Burası Karabiga beldemiz...

Burası Karabiga beldemiz...
Fotoğrafta gördüğümüz yer de, CENAL firmasının termik santralı...
Koyu renkli ve kuleleri olan yer de, Karabiga Kalesi... Priapos olarak bilinen eski çağların önemli bir şehridir... Parion, Lampsakos, Abidos gibi şehir devletleriyle bir birlik içinde de bulunmuştur... Şaraplarıyla ünlü bir şehirdir.
Priapos üzerine birçok anlatı vardır... Bereket Tanrısı olarak da anlatılır...
Katalanların Bizans'a yardıma gelmesiyle bu yöreye yerleşen Katalanları Osmanlı ortadan kaldırmış ve kale yakılıp yıkılmıştır... Bu yüzden Karabiga adını alır... Burada, hem yüzey araştırması hem de kazı çalışmaları yapılmamıştır... Limanı rüzgara açık olduğu için gelişme gösterememiştir... Limanda, batık araştırmaları da yapılmamıştır... Tarih açısından çok bakir bir alandır...
İşte şimdi, kalenin dibine kadar termik santral yapımı gerçekleşmiştir... Aslında, bu termik santralın getirisinden daha fazla turizm getirisi olabilecek olan bu yere yazık edilmiştir...
Fosil yakıtlar, iklim değişikliğine sebep olmaktadır... Bu yüzden, 2030 yılında tüm dünyada fosil yakıtların yasaklanması gündemdedir... Biz, bu yöreye turizm yatırımı yapsak daha iyi iş yapmış olurduk... Şimdi, Rusya'dan kömür alacağız, onu yakıp havayı kirleteceğiz, cüruflarıyla da toprağı kirleteceğiz... Her ne kadar, mebranlı döküm alanı oluştursanız da, çevre kirliliğine sebep olmayı önleyemezsiniz...
Sadece, elektrik üreterek para kazanacaksınız ve Biga Ovalarının da verimini bitireceksiniz... Bu olmaz... Bir turist olarak kuzeybatı ve batı bölgesinden kaleyi görmeye gelseniz, içeriye giremezsiniz... Çünkü, şirket her tarafı kapatmış... Anayasamız gereği tüm sahiller kamuya aittir ve halka açıktır... Burada ise her yer şirkete aittir... İşte, bu talan gibi en az sekiz tane daha termik santralı yapılsın, diye Biga Yarımadası'nın kuzeyindeki tüm koylar şirketlere verilmiş durumda... Burada, halkın deniz ve eğlence kültürü de yok edilmektedir... Bu olumsuzluklara tahammül etmek mümkün değildir... Buraya, bu tesis yapılırken hangi resmi dairenin görevlileri vicdanları sızlamadan muvafakat vermişlerdir? Merak ederiz...
Biz, temiz hava, temiz su, temiz toprak ve temiz deniz istiyoruz... Çanakkale kıyılarını halkın kullanımından uzaklaştıran zihniyeti de şiddetle kınarız... Ha! Bu konularda bizim nahteli çevrecilerin bir sözünün olmaması da düşündürücüdür...
Soru:
Bu kale, bu zulümden nasıl kurtulur?
Cevap: ?
Yazık!
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...