Oded Yinon ,'1980' lerde İsrail'in Stratejisi' adlı bir kitap yazıyor. Bu kitapta günümüzde yaşadığımız tüm olaylar anlatılıyor.

Oded Yinon ,"1980' lerde İsrail'in Stratejisi" adlı bir kitap yazıyor.
Bu kitapta günümüzde yaşadığımız tüm olaylar anlatılıyor.
 ABD Başkanlarına, (İster Bush ister Obama'ya) ne görev verildiyse onu oynayacağı anlatılıyor.
Bu arada,Ortaşark' da yapılması gereken değişiklikler de anlatılmakta...
Arap ülkelerinin piyon gibi nasıl kullanılacağı ve 11 Eylül'ün ayak sesleri de  burada anlatılıyor.
BİP,( Büyük İsrail Projesi) nasıl kurgulanmış ,Irak'a müdahale, İsrail'e zarar verecek her türlü oluşum nasıl bertaraf edilecek,burada anlatılmakta.
Mısır, Suudi Arabistan ve BAE, yöneticileriyle kontrol altına alınacak.
Irak'tan sonra,arazi temizliği için DEAŞ'ın özellikle kurdurulduğu ve arkasında ABD ve İsrail olduğu söylenmektedir.
 DEAŞ'ın ABD ve İsrail kontrolunda kurulduğunu söyleyen ise , daha önce ABD askeri olup operasyonlara katılan ve bu durumu görüp ordudan ayrılan ,şimdi ise stratejist olarak yorumlar yapan Ken O'keeffe ," El Kaide,El Nusra ve DEAŞ'ın birçok terör olayı gerçekleştirmesine rağmen, neden İsrail'e hiç saldırı düzenlemiyor?" sorusunu sormakta ve en önemli iddiası ise, bölgedeki mücadelede yaralanan DEAŞ'lıların İsrail'in kontrolundaki Golan Tepelerinde tedavi olduklarını belirtmesidir.
 Yani, bir algı operasyonuyla dünya aldatılmaktadır.
Deli Trump'un ise, kendisine verilen rolü oynadığını ve Ortaşark'a İsrail'in tam yerleşmesi için de, Kudüs çıkışını yaptığını söylemektedir.
O'keeffe'ye göre,"Kudüs çıkışı,2. Dünya Savaşı'nda, fitili ateşleyen nasıl Pearl Harbour olmuşsa,Kudüs meselesi de yeni savaşlar için bir başlangıç noktasıdır," demektedir.
Aklıselim içinde hareket eden ülkelerin bu meseleyi çözdüğünü ve kendi kamu güvenliği için BM'de ,ABD'yi yalnız bıraktığını ifade etmektedir.
BM kararını bir de bu gözle görün istedim.
İnsanlık ,artık cephe savaşları istemiyor.
 Kendi içinde var olan müslüman azınlıkların da ,gelecekte risk oluşturacağını, bu yüzden kontrollü Hıristiyanlaştırma politikalarına hız verecekleri ifade edilmektedir.
Türkiye'de, adı Türk ve müslüman olan , 1,5 milyon Hıristiyan olduğu ifade edilmektedir.
Güney Kore'den sonra, ikinci hedefin Türkiye olduğu görülmektedir.
Misyonerlik faaliyetleri izlenmelidir,derim.
 Yeni fitneler için de hazırlıklı ve tedbirli olmalıyız.
Ortaşark'ta,bize dost olan gruplarla iş birliği yapmalıyız. Onları desteklemeliyiz...
Yoksa, Büyük İsrail Projesi her geçen gün hayata geçecektir...
******
 Düşünmeye devam...