65 yaş üzerine yasaklar getirildi...

65 yaş üzerine yasaklar getirildi... Tabii ki, bu yaş üzerinde olup da sağlık açısından sıkıntısı olmayan yok gibi... En azından tansiyon rahatsızlığı az çok herkeste var... Sindirim sistemi, damar hastalıkları, böbrek hastalıkları da az değil...
Şimdi 65 yaş üstü kişiler, sabah 10:00-13:00 saatleri arasında dışarıya çıkacaklar...
Çanakkale 'de, öğle namazı13:07'de okunuyor... O zaman, 65 yaş üstü kişilerin Cuma Namazı' na gitme durumları da mümkün değil...
Tabii ki, biz devletimizin koyduğu kurallara uyacağız... Ancak, İslamı kendisine referans aldığını söyleyen ve ağzından" Allah, Peygamber, Kitap "düşürmeyen kişilerin yönettiği ülkemizde , vatandaşın Cuma Namazı kılmasını engellemiş olması da iyi bir ironi olacak...
Kuran okumak yasaktı... Çok çile çektik söylemleri için artık biz de, müslümanların iktidarında, müslümanlara" Cuma Namazı yasaklarını "dile getirmemiz kadar doğal bir şey olmayacak...
65 yaş için aldığınız kararları tekrar gözden geçirin, derim...
Daha, topyekuncu bir karar alın...
Hani, üç Cuma Namazı'na gitmeyen dinden çıkar, deniliyor ya yıl sonuna kadar sekiz Cuma'ya gitmediğimiz zaman tekrar dine nasıl gireceğiz... Müftülüklerde törenle tekrar dine giriş programı mı yapacaksınız?
Devlet karar  alırken daha titiz davranmalı... Sosyal hayatımızı destekleyici ve milli bütünlüğümüzü pekiştirici kararlar almalı... Bence 65 yaş için, 11:00-16:00 saatleri arasında sokağa çıkılmalı, denebilirdi... Mahkemeniz saat 09:00'da ise işiniz kötü... Yine, öğle duruşması 16:00'ya sarktıysa işiniz kötü... Kolluk kuvvetlerine dert anlatmaya devam edeceksiniz... İnşallah, karşınıza anlayışlı bir görevli çıkar...
Salgında durum çok çok vahimse o zaman Türkiye'yi on beş günlüğüne kapatın... Daha sonra her türlü önleyici tedbiri alın...
Bir de halka daima doğru bilgi verin, derim...

Bilgi edinmeniz dileğiyle...
 
Daha önce dile getirmiştim. Tekrar hatırlamak istedim
Fransa'dan sonra Almanya da ülkücü teşkilatları yasaklamış. Bu yasaklar, ülkücü harekete bir zarar veremez, çünkü ülkücüler, yaşadığı her çağda ve bulunduğu her yerde devlet kurmayı başarmış, her mekanı kendisine yurt yapabilmiş bir büyük milletin özüdür. Bu öz, Türklüğün bütün özelliklerini içinde barındırır. Yani kısacası bir ülkücü için her yer, ev, sokak, park, kafe, bahçe, ibadethane "ülkücü teşkilat" olabilir.
Bu yasaklamanın ülkücülükten haberli olmayan, bu yüce kavrama mesafeli, hatta karşı olan, ancak Türklük bilinci taşıyan insanlarımıza pek çok şey söyleyeceği, onları düşündüreceği ve bu devletlerin isteğinin aksine sonuçlar doğuracağı işin bir başka yönüdür. Terör örgütü olarak kabul ettikleri bölücü örgütlerin her türlü etkinliğine göz yuman hatta onları destekleyen bu devletlerin ülkücü teşkilatlara yasak getirmesi ise tam bir "Çağdaş Avrupalı ikiyüzlülüğü"dür. Ve biz bu ikiyüzlülüğü, Attila'dan beri çok iyi bilir, çok iyi tanırız. Avrupalı ahlaksızdır...