Daha önceki yazımda, Müsilaj hakkında bilgi vermiştim...

Daha önceki yazımda, Müsilaj hakkında bilgi vermiştim... Bu bir deniz kirliliğidir... Her ne kadar, bu hava şartlarında oluşan bir, tek hücreli canlı coğalması, kirlilik değil, dense de, bu bal gibi bir kirliliktir... Çanakkale Boğazı'nda, Kocaeli Körfezi' nde görüldüğünü ifade etmiştim... Bu konuda, Mudanya'da yaşayan Sayın Mustafa Ersöz Ağabey de, aynı şeyin Mudanya İDO İskelesi yakınında görüldüğünü ifade ederek, bana fotoğraflarını gönderdi...
Bu durum, tüm Marmara Kıyıları'nda görülmektedir...
İlk, kirlilik 1987-1988 yıllarında, denizin yeşil renk almasıyla görüldü... Tüm Marmara ve Boğazlar farklı renk almıştı... Bunlar, Çanakkale Boğazı' ndan Bozcaada'ya kadar varlığını sürdürdü... Bir de, denizin zeminin de, sümüksü bir madde olarak kendisini gösterdi... İşte o tarihten bu yana Marmara Denizi kirliliği sürmektedir...
Karadenizin kıyıdaş ülkelerce kirletilmesine rağmen, bir de, Orta Avrupa'nın kirlliği Tuna Nehri'yle Karadenize taşımaktadır ...
İşte şimdi bir tehlike daha bu kirliliğin tuzu biberi olacaktır... Bu da, Ergene Nehri vasıtasıyla Tüm Trakya kirletilirken ve oradan Meriç Nehri vasıtasıyla Kuzey Ege Denizi de kirletilirken, şimdi bir projeyle Ergene Nehri kirliliği derin deşarj yapılarak Marmara'ya salınacakmış...
Biga Yarımadası kuzey kıyılarında faaliyet gösteren termik santrallar da, Marmara Denizi Fok balıkları yaraklarını bozdu ve kirletti... Günümüzde Marmara Denizi'nde, yaşayan balık türü, yaklaşık on kadar kaldı... Geçen yüz yılın başında Marmara'da yüz on kadar farklı canlı yaşıyordu... Şimdi var olduğunu gördüğümüz canlı türleri de, bu hızla kirletmeye devam edersek on yıla kalmaz ortadan kalkar... Marmara ve Boğazlarda denize girmek mümkün olmaz... Bu yöre kıyılarında yazlıkları olan kişiler de, denizin dibinde denize giremiyecek demektir... Marmara'yı kurtarmak için tüm belediyelerin iş birliği yapması gerekir, derim...
Bir facia geliyorum, diyor... Gelişini haber veriyor ve biz duymamazlıktan geliyoruz...
Benden uyarması, hem genel yönetimin hem de yerel yönetimin bu işe çözüm bulması gerekir ...
Bu konuda bir çalışma yapılacaksa her türlü katkıyı vermeye de, hazırız...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...
Not: Sayın Mustafa Ersöz Ağabey'e ilgisinden dolayı teşekkürlerimi iletirim...