Çanakkale doğası birçok alanda hücuma uğruyor...

Çanakkale doğası birçok alanda hücuma uğruyor... Araplar Boğazı, Tuzla Çayı, Sarıçay, Bayramdere,, Umurbey Çayı, Musaköy Çayı, Kocabaş Çayı ve diğerleri...
Bu arada, madenler için kesilen ağaçlar ve gözden kaçırılan Jes, Res ve Hes için yapılan toplu kıyımlar...
Yine, geçen yıldan beri gündemde olan bir şirket ve Tümad, bu dönemde Üniversite Hastanesine, Coronavirüs Covit- 19 için solunum cihazı tüpe hediye etmiş...
Sağlıkla ilgili bir meslek örgütünün başı da, bu aparatı kabul etmemek gerekir, diye beyanda bulunmuş... Bilhassa altın madeni için de, bilimden uzak beyanlarda (!) bulunmuşlar...
Bu madenlerin Coronoyu tetiklediğiyle ilgili çalışmalar var, diye saçmalamışlar... Bu çalışmalardan bir tane görsek de, cehaletimiz ortadan kalksa, deriz...
Balaban'ın hala Kaz Dağı olduğu iddiasında bulunan yerel yönetimin başı dışında, kimse bu iddiada bulunmuyor... Tema bile, Kazdağı yöresi, diyor... Doğru olan da budur...
 Yine, Sarıçay Kaz Dağlarından doğmaz!
Doğar, diyenin bunu ispatlamasını isterim... Sarıçay Dosyası olarak bizim Çevre ve Doğa dergimizde bunu anlattık... Sarıçay, Biga Dağları(Yumru Dağları) tepelerinden doğmaktadır...
Önce, doğru bilgiyi sunalım...
 Sonra, yine doğru bilgiyle çevrecilik yapalım...Ayrıca, doğru bilgiyle de, her şeyi tenkit edelim...
Yine, bu meslek örgütümüz, hala, 1990'lı yılların bilgisiyle açıklamalar yapmaktadır... Bilimdeki gelişmeleri takip edememiştir...
Bizim, en çok kızdığımız yalan bilgi üzerine çevrecilik yapılmasıdır...
Bizim, çevre mevzuatımızda, Çevre örgütlerinin hiç yeri yoktur... Biz, önce mevzuatı değiştirmeliyiz... Sonra, bilimsel bilgiyi önceleyip çevrecilik yapmalıyız...
Tenkit ettiğimiz bu meslek örgütü, ağır metallerin insan sağlığına etkisinin olduğunu belirtiyor... Bu doğrudur... Biz, ilgili alan için yaptığımız jeolojik çalışmada bunu tespit ettik ve Sağlık Müdürlüğümüze dilekçe ile müracaat ettik... Çanakkale merkez ve Çan  ilçemizdeki kanser ve diğer hastalık oranlarını, kaç kişinin tedavi gördüğünü ve nerelerde tedavi olduklarını sorduk... Bize, cevap vermeyeceklerini belirten bir yazı gönderdiler...
Bu şüphemiz hala devam etmektedir... Yine, sağlık müdürlüğümüzün, bir STK'dan bilgi sakınmasını ve halka bilgi aktarmamasını da anlamış değiliz...Daha maden faal değilken var olan hastalıklar nelerdir bilgi sahibi değiliz...
Şimdi, sağlıkla ilgili bu meslek odasının bu bilgiyi edinerek halkla paylaşmasını talep ederiz...
Yine, Sarıçay Havzası'nın tüm tepelerinde RES inşa edilmiştir... Bu tepelerdeki bitki örtüsü de kazınmıştır... Yine, isnatta bulunulan maden şirketinin yirmi iki misli ağaç kesilmiştir... Burada, bir yağış anında su daha hızlı olarak derinlere gidecektir... İşte bu sırada da ağır metaller de aşağıya  akacaktır... Bu dönemden sonra, Sarıçay suyu ağır metallerle kirlenecek ve her türlü sağlık sorununu oluşturacaktır... İşte, bu olumsuzluğu yaratan Alman şirketi hakkında tek bir şey söyleyemeyen bu meslek örgütümüzü, biz de bilime ve araştırma yapmaya davet ederiz... Ayrıca, şimdiye kadar çıkarttığımız üç çevre ve doğa dergimizi de okumaya davet ederim... Belki o zaman, bilimsel zeminde çevrecilik yapmış oluruz...
Basın bildirisinde, insanlık için kaygılar doğrudur... Sebeplerin sayılırken bazılarının özellikle, bilinçli bir şekilde unutulmasını da manidar bulduk... İki yıldır, doktora tezi gibi yaptığımız çalışmalarda çok farklı tespitlerimiz de olmuştur...
Bunlardan, Nicola Tesla Dalgaları, Zeeman Etkisi, Sirkadyen etki açısından tek bir şey söylememek de, bu meslek örgütünün bilimden ne kadar uzak olduğunu göstermektedir...
Yalnız, evvelden sayılan birçok maden şirketi yerine, şimdi, Eczacıbaşı unutularak da olsa sadece üç şirketin adının sayılmaya başlanması da, doğruya doğru bir gidişin işareti olarak algılanabilir...
Ha! Bu konularda, bizim de bilgi noksanlığımız varsa ve bize bu konularda destek olursanız da, bundan şeref duyarız... Bize, bir harf öğretenin de, kırk yıl minnettarı oluruz...
Çanakkale ve genelde de Türkiye için çevre meseleleri hakkında bilgi paylaşacak ve beyanda bulunacakların bilgiyi öncelemelerini salık veririz...
Bu arada, Pandemi Hastanesi'ne tıbbi cihaz bağışlayanlar her kimse, onlara çok teşekkür ederiz... Sizin bu katkınızla bir kişi bile hayatta kalmış ve ailesine kavuşmuşsa, o ailenin sevincine biz de ortak oluruz... Sizlere müteşekkir oluruz... Bu tür desteklerinizin  sürmesi dileğiyle...
Daha, sağlıklı, huzurlu, mutlu bir çevre ve doğa dileğiyle bütün dostlarımın yeni yılını kutlarım...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
 
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...