Ermeni meselelerine duyarlı bir kişi olarak daima dikkatli olmaya çalışırım ve Türk Milleti aleyhine olacak ne varsa o konuda dikkatin oraya yönelmesini isterim...
Ermeni meselelerine duyarlı bir kişi olarak daima dikkatli olmaya çalışırım ve Türk Milleti aleyhine olacak ne varsa o konuda dikkatin oraya yönelmesini isterim...
Bu arada, Ermenilerin Türk Milletine reva gördükleri pislikleri de dile getiririm...
Çünkü biz bu ülkeyi emlakçıdan satın almadık... Bu ülke, atalarımızın kanı pahasına kılıçla kazanılmış ve vatan yapılmış bir ülkedir...
Birinci Dünya Savaşı sırasında, işte bu Ermeniler, Doğu Karadeniz bölgesi ağırlıklı olmak üzere neredeyse tüm vatan coğrafyasında fırsat buldukça savunmasız insanlarımızı katlettiler ve kendilerinin vilayet-i sitte dedikleri, altı vilayetimizde( şimdi bu alan 32 ilimizi kapsamaktadır) ayrı bir Ermeni Devleti kurma gayreti içinde oldular ve çok Türk katlettiler...
Benim dedemin ağabeyleri olan Yusuf ve Mehmet de, Ermenilerce böyle katledilmiştir... Şimdi gömülü oldukları Görele, Maksutlu Köyü, Dikmetaş mevkisinde bir şehitlik yapılması için çalışılmaktadır...
Benim, hem baba dedemin babası Emin hem de anne dedemin babası Recep, Sarıkamış Şehitidir...
Ermenilerce şehit edilen Yusuf ve Mehmet de dedemin ağabeyleridir...
Biz, dedelerimizin akıbetini yine, Rahmetli Babaannem Hanife ve Rahmetli Anneannem Emine vasıtasıyla öğrendik ve bu olayları çok dinledik...
Biz, ülkemiz üzerinde emelleri olan iç ve dış düşmanlarımızı faş etmek üzere gayret göstermekteyiz...
Bu yüzden de, bir Ermeni Vakfınca, ençok nefret söylemi geliştiren kişi olarak da 2018 yılında liste başı yapıldım... Bu benim için bir şereftir...
Türk milletinin geleceği için nerede risk görürsem, tehlike görürsem anlatmaya devam edeceğim...
Şimdi bir tehlike de, Ermenilerin para ve lojistik destek vererek sözde Türk Bilim insanlarına, lisans üstü tezlerle Ermeni tezlerini destekliyecek onları masum gösterecek yüksek lisans ve doktora tez çalışmaları yaptırmaktadırlar...
Bu çalışmaların belgeselini yapmaktalar...
Babası bir ilimizden, annesi o ilimizin ilçesinden bir Ermeni ailesi bulunup onların babalarının gömüldüğü ülkeye o illerden toprak götürerek vatan özlemleri gideriliyormuş... Çok hüzünlü sahneler yaşanıyormuş... Bu Ermeniler, Türklere hiçbir şey yapmamışlar... Barbar Türkler, durduk yerde Ermenilere saldırmışlar ve soykırım yapmışlar... Bizim, Türk Geçinen araştırmacı akademisyen de, tabii ki Türklerin yaptığı soykırımdı, sözünü belgeselde söyliyerek, görevini yapmaktadır...
Türkler, milleti sadıka dedikleri Ermenilere o kadar çok güveniyorlardı ki, onlardan bakan yaptılar, büyükelçi yaptılar, devlet kademesinde görev verdiler... Onlar da, Amerikan iç savaşı bittikten sonra, kiliseler ve Amerikan Okulları vasıtasıyla Amerikan iç savaşından boşa çıkan silahları çok ucuza alarak Türk öldürmeye başladılar... Türkler de kendilerini korumak için uğraştı... Kafkas Cephesi savaşında ise cephe gerisinde bozgunculuk yaptılar ve devlet de yine bir vatan toprağı olan Suriye ve Beyrut bölgesine onları yerleştirdi... Bu sırada, hastalıktan ve eşkiya baskınından ölümler oldu... Ölen kişi sayısı yönünden bakıldığında her üç Türk karşılığında da bir Ermeni ölmüş oldu... Eğer Doğu Anadolu 'da bir soykırım varsa bu Türk' e uygulanmış bir soykırımdır... Hani derler ya! Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış, bizim hesap da öyle... Türkler öldürüldü... Öldüren de Ermeniler, ama onlar masum öyle mi?
Bir de, "Türkler Soykırım yaptı, tabii" gibi şeyler yumurtlayan akademisyen bozuntularına da, devlet ne yapılması gerekliyse yapmalı, derim...
Yoksa, suçsuz Türk Milleti, suçlu duruma düşecektir...
Devletimiz bu konularda meydanı boş bırakmamalıdır... Gerekeni yapmalıdır... Asala'nın taşeronu PKK ve Kantonculara gerekli dersler verilmelidir...
Hainler beslenmemelidir...
Onlar hakkında gereken yapılmalıdır...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...
