bilimci olabilirsiniz ama, bu sizin her alanda at koşturacağınız anlamına gelmez, derim...
Paşa, bizden birisidir...
Tüm mal varlığını millete bağışlamıştır...
Onu gerçek anlamda dikratörlerle aynı kefeye koymak da yanlış olur, derim...
Bu konuda Celal Şengör Hocamıza katılmamız mümkün değildir...
Paşa'la ilgili yargılarda daha dikkatli olmak gerektiğini bir kez daha hatırlatırım...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...
(1)Celal Bayar, Atatürk'ten Hatıralar, Sel Yayınları, İstanbul-1955, sayfa:81
……….
Diktatör, her isteği emir olarak yerine getirilen kişidir... Şimdi, Paşa'dan başka bir örnek...
İlk meclis açıldığında ve mebus seçimindeki teklifler, Temsil-i Mesleki teşkili ile meclisi oluşturmak gerekir görüşü vardı... Yani her meslek grubu için belli kota koymak suretiyle meslek grupları seçim yapacak ve onların temsilcileri Millet Meclisini teşkil edecekti... Paşa, tüm gücünü kullanarak bunu kabul ettirmedi...
"Atatürk'ün hükümet programı olarak teklif eyleyip teşkilatı esasiye şeklini alarak Meclisten çıkarttığı tasarıda Atatürk intihabatın her iki senede bir yenilenmesini istiyordu. Onun kanatince dört sene yerine iki senede tecdit edilecek bir Meclis daha muvafık olacaktı... Falat bu teklifi de Meclis değiştirerek iki seneyi dörde çıkardı"(1)
Hani Paşa, diktatördü...
Meclis, Paşa'nın isteği dışında bir icraat yapmıştı... Paşa'da meclisin kararına saygı duymuştu...
Paşa, muhataplarını daima ikna yolunda gayret göstermiştir... Meclis farklı bir karar vermişse onu da, kabul etmiş ve saygı duymuştur...
Paşa, bizdendir... Millete ve onun iradesine saygılıdır...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...
(1) Celal Bayar, Atatürk'ten Hatıralar, Sel Yayınları, İstanbul - 1955, sayfa:58