Çanakkale üzerine bir yazı... Buna cevap vermeye devam ediyoruz...
Çanakkale üzerine bir yazı...
Buna cevap vermeye devam ediyoruz...
Önce, zatın yazısından bir paragraf...
" Öte yandan Çanakkale geçilseydi,Cumhuriyete giden yol kurulamaz; Mustafa Kemal gibi bir lider ve Ankara Kahramanları ortaya çıkmaz; Türkiye'nin çehresi değişmezdi."
Çanakkale geçilseydi,Cumhuriyete giden yol kurulamaz yargısı da yanlıştır.
Türkiye'de ,Çanakkale geçilseydi,Osmanlı Devleti daha 1915' te tarih sahnesinden çekilmiş olurdu. Belki Vatikan gibi sadece Fatih Semti'nde bir Hilafet merkezi olurdu. Emirleri de İngiliz Büyük Elçisinden alırdı.
Marmara,Rus ve Yunanlıların savaş alanı olurdu. Aynı savaş Doğu Karadeniz içinde yapılırdı.Ege Bölgesi ,yaşadığımız gibi Yunanlıların olurdu. Mersin- Muğla hattı Konya'ya kadar İtalyanların olurdu...
Doğu Anadolu ,Güneydoğu Anadolu ve Çukurova'da bir Ermeni devleti olurdu.Şam, Hama, Humus ,Halep hattı Fransızların olurdu. Bu günkü,Lübnan' da yine Fransızların olurdu.
Çobanlıkla geçinen Türklere de, Bozok ve Haymana Yaylaları ile Ilgaz Dağı bırakılmış olurdu. Bu yöreyi de yönetmek üzere ,İngiliz veya Fransız bir Yüksek Komiser görevlendirilirdi.
Cumhuriyete giden yol değil,bağımsız bir Türk Devleti olmazdı.
Ha! Siz, Mustafa Kemal Atatürk'ten rahatsızlık duyduğunuz için olmasaydı iyi olurdu,diyorsanız bu da bir hezeyandır.
Paşa Çanakkale geçilmesin, diye canını ortaya koymuştur. Şehit olmaktan da hiç korkmamaktadır.
Kendisini efsunlu gibi hissetmektedir...
Çanakkale' de üç defa ölümle burun buruna gelmiştir... Bana bir şey olmaz tavrıyla hareket etmiştir.
25 Nisan günü, geri çekilen Asteğmen Muharrem, Gelibolulu Süleyman Başçavuş, Teğmen İbradılı İbrahim'in askerlerini Conkbayırı güney sırtlarında durdurmuş ve yere yatırarak hücuma geçmelerini sağlamıştır. ( bu üç kahraman da vurulmuş sargı yerine getirilmiştir.) İşte,geri çekilen 27 Mehmetçik yere yatınca, Mustafa Kemal ilerideki dere yatağına inmiş( burası daha sonra onun karargâh yeri olacaktır) ve orada,kendi askerinden uzakta ,düşman askerine daha yakındı. Düşman o an mermi atsa şehit olurdu. Süngü hücumuna kalksa esir olurdu. Takdir-i İlâhi, düşmanın basireti bağlanmış ve bir şey olmamıştır.
Yine 10 Ağustos'ta şarapnel parçasının saatine gelmesi onu kurtarmıştır.
Ayrıca, Karakol Dağı'nda, birliklerini kendi isteği doğrultusunda yerleştirirken açılan makineli tüfek ateşi sağnağından bir şey olmadan kurtulmuştur.
Bir bakıma doğru, Mustafa Kemal buralarda şehit olsaydı. Cumhuriyet olur muydu. Orası şüpheli..
Hele Ankara Kahramanları olarak küçümsediğin kişiler Cumhuriyeti kuran kişilerdir... Bugün onlar olmasaydı, çoban bir topluluk olarak varlığımızı sürdürürdük de adımız da herhalde ya Dimitri, ya Agop, ya da İvan olurdu...
Siz, herhalde bu üç seçeneği de ad olarak kullanırdınız...
Kahramanlık da, öyle atıp tutmakla olmaz... Canını ortaya koymakla olur... İngiliz Muhipler Cemiyeti üyeleri genelde askerlikten muaf oldukları için kahraman olma şansları yoktu... Kahraman olmayanların kahramanlar üzerine söz söylemesi de aşağılık bir durumdur... Bu anlamda siz de Lut Gölü gibi bir ademsiniz...
Lütfen! Kahramanları rahat bırakın... Onlar, gönlümüzün sarayının en mutena yerinde yaşıyorlar ama, siz bunları anlayamazsınız...
Paşa ve silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle anarım...
Durakları cennet olsun...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...