Salgın haberleri ilk defa, 2019 Kasım ayı başında dünya gündemine geldi.
Salgın haberleri ilk defa, 2019 Kasım ayı başında dünya gündemine geldi. Çin'in Vuhan şehrinden önce Çin içinde yayıldı ve daha sonra hava yoluyla seyehat eden ve virüsün bulaştığı kişilerin, Seul, Tokyo, Singapur, Hong Kong şehirlerine gitmesiyle de, dünyaya yayılmış oldu... Salgın yönetiminde DSÖ'de sınıfta kalmış oldu... Salgının ilk görülmesi "bizde" 2020 Mart ayı ortasında olmuştur...
Bize gelişinin yolları, Umre dönüşü gelenler, İran'dan kaçak girenler, Avrupa'ya seyehate gidenlerin dönüşü ve Türkiye'ye turist olarak gelenler vasıtasıyla salgın başlamış oldu... Biz, işe Türk gibi başladık ve yine işi Türk gibi sürdürüyoruz... Aslında, daha o zaman en az on beş gün tam kapanma yapsaydık, şimdi bu salgında daha iyi konumda olurduk...
Genel yönetimle yerel yönetimin uyumlu çalışamaması hep problem oldu... Sivil Toplum Kuruluşları hiç devreye sokulamadı... Sağlık çalışanlarının fedakarca çalışması bizi rehavete sevketti... Bütçe uygulamaları açısından da çok gerilerde kaldık... Maske dağıtımında bile başarısız olduk. Yerelde Salgın hastanesine çevireceğimiz dört tane hastanemiz vardı...
Askeri Hastane, Eski Devlet Hastanesi, Çocuk Hastanesi, Eski Tıp Fakültesi Hastanesi binaları bu iş için çok uygundu... Biz en kolayına kaçarak, Üniversite Hastanesini salgın hastanesi olarak ilan ettik... Bu konuda Sağlık İl Müdürlüğümüz sınıfta kalmıştır... Tabip Odası da, gerekli uyarıları yeterince yapamamıştır...
Toplumsal birliktelik açısından topyekun hareket etmeyi beceremedik... Şu an, Çanakkale ili Türkiye birincisi olmuştur... Yüz binde 962,98 kişilik salgına yakalanan rakamıyla karşılaşmış olduk...
Salgın hastanesi olan Tıp Fakültesi Hastanesine, Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi de dahil edilince, bu iki hastaneye negatif giren kişiler, pozitif olarak çıktılar... Bir de, köylerde maske takma işi hiç iyi takip edilemedi... Yerinde yaptığımız incelemeyle köylülerimizin maske işinde dikkatli olmadıklarını gördük... Bu şartlar devam ederse daha da vahim sonuçlarla karşılaşacağımızı unutmamamız gerekir...
Salgın olayını iyi yönetemeyen Sağlık İl Müdürü, derhal dinlenmeye alınmalı ve yerine daha liyakatli bir kişi getirilmelidir... Salgında bir fatura kesilecekse bu sağlık il müdürüne kesilmelidir... Halkın talep ettiği bilgileri, bilgi edinme kanununa uygun değil, deyip geri çevirirseniz ve benim işim değil, başkalarının işi deyip işi savsaklarsanız, olacağı da, budur... Yazık!
Bu konuda, siyaset kurumu yolbaşçı olmalı ve gereğini yapmalı, derim...
Hem de acilen...
Bu tasarruf yapılmazsa fatura, siyaset kurumuna kesilecektir, derim...
Çanakkale'de, salgın iyi yönetilememiştir...
Kamudan medet ummadan, genel olarak taleplerimiz:
1- Zorunlu olmadıkça sokağa çıkmayınız...
2- Adli duruşmaları, 15 Haziran'a kadar erteleyiniz...
3- Üniversite Hastanesini salgın hastanesi olmaktan çıkarıp, yukarıda saydığım dört merkezden birisini bu işe tahsis ediniz...İlk tedbir olarak da, Sağlık İl Müdürünüzü değiştiriniz... Çünkü,salgında ölümlerin mesulü olarak yargılanması için suç duyurularının geleceğini bilmek gerekir...
4- Daha şeffaf bilgilendirme yapınız...
5-MMT kuralına kesin uyalım...Aşı işini halletmeliyiz
6-İlk etapta on beş günlük tam kapanma gerçekleştirelim...
7-Bu dönem içinde Türkiye'deki tüm ailelere asgari ücret tutarında nakdi yardım yapın...
8- Sağlık personeline moral destek sağlayalım...
9-Kitle iletişim araçları vasıtasıyla doğru bilgileri halka ulaştıralım...
Bunlar yapılırsa sıkı denetim olursa yaz aylarına girmeden normalleşmeyi görebiliriz... Yoksa bir sene daha kaybetmiş oluruz...Benden söylemesi...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...