.
Toplumsal çürümenin en belirgin özelliği fuhuş sektörünün geldiği noktayı incelemekle görülebilir... Bu konuda, Hacettepe Üniversitesi'nden bir bilim insanının çalışması var... Neredeyse elli yıllık bir dönem incelendiğinde önemli bir çalışma göremiyoruz...
Bu sektörde çalışanların ifadeleri de sosyal medyada yayınlanıyor... Yine sektörde çalışanların sayısı da, tam veri olmadığı için pek bilinmiyor. Bu rakamların ( 350 000 kişilik bir sektör) daha azı ifade ettiğini ve gerçek rakamların bunun çok daha üstünde olduğunu da, ifade edenler var... Bu konu, tabu olarak görüldüğünden üzerine gidilmiyor veya yok farz ediliyor... Çürüme ve çözülme rakamları daha yüksek... Biz, bazı bilgileri de el yordamıyla buluyoruz... Bu sosyal bir yara ama, kimse üzerinde durmuyor... Ekonomik bunalım bu sektöre ilgiyi artırmakta...
Facia var, kimse dile getirmiyor... En azından ben söylemiş olayım... Kötü olayları anlatmak yürek ister. Hele günümüzde... Herkes, çıplak gezen krala, "kral çıplak" demekten korkuyor... Ben de" kral çıplak "diyorum... Zaman, beni haklı çıkaracaktır... Aslında, keşke yanılmış olsaydım, duygum daha fazla ama, gerçek de, karşımızda...
Facia!
Yazık!
…………..
Önce Balkan Savaşlarını iyi bilmek gerekir.
Biz,Yanya'da Esat Paşa.
Edirne'de Şükrü Paşa.
İşkodra'da Hasan Rıza paşa ile mükemmel işler yaptık.İç ihanetler ve Alaylı, Mektepli çekişmesi sonucu ordu bozuldu.
İŞKODRA'da Esat Toptani Paşa( çok müslüman ,iyi namaz kılardı.)(Abdülhamit'i tahttan indiren heyetten) Hasan Rıza Paşa'yı yemeğe davet etti. Gece, yardımcısının yemeğine giden Paşa ,pusuya düşürülerek öldürüldü.İşkodra ,Karadağlıların eline geçti.
Selanik'e gelince;
8. Kolordu Komutanı Hasan Tahsin Paşa ,Teselya'da başarılı olamadı. Sonra Yenice-Vardar mıntıkasında gerekli tedbirleri almadı ve ordu yenildi. Selanik'e çekildi . Tek kurşun atmadan Selanik'i Yunanlılara teslim etti.Yahudiler ,Ulahlar ve Müslümanlar savaşalım ,yardım gelir diye söylemesine rağmen bunu kabul etmedi.Selanik,Yunan'a teslim edildi.
Yani ihanet diz boyu.Bu Hasan Tahsin,Galatasaray lisesi'nde okumuş bir zat. Sonra Yunanistan'da kaldı.Orada yaşadı ve öldü.Yunanlılar mezarını yaptırdı.Yunanlıların sevdiği en büyük Müslüman zat, bu zattır.
Biz daha sonra 1. Dünya Savaşı'na girdik.9 cephede savaştık.Yine Yasin Hilmi Bey,Nasuhi Bey gibi hainler ( Bunlarda Arap) ,ihanet edince yenildik.Bu ,Yasin Hilmi Bey, İngilizlere gitti.Size iyi hizmet ederim ,dedi.İngilizler de onu Suriye'nin ilk Genelkurmay Başkanı yaptı.
Biz,daha sonra Kurtuluş Savaşını yaptık.İzmir'den sonra,birlikler Çanakkale'ye geldi.22 Eylül'de Ezine işgalden kurtuldu.Bozburun'dan,Karabiga'ya kadar sahilde geriye doğru 15 kilometrelik bir alan İngilizlerin kontrolunda bulunuyordu.
İngilizler,Boğazları,İstanbul'u ve Trakya'yı vermek istemiyordu.Burada çok büyük diplomatik olaylar gerçekleşti.İngilizlerle giriştiğimiz bu mücadelede 11 Ekim 1922'de Mudanya Ateşkes Antlaşmasını imzaladık.
MİSAK-I Milli( milli Ant) olabildiğince Lozan'da uygulanmaya çalışılmış.Kerkük,Musul hariç gerçekleşmiştir. Biz Mübadele ile 850 bin Türk ve Müslümanı ,Türkiye'ye getirdik.Türkiye'deki 1500000 Rum ve Ortodoks inançlı kişiyi Yunanistan'a gönderdik.Şimdi Selanik neden alınmadı? Sorusu çok saçma . Çünkü Selanik,hiçbir zaman çoğunluğu Türklerden oluşan bir şehir olmadı.En büyük etnik grup Yahudilerdi.Sonra Biz ,sonra Ulah,sonra Rumlar geliyordu.
Şunu hatırlatmak gerekir ki eğer Atatürk 10 yıl daha yaşasaydı.Sizin söylediğiniz olaylar gerçekleşirdi.İtalyanlara verdiğimiz 12 adaları bize vermek istediklerinde.Biz ne bir karış toprak alırız,ne de bir karış toprak veririz,dedik.
Devlet adamlığı bir çap meselesidir.Atatürk'ten sonra da çaplı devlet adamı gelmemiştir.
Ha! Bu arada,Dr. Selahattin Tansel, Mondros'tan Mudanya'ya cilt 1- 2 -3-4 okunursa daha net bilgiler edinilir ve Atatürk daha iyi anlaşılır.
Ben, bütün devlet adamlarının ve politika ile uğraşanların bu eseri okumalarını isterim.Bu konuda bir belgesel çalışması yapıyorum bunları da anlatacağım.
Selamlar.