Tarsus tarihi; Müslümanlığın ortaya

Tarsus tarihi; Müslümanlığın ortaya
çıkışından kısa süre sonra hareketli ve
huzurlu bir hal alır…
Hicretten sadece 17 Yıl sonra
Müslümanlar Tarafından Fethedilen
Tarsus muazzam bir zenginliğe sahiptir.
Danyal Peygamber (as)in mezarı çok ibret verici..
Eshab-ı Kehf mağarası çok büyüleyici…
Çanakkale Deniz Zaferini; döşediği mayınlarla düşmana dar edip bize kazandıran gerçek Nusret Mayın Gemisinin yer aldığı park, çok düşündürücü!
 
Tarsusluların misafirperverliği ve Tarsus’un güzelliklerini gezmeyi ihmal etmemek gerek.…
 
Özellikle Halife Me’mun döneminde Tarsus  kentinde ilmi çalışmalara çok önem kazandırılmış.
Meşhur yazarımız Şemsettin Sami’nin Tarsus ile alakalı şu satırları çok dikkat çekicidir:
 
“Adana vilayetine bağlı Mersin Livasının bir
kazasıdır (1900 yıllarındaki kayda göre zira şimdi Mersin il, Tarsus ise ona bağlı bir ilçedir bildiğiniz gibi…).
 
Kentin; 31 camisi, 19 medresesi, 2 tekkesi, çeşitli
dini topluluklara bağlı 5 kilisesi, 1 bedesteni, 10 hanı,
2 hamamı 24 okulu, 7 değirmeni ve 6 pamuk fabrikası
vardır. Tarsus, Namrun ve Gülek nahiyeleriyle 180
köyden oluşur.”
Tarsus, her dönemde Müslümanlar için
mukaddes bir şehirdir.
Danyal Peygamber'in kabrinde ne kadar
etkilendiğimi anlatamam. Şehir mi zamanla yer kaymasına uğradı; yoksa bu makam mı yer altına doğru o tarihlerdeki geleneğe göre aşağılara doğru gömü halinde “tonoz” bir yapı ile ile inşa edildi bilinmiyor.
 
Peygamber kabrine doğru indiğinizde nerede ise üç katlı ve hiçbir diğer yerde görmediğimiz bir tuğla cinsi ile yapılmış!
 
Şurası da çok mühim:
Tarsus'ta; Bu gün Halife Memun'un kabri, Şit ve Lokman a.s Makamları Ulu Cami’de bulunmaktadır.
 
Tarsus’ta, Bilâli Habeşi'nin de Makamı var!
Eshab-ı Kehf mağarası çok büyüleyici..
Eshâp; sahip kelimesinin çoğulu.
“Sahib” ise; dost, arkadaş, yârân manalarına geliyor.
Kehf ise, dağlarda oyulmuş ev demek… Mağaranın küçüğüne
Batı dillerine de geçen gâr-otogar gibi.. büyüğüne de kehf denilir.
Zamanın hükümdarının zulmünden kaçarak bir mağaraya sığınıp, orada 300 yıldan fazla uyuyan, uyandıktan sonra da tekrarvefat eden ve Kur'an'da bahsi geçen gençlerdir....
 
İlahiyatçı bilginler bu kadar süre uyutulup sonradan uyandırılan bu gençler gibi teknolojinin tıbben bu kadar ilerleyeceğine ve hastalarına bu kadar olamazsa da iyi bir nekahet dönemi uygulayabileceklerine yorumluyorlar tıpkı ateşe atılıp  yanmayan Hz. İbrahim gibi amyantlı itfaiyeci elbiselerine Kuran da  işaret edildiği gibi...!
 
Tarsus yakın tarihimize de sahip çıkmış:
4.10.2002 Nusrat'ın çileli yolculuğuna Yiğit
TARSUS'lular son noktayı koyuyor. Yapılan ihalenin ardından Koca Nusrat 3 Parçaya ayrılıp Tırlarla Tarsus'a yola çıkarılıyor. Mesafe 27 km. Tarsus'a varış süresi 4.5 saat. Koca Nusrat kendisi için yapılan
 
Çanakkale parkına konuyor. 8 kişilik heyet
Çanakkale’deki maketini inceliyor ve tüm kaynakları araştırıyor. Koca Nusrat orjinaline en yakın haline dönüyor…
Kıbrıs ve Mersin arasında koyun ve kömür taşıtıp batırdığımız ve ihmalkar davrandığımız bu gazi gemi
 
Şanlı Tarihimin eşsiz bir değeri olarak vefalı
Tarsuslular tarafından Çanakkale Parkı içine alınıp
büyük bir vefasızlık son buluyor.
Keşke Çanakkale Belediyesi bu konuda elini tez tutsaydı da Nusrat Çanakkale’mize getirilmiş olsaydı  demekten kendinizi alamıyorsunuz.
 Tarsus ve Silifke kardeş ilçeler.
 
Hiçbir yerde şahit olunamayacak muhteşem bir
manzara ile Göksu Nehri’ne alabildiğine yüksek bir
vadiden bakan “Danyal Ağabeyin Yeri”ne gidip
“damat tatlısı” ve yerel gıdalardan muhakkak
tatmalısınız. İşyerinin önündeki çeşme kitabesini
okumalısınız.
Benden önce siz varırsanız kıskanmam çünkü
bizim yöremi