Deniz kirliliğinin sebep olduğu Müsilaj tüm haşmetiyle devam ediyor...


Deniz kirliliğinin sebep olduğu Müsilaj tüm haşmetiyle devam ediyor...
Denizin temizlik işçileri olan yosunlar, süngerler, deniz kestaneleri, pinalar, midyeler ve diğer temizleyici canlıların yok olma sebebi; ağır metaller, arıtıldığı iddia edilen kirli atık sular, sintine, pestisit, deniz içi taban çalışmaları, katı atıklar, Ergene havzası atık suları ve arıtma tesisleri suları, kimyasal atıklar, tıbbi atıklar, termik santral atıkları, doğal gazdan elektrik üretim çevirim santralleri de dahil olmak üzere, madencilik kullanılan siyanürün 18 kat daha fazlasının kullanıldığı diğer sanayi alanlarının atıkları, kimya sektörünün üretim dışı atıkları da dahil olmak üzere binlerce ton atık...
Marmara Denizi'nin temizleyemiyeceğinden daha fazla atığın denize salınmasıyla oluşan facia...
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının atık su değerlerinin koruyucu olmaması da ayrı bir problem...
 Şu derin deşarj işi derhal bitirilmeli...
Sanayi üretim tesislerinin denizle ilişiği in kesilmesi gerekmektedir...
 Bunu hiçbir siyasetçi dile getirememektedir... En radikal karar çevreyi kirleten tüm sanayi kuruluşlarının kapatılması kararını hemen almak gerekir... Bunu yapmak demek, büyümeyi önlemek demektir... O zaman, siyaset kurumu( iktidar ve muhalefet) büyümeden yana taraf, çevrenin kirlenmesini de görmezden gelecektir, demek; daha doğru bir tespit olacaktır...
Yapılan toplantılarda biz yokuz!
Buralarda, güncellenmesi gereken Bakanlık normlarına göre her şey güllük gülistanlık anlatılmaktadır...
Bakanlık, mesela" Pm- 2,5 " baca salınımını açıklarsa termik santrallerin hava kirliliğine ve sağlığa etkilerini de görmüş oluruz...
Yine "2020 İller Çevre Durum Raporlarını" Çanakkale 'de dahil aradan altı ay geçmesine rağmen açıklamış değiller...
Beş gün sonra, altı ay bitmiş olacak; hala, raporlar yok!
Devletimizin çalışma temposu çok düşmüş durumda... "Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi" her şeyin daha hızlı olacağını bize söylemişti... Şimdi, gördüğümüz manzara, daha hantal bir yapı... Yetkili makamlarda bulunan zatlar, bu sistemin iyi çalışmasını sabote ediyorlar, gibi bir durumla karşı karşıyayız, diye düşünmeye başladık... Tüm devlet kadrolarının atamalarını siz yaptığınıza göre, bu hantallığın faturasını da, yetkili siyasi kişilikler, seçimlerde göreceklerdir, demek mümkündür... Sanki bir el, devletin hızlı çalışmasını engelliyor gibi... Yoksa, hala FETÖ'cüler en etkin bir şekilde görevlerinin başında mı? Hala, operasyonlar yapıldığına göre temizlik bitirilememiş... "Onların tesiriyle mi" devlet hızlı çalışma gücünü kaybetmekte... Durumun görünen tarafı sanki bu! Bir ihtimal daha var! Acaba, "atadığımız adamlar, liyakatsiz, bilgisiz, iş bitmez kişiler de ondan mı böyle oluyor" diye düşünmeden edemiyoruz... Eğer, durum böyleyse ülkemiz çok daha vahim olaylarla karşılaşacak gibi...
Marmara Denizi de kıyısı olan illerin sayısı yedi olmasına rağmen sekiz il var, bunların hepsinde çalışmalar yapıyoruz, demek "neyin nesi?"
Şu sekizinci ili bir gösterseniz de öğrensek...
Yoksa, Yeni bir il daha yaptınız da, bizim mi haberimiz yok? Öyleyse, cehaletimiz için okuyucudan özür dilerim...
Şimdiye kadar gördüğüm durum:
Zaman kaybediyoruz...
Benden hatırlatması...
Ben, sözümü söyledim, uyardım...
Benden günah gitti...
Son sözüm:
Daha hızlı karar verilecek çalışmalar yapın!
Ha!
Halka da hiç yalan söylemeyin! Yanlış bilgi aktarmayın...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam