Bir dönem birlikte çalıştığımız Bayburt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamdi Güleç Hocamız Covit-19 salgınında hayatını kaybetmiş...

Bir dönem birlikte çalıştığımız Bayburt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hamdi Güleç Hocamız Covit-19 salgınında hayatını kaybetmiş... Hocamızın kaybını yine bizim fakültemizden (ÇOMÜ Fen - Edebiya tFakültesi) mezun Hüsnü Köymen'in telefonla bilgi vermesiyle öğrenmiş olduk...
 
Üzüntümüz sonsuz...
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde Halk Edebiyatı Ana Bilim Dalında öğretim üyesi olarak çalışan Rahmetli Hamdi Güleç Hocamız, Fetö' nün iğdiş ettiği akademi dünyasından da etkilenerek önce Ordu Üniversitesine ve oradan da Bayburt Üniversitesine geçmişti...
Kişilik olarak, Yunus Emre gibi, sakin, kendi halinde, sadece verilen görevi yapan dedikodudan uzak bir insandı... Kendisini çok severdik... İyi bir insan, iyi bir dost ve iyi bir ağabeyi kaybetmiş olduk...
Korona birçok değerimizi aldı götürdü...
Hamdi Güleç Hocamıza Allah 'tan rahmet dilerim...
Durağı cennet olsun...
Dua ile...
…………….
 
Ve Kurtuluş,
    Büyük Taarruz tüm hızıyla devam ediyordu.
    5. Süvari Kolordusu, 1. Süvari Tümeni 9 Eylül günü, ortalık ağarırken Bornova istikametinden yürüyüşe geçti.
     Daha sonra aynı Kolordunun 2. Süvari Tümeni de harekete geçti.
     Bornova'da Yunanlılar ateş açınca,bizim Tümenlerden birisi yolun güneyine ,diğeri yolun kuzeyine tertip alarak ileri harekata başladı.   
     Saat 09:00' da Bornova'ya girdiler.
      Daha sonra İzmir'e hareket ettiler.
      Bu seferde Darağacı mevkisinde yerli Rumların saldırısına uğradılar.
      Bu arada önde yürüyen askerlerden dördü şehit düştü.
     Bunlar İstiklal Savaşı' nın son şehitleriydi.
      Bu tehlike atlatıldıktan sonra 2. Tümen, 4. Alay Komutan Yardımcısı Trabzonlu Yüzbaşı Şerafeddin Bey komutasındaki süvariler kılıç çekmiş vaziyette dört nalla  Kordon Boyu' ndan  Pasaport İskelesi' ne geldiler.
     Burada bir Rum'un attığı bombadan  yara alan Şerafeddin Bey, buna aldırmayarak hareketine devam etmiş ve saat 10:30' da İzmir Hükümet Konağı'na Türk Bayrağını çekmişti.   
     Başka bir süvari birliği ise  Yüzbaşı Zeki Komutasında şehre girmiş ve Kışla'ya Türk Bayrağını çekmişti.
      Bunun üzerine 5. Kolordu Komutanı Fahrettin Altay ,Batı Cephesi Komutanlığı'na, Yüzbaşı Şerafeddin  Bey'in İzmir'e ilk giren komutan olduğunu ve Hükümet Konağı'na Bayrak çekenin o olduğunu belirtmiştir.
     O dönemde İzmir'e ilk giren kim tartışması olmuş.
     Bu konuda Fahrettin Altay'ın raporuyla bu tartışmalar son bulmuş ve Şerafeddin Bey'e rıhtıma ilk gelen ve Hükümet Konağı'na Bayrak çeken olduğu için Doğu Vilayetlerinden gönderilen bir kılıç hediye edilmiştir.
      Tabii ki İzmir topraklarına Menemen, Karşıyaka, Torbalı istikametlerinden de giren birliklerimiz olmuştur.
     Ancak hedef Hükümet Konağı ve bayrak çekme olduğu için bu şeref,Şerafeddin Bey'in olmuştur.
       Bunları niye yazdık.?
       İzmir'e giren başka kahramanlar yaratmak ve birilerine şirin gözükmek isteyenlere cevap olsun ,diye yazdım.
       Biz gerçek kahramanlarımızı tanıyalım ve onları genç nesillere öğretelim.
Merak edenler,
1-Harp Tarihi Vesikaları Dergisi,Sayı : 63,  belge:1436
2-Aynı dergi,Sayı:63, belge:1435
3-Halide Edip Adıvar,Sayfa 290
    Buradan da kendileri bilgi edinebilirler.
    Daima doğruların peşinden gideceğiz ve doğruları söyleyeceğiz.
    Sahte Kahramanlar da uydurmayacağız.
    Bilgi edinmeniz dileğiyle...