Atatürk, Demir'i(Timur) çok severdi.

Atatürk, Demir'i(Timur) çok severdi. Onun kumandanlığına, devlet adamlığına hayrandı denebilir. Bir gün Yıldırım 'la Demir arasındaki Ankara Meydan Muharebesi' ni harita üzerinde değerlendiriyordu.
"Bakınız" dedi, "Yıldırım, Demir'i öyle bir kıskaç içine almış ki, bu kıskaçtan Demir 'den başka bir kumandan sıyrılıp çıkamazdı. O çıktı ve hasmını yendi."İlave etti:"Ben, Demir zamanında gelseydim, onun yaptığı işleri başaramazdım. O benim zamanımda gelseydi, yaptıklarımdan daha çok büyüklerini yapardı." (1)
Adamın birisi, hem de bir bilim adamı, bir devlet   görevlisi için bu kadar çalışkan bir insan; ne Abbasilerde ne Selçuklularda ne Osmanlıda ne Bizansta da görülmemiştir, diyor...
Ben de, sadece birisinin bir diğeri hakkında söyledikleriyle bahsettiği kişiye on tur bindireceğini belirtirim...
Birilerine yağ çekerken ipin uçunu kaçırmayın...
Sözüm, hem iktidara hem de muhalefete...
Her iki taraf da mizana çekilirse boş küme durumuna düşebilirler...
Biraz izan! ...
Siz, fikirle hem iktidara hem de muhalefete yol gösterin... Böylece daha yararlı bir iş yapmış olursunuz, derim...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...
Ali Murat Seymen, Timur, Olympia Yayınları, İst. Nisan-2019, Sayfa:125
………………..
Yaşadığım 18 Martlar...
18 Mart günleri hemen her yıl aynı törenlerle kutlanırdı...
18 Mart 1965...
Mutat tören yapıldı...
Aslında savaşın 50. Yılıydı...
En güzel törenleri biz yapmalıydık...
Biz ,pek bir şey yapmadık...
Anzaklar, çok kalabalık olarak 25 Nisan'da geldiler... Nasıl tören yapılırı bize gösterdiler.
Bir komutanları kalp krizi geçirdi ve vefat etti...
O komutanlarını Çanakkale  içindeki  İngiliz Mezarlığına gömdüler... Üç ay sonra,naaş alındı... Avustralya'ya götürüldü...
Biz bir şey yapmadık...
18 Mart Törenine,Dardanos Batarya Komutanı Şehit Hasan Hulusi Bey'in Kızı Meryem Didar Hanım da katıldı... Onu ilk defa bu törende gördüm...
Protokolda oturtulmuştu, koyu renkli bir manto, başında Anadolu tipi bağlanmış bir başörtüsü  vardı.Çok ciddi vakur bir tavrıyla dikkat çekiyordu...
Ona herkes saygı duyuyordu...
1987 yılında vefat edene kadar, hasta olmadığı yıllarda, hep Çanakkale ' ye geldi ... 18 Mart Törenlerine katıldı...
Son yıllarında gelememişti...
Durağı cennet olsun...