Yaklaşık on gündür, bu konu üzerine yazılar yayınladım...
Yaklaşık on gündür, bu konu üzerine yazılar yayınladım... Bazı arkadaşlar, bu iş size mi kaldı? Gibi tenkitler yapmış...
Biz de, kendilerine cevaben siz de araştırın ve bilgi verin, biz aydınlanalım dedik... Bu konuyu gündeme getirip yetkililerin harekete geçmesini istedik...
Bu konularda yıllarca çalışan Çanakkale Çevre ve Doğa Dernekleri Federasyonu olarak çıkarttığımız dergimizin yayın kurulunda da olan Biyolog Sayın Levent Artüz, Marmara Denizi ve Boğazları gelecekte daha da büyük tehlikelerin beklediğini ifade etmektedir... Marmara Denizini ve Boğazları kirleten unsurlar olarak, Sanayi tesislerinin atıkları, Marmara Denizi 'ni çevreleyen Belediyelerin atıkları, iyi arıtılmamış kanalizasyon atıklarının derin deşarjla denize verilmesi, Gemi trafiği, evsel atıklar, termik santrallar ve diğer kirleticiler olarak sıralanmaktadır... İşte bu kirliliğin Marmara Denizini öldürdüğünü ve tedbirler alınmazsa bu denizin ölü bir deniz konumuna geleceğini belirtmektedir... Bu bakış tarzı, yıllarca yapılan bilimsel çalışmaların sonucu olarak yapılan bir tespittir...
Fotoğrafta gördüğünüz yer Kilitbahir Limanı içidir... Burada tekneler sanki kıyıda, farklı bir kumsalda gibi görülmektedir...
Bu bölge, sanayi tesislerinin olmadığı bir yerdir...
İşte böyle kirlenmektedir...
Bir de, müsilaj kirlilik değildir, denmektedir ki, bu söze ve cehalete söyleyecek sözümüz yoktur...
Çevre ve Doğa Dergimizin yayınlanmasında katkılar sunan ve Kilitbahir'de oturan arkadaşımız Sayın Aysun Kuşçu Balcı 'ya fotoğraf için çok teşekkür ederim...
Facia gözler önünde...
Deniz can çekişiyor...
Acil tedbirler alınmalı...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
******
Müsilaj Her Yerde...
Burası Havuzlar Mevkisi...
Yani Çanakkale Boğazı'nın Avrupa sahili...
Bu bölgede, çok kısıtlı yerleşim alanı var...
Yani, kanalizasyon atığı, sanayi atığı, pestisit, kirliliği yok... Buna rağmen topyekun kirlilikten Çanakkale' nin karşı sahili de nasibini almış...
Bu durum, doğanın bize bir uyarısı...
Aklınızı başınıza alın...
Bu kadar, vurdumduymazlık yapmayın! Tedbir alın, diye doğa bize mesaj gönderiyor...
Bizim, derhal her yerden numuneler alarak tahliller yapmalıyız... Müsilajın, kimyasal, organik yapılarını incelemeliyiz ve gereğini buna göre yapmalıyız...
Çanakkale her anlamda işgale uğramakta ve sonuçları da bu olmakta...
Total ÇED çıkarılarak nelerin ne kadar yapılması gerektiğini ve nelerin yapılmaması gerektiğinin kararını vermek üzere kamuoyuna bilgi verilmelidir, derim...
Çevre meselelerinde, STK'ların da söz sahibi olması için mevzuat değişikliğinin yapılmasını talep etmekteyiz... Bu yapılmazsa gelecekte çok daha vahim olaylarla karşılaşmamız kaçınılmazdır...
Böyle giderse Çanakkale Boğazı'nda, denize girmek hayal olur, derim...
Tedbir, tedbir, tedbir...
Fotoğraf için arkadaşımız Sayın Aysun Kuşçu Balcı' ya çok teşekkür ederim...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...