Trump için ne dediysek aynısını Biden için söylüyorum... O kadar...
Trump için ne dediysek aynısını Biden için söylüyorum... O kadar...
Trump kazandı ya.
Bana soruyorlar.
Hocam ne değişir? ,diye.
Çok şey değişir...
Bir kere ,ABD bundan önce PKK ve PYD'ye gizlice silah veriyordu.
Artık öyle olmayacak.
Şimdi,İncirlik'ten kalkan hava araçlarıyla aleni silah verecek.
Biz suçüstü yakaladığımızda da, teknik bir arıza oldu. Hava aracının kapısı açıldı,diyecekler.
Hani" Muavenet "vurulduğunda olduğu gibi.
Biz işimize bakalım.
Herşey güçlü bir Türkiye için olmalı.
Biz güçlü olursak...
Kim takar ABD Başkanı'nı...
Bence ,bu kadar gündemimizi işgal etmesi de yanlış.
Biz,
İşimize bakalım...
…………..
Bir Belgesel...
Çanakkale Savaşları üzerine kim çalışırsa takdir ederiz...
Biz de NTV'de "Maceracı" adlı bir belgesel seyrettik...
Birinci bölümde güzel yerler gösterildi. Biz de mutlu olduk...
Alan Kılavuzları olarak, anlatılan savaş alanlarını iyi tanımak ve daha sonra da anlatmak üzere birçok yürüyüş çalışması yaptık...
Bu çalışmalara daha çok genç arkadaşlar ve yarımadayı, bilimi önceleyerek anlatmak isteyen arkadaşlarımız katılmıştı...
Birçok güzergah takip edildi ve yeni keşifler de yaptık...
Çanakkale Savaş Alanlarını ve Şehitlerimizi daha iyi anlatmak için sürekli okuyor, araştırıyor ve geleceğe doğru bilgilerin kalması için gayret gösteriyoruz...
Hatta, bu iş için masrafları tarafımızdan
karşılanan bir de kütüphane kurduk...
Bin'e yaklaşan "Çanakkale Savaşları ve Dönemi" kitaplarının olduğu bir ihtisas kütüphanesi oluşturduk...
Herkese açık bir kütüphane...
Yani, alanı anlatanlar kendilerini sürekli yenilemektedir ve doğru bilgileri anlatmaktadır... Biz de her yerde bilimi öncelemekteyiz...
İşte, seyrettiğimiz belgeselde de birçok yanlışa şahit olduk...
Başlangıçta Korudağların gösterilmesi güzeldi... Sonra Ece Limanı gösterildi... Oradan Kireçtepe Şehitliği'nin yanından geçilerek Büyük Kemikli Burnu'na gelindi... Burada, başka bir arkadaş ekibe dahil oldu... İşte bu dönemde yanlışlar da başladı...
Anlatımda:
1- Çanakkale, Centilmenler Savaşı olarak tanıtıldı... Hemen sormak gerekir ki, "Birinci Dünya Savaşı Döneminde Osmanlıya Karşı İşlenen Savaş Suçları" adlı doktora tezinden haberleri yoktu herhalde! ... Çünkü bu tezde kırk tane savaş suçunun işlendiği anlatıyordu... Benim tespitlerime göre de elli üç savaş suçu vardı... Çanakkale 'de Türkler centilmence savaşmış ama, İngilizler için aynı şeyi söylemek mümkün değildir, deriz...İngilizleri centilmen yapma iştiyakını anlamakta da zorlandık! ... Lütfen doğru bilgiyi önceleyin...
2-Lalababa Tepesi, ilk çıkartma anından savaş bitene kadar, sekiz ay savaşa sahne olmuş! ... Çıkartma 6-7 Ağustos' ta olduğuna ve burada savaş 20 Aralıkta bittiğine göre nasıl sekiz ay o tepede savaş oldu? Anlamakta zorluk çekmekteyiz... Zaman bilgisi de yanlış... Özensiz konuşmalar...
3- Büyük Kemikliburnu'nda savaşan Avustralya ve Yeni Zelanda askerlerinden bahsedildi... Acaba, bu birlikler hangileridir? Biz bilmiyoruz da, arkadaşlar bir öğretse de öğrensek... Bu tarafta Anzakların savaştığını söylemek cehalettir... Anzak Koyu, Arıburnu bölgesi deseler doğruyu söylemiş olurlardı...
4-Diğer cephelerde olduğu gibi Çanakkale 'de gaz kullanılmadı demek bazı belge ve bilgileri görmemek demektir... Sadece Mustafa Kemal' in "Karlsbad Hatıraları" nı okuyun, derim...
5- Lalababa Tepesi'nden Kefelos Dağı görülüyormuş ama, gösterilen yer Kavak Tepe, Tekke Tepe... Bu da bilgi ve gösterilen yer açısından uyumsuzluk gösteriyordu...
Sonuç:
1- Yanlış ve eksik bilgiyle Çanakkale Savaşlarını ve Şehitlerimizi anlatmayın...Başka yerde hobilerinizi tatmin edin ama, bu işe Yarımada'yı alet etmeyin...
2- Eğer, ille de burayı göstereceksek herhangi bir Alan Kılavuzunu rehber olarak alın ve yanlış bilgi vermekten vaz geçin...
3- Editörünüz kimse ve bunları görmemişse, editörünüzü değiştirin...
4- Suvla bölgesinde de batıklar vardı... Lundy ve Louis batıkları da gösterilmelidir, derim...
İnşallah gösterirsiniz... Bunları da diğer bölümler için takip edeceğiz...
Şimdilik bu kadar...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...