Yakın dönemde daha çok görmeye başladık...
Yakın dönemde daha çok görmeye başladık...
Burası Dardanos...
Su ilk başlarda epey sığ... Bu yüzden gelgit( medcezir) olayı daha çok belirgin...
Sular, çekilmiş...
Çanakkale tabii güzellikleriyle eşsiz bir vstan coğrafyasıdır...
Tüm dünyanın gözü buradadır...
Hazar, Volga, Don, Azak Denizi, Karadeniz, İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve tüm bunlara ilave olarak, Tuna Nehri üzerinden Orta Avrupa'nın ve Dinyeper, Dinyester nehirleriyle de, Rusya ve Beyaz Rusya Ovalarıyla Ukrayna ovalarının bağlandığı kapı... Çanakkale Boğazı'na hakim olan her şeyi kontrol edebilir...
Dünya' da, bu kadar önemli başka boğaz var mıdır? Bilinmez... Cebelitarık da çok önemli ama, Akdeniz için alternatif olarak Süveyş Kanalı var... Çanakkale Boğazı'nın alternatifi yok...
Bu arada, biz Montreux Antlaşması' yla bu su yolunun 1936 yılında tekrar tek hakimi olduk...
Ruslar, 2.Dünya Savaşı'ndan sonra bizden Kars, Ardahan ve Boğazları istedi... Bizi ciddi ciddi sıkıştırıyordu... Soğuk Savaş başladıktan sonra, yabancı ülke gemilerinin, Karadenize kıyıdaş değilse, önceden geçiş için izin alarak, yirmi gün kalması ve toplamda da 45 bin grostondan fazla olmaması gerekiyordu...
Ruslar, bu kuralı sıkı sıkıya uygulayan Türkiye'ye yanlış yaptıklarını anlayınca, kendi güvenlikleri için Türkler jandarmalık yapıyordu, bu isteklerinden vaz geçtiler... Bize de, şimdiye kadar gündeme getirdiğimiz taleplerimizi yok hükmünde sayın, diye bildirimde bulundular...
Soğuk savaş dönemi içinde tüm dünyayı kontrol altında tutan Coniler, on bir uçak gemisiyle her denizde varlar, bir tek Karadeniz'e giremiyorlar ve sürekli kalamıyorlardı...
İşte şimdi, Rusya'ya kendi gücünü kabul ettirmek ve yeraltı zenginliklerini kontrol etmek için, Trakya'da, Dedeağaç'ta bir üs kurmaktadır... Bu üs de, Lozan Antlaşması' na aykırıdır... Bizim sınırlarımızdan otuz kilometreye kadar askeri birlik bulunamaz kuralını çiğnemiş olmaktadırlar... Türkiye, hem Yınanistan'a hem de ABD'ye nota vererek bu işe karşı çıkmalıdır... Coniler, Nato içinde olan Bulgaristan' da ve Romanya 'da üs kurdular... Böylece Rusya' yı ablukaya almaya çalışmaktadırlar...
Türkiye, kendisinin imzaladığı antlaşmalara sadık kaldığı ve Conilere Karadeniz için fırsat tanımadığı için, emperyal güçlerce itilip kakılmak durumuyla karşı karşıyadır...
Türkiye, her alanda güçlü olmalı ve iç cephede de sağlam olmalıdır...
Topyekün Harp Stratejisi için de tüm alt yapısını gözden geçirmeli ve taarruz sistemine göre ordusunu yeniden düzenlemelidir...
Milli Savunma Bakanlığı'nın adı da , Milli Taarruz Bakanlığı olmalıdır... Daha başlangıcında adıyla caydırıcı güç olmalıdır...
Bazı hamleler güzel ama, yeterli değildir... Daha güçlü bir silahlı kuvvetler oluşturmalıyız...
Yeni reformlar yapılmalı ve dosta, düşmana gücümüzü göstermeliyiz... PKK, FETÖ, DEAŞ ve diğer terör örgütlerine karşı daha acımasız mücadele etmeliyiz... Bu mücadelede teslim almaktan çok imha edici tavır içinde olmalıyız...
Devlet içinde, anayasal kimliğine rağmen Türk olmaktan utananları da ayıklamalıdır... Parlamento 'da, Türkiye aleyhine çalışan kim varsa atmalıdır, hatta yargılayıp gereğini yapmalıdır...
Hainleri yaşatmamalıdır...
Milli şuur içinde olan bir devlet erki oluşturmalıdır...
Türk Dünyası' yla ilişkileri daha da geliştirmelidir...
Sonuç:
Bu yüzyıl, Türklerin yüzyılı olsun istiyor muyuz? Yani bu yüzyıl bizim Med yüzyılımız mı? Yoksa Cezir yüzyılımız mı? Bu sorunun cevabını tüm siyasi partiler düşünmeli ve buna göre programlarını hazırlamalı, derim... Çünkü, mevcut haliyle hemen hemen hepsinin programı çöp...
Yeni ufuklar için yeni düşünceler ve program şart...
Sahil fotoğrafı bizi nerelere götürdü...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...