Dün, Dünya Öğretmenler Günü'ydü...

Dün, Dünya Öğretmenler Günü'ydü...
Bizim için sevinilecek bir gündü... Ancak, benim için tarifi mümkün olmayan bir güne dönüştü...
Benim ilkokul öğretmenim Pakize Aydın vefat etmişti... Daha ilk haberi alır almaz, tarifsiz acılar içinde tutmak istememe rağmen göz yaşlarıma hakim olamadım... Şimdi, biraz daha metin olmama rağmen yine göz yaşlarıma hakim olamıyorum...
İnsan hayatında dönüm noktaları vardır... Benim dönüm noktam da Öğretmenim Pakize Aydın'la ilkokulda buluşmuş olmamdır...
Öğretmenimiz Cumhuriyetin ilanından birkaç yıl sonra doğmuş ve zor şartlarda öğretmen okuluna gitmiş aydınlık yüzlü, aydınlık yürekli, aydınlık fikirli bir öğretmen olmuştu... Yine, Çanakkale Öğretmen Okulunda, Öğretmenim olan Süleyman Aydın'la evliydi... İki kızı ve bir oğlu vardı... Onlar, benim için abla ve kardeş gibiydiler ve hala öyleler... Öğrencilik yıllarımda, sınıfımızda sosyal yapı açısından farklı olan öğrencileri arasında ayırım yapmayan çalışmayı ve çalışmanın faydalarını anlatan bir üslubu vardı, Öğretmenimin... Tüm öğrencilerini anne şefkatiyle severdi... Ben, Osmanlının Yükselme dönemi içinde tüm padişahların kara kalem resimlerini yapar ve öyle ders anlatırdım... Beni, öğrenmeye ve öğrendiğini anlatmaya teşvik ederdi... Yine, öğle aralarında bana küçük alışverişlerini yaptırırdı... Herhalde çok güveniyordu... Çanakkale 'de, Süleyman Hocam, ilk testli sınav uygulaması yapmıştı... Ben o sınavda İl Birincisi olmuştum... Aslında Astro fizikçi olmak istiyordum... Öğretmenim bana sen öğretmen ol, iyi bir öğretmen olursun, demişti... Çanakkale Öğretmen Okulu Sınavı' nda başarılı olarak, eski taş mektepte öğretime başladık... Meslek dersleri öğretmenimiz Süleyman Aydın ve İş Bilgisi Dersi Öğretmenimiz ise Öğretmenlerimin damadı Mustafa Güvenilir olmuştu... Herhalde, Fransızca eğitimi almasaydım... Kızı Zuhal Hanım da öğretmenim olabilirdi...
Bana, tüm ailece öğretmenlik yapmış eğitimde önemli yeri olan kişilerdi... Ben de öğretmen olmuştum... İdolüm İlkokul Öğretmenim Pakize Aydın'dı... Ondan öğrendiğim, tüm öğrencilerini sev, onlara sahip çık düsturunu ömrüm boyunca uyguladım... Ben de birçok öğrenci yetiştirdim... İçlerinden bilim adamı olup profesör olanlar da vardı... Ben, nasıl Öğretmenimin gözünde hala çocuksam, benim öğrencilerim de benim gözümde hala çocuklar...
Öğretmenimle karşılaştıkça eskileri konuşuyorduk...
Her Öğretmenler Günü'nde, nerede olursam olayım, mutlaka ararım...
Bir sempozyum için İstanbul' daydım ve biraz geç aramıştım... Telefona Rahmetli Öğretmenim Süleyman Bey çıkmıştı... Onun da Öğretmenler Günü'nü kutladım ve sonra Öğretmenimle görüşmek istediğimi ifade ettim... Süleyman Hocam, adımı söyleyerek benim aradığımı söyledi... Telefona geldiğinde, bana: Hakikatli Evladım! Çok teşekkür ederim... Nasılsın, demişti... Ben de bir tebliğ sunmak için İstanbul'dayım, biraz geç aradım, özür dilerim, dedim... Öğretmenim de" ben de bu çocuk şimdiye kadar arardı, neden aramadı? "diye merak etmiştim, dedi... Sonra, aferin başarıların için çok mutluyum, çalış! Yüce Atatürk'ün" ülkenin çalışkan insanların omuzunda yükseleceği "düsturunu unutma demişti... Ben Üniversite'de bir Hocaydım ve İlkokul Öğretmenim bana" Aferin! " diyordu... Hayatımda aldığım en güzel" Aferin " buydu...
Ömrüm boyunca o" Aferin" i hep almak için gece gündüz çalıştım... Bir "Aferin" delisi olmuştum...
Ve şimdi bana "Aferin" diyecek İlkokul Öğretmenim Pakize Aydın artık yok...
Onu üç yıl önce kaybettiğimiz Rahmetli Süleyman Hocam'ın yanına defnettik...
"Cami'de musalla taşı böyle bir Hatun Kişi'yi, böyle değerli bir Türk İnsanı'nı bir daha taşır mı?" bilemem!
Öğretmenim, aydınlık Türkiye' nin gelişmesi, büyümesi için çok kıymetli öğrenciler yetiştirdi...
Yeri doldurulamayacak, sevecen, pamuk gibi bir insanı kaybettik...
Bana" hakikatli evladım"kim diyecek? ...
Artık, benim için hem 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü hem de 24 Kasım Öğretmenler Günü, anlamını yitirmiş oldu...
Öğretmenim!
Durağın cennet olsun...
Göz yaşlarımızla...
Dua ile...
Öğretmenim!
Ben var oldukça hep hatıralarımda yaşayacaksın...
Allah'tan rahmetler dilerim...
Çocuklarına, torunlarına, öğrencilerine ve sevenlerine baş sağlığı dilerim...
Artık, yeni mezarlıkta uğrayacağımız bir yer daha var...
O mezarlık benim için bir güheri bağrında saklıyor... Kıymeti daha da artmış oldu...
İnna lillahi ve inna ileyhi raciun...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...