Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun...
Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun...
Paşa, sağ olduğu dönemde, kendisini tenkit edenlere cevap verirdi... Yanlış bilgileri düzeltirdi... Sonra, ikili görüşmelerle kendisine muhalif olanları ikna etmeye çalışırdı... Bu dönem 10 Kasım 1938 yılına kadar devam etti... Sonra, İnönü dönemi geldi. Bu dönemde Türkiye üzerine oyunlar oynamak isteyenler, Paşa aleyhine yazılar paylaşmaya başladı... İslamı referans aldığını söyleyen ham sofra kaba yobazlar, kendi çıkarlarına ters işler yapan ve İslamı doğrudan okuyarak öğrensinler, diye Paşa'nın yaptığı çalışmaları ortadan kaldırmak için çaba gösterdiler... Bunlar, çıkardıkları dergilerde, Paşa için Sarı... ç gibi ifadeler kullandılar... Bu durum 1951 yılına kadar sürdü... Paşa'nın manevi şahsiyetine yapılan bu tür saldırılar, onun son Başbakanı olan Rahmetli Celal Bayar 'ı çok rahatsız etti... Milleti sülük gibi emen ve kendisine ram eden ham sofra kaba yobaz hocaefendilerin kışkırttığı kişiler, Paşa' nın heykel, büst, mask gibi yapılarına saldırıyorlardı... Basında da babası gayri sahih gibi imalı yazılar çıkınca da 25-7-1951 yılında aşağıda tam metnini verdiğim kanun çıkarıldı... Kanunu, 14 Mayıs 1950 tarihinde iktidar olan Demokrat Parti ve onun Cumhurbaşkanı Rahmetli Celal Bayar ve Başbakanı Rahmetli Adnan Menderes çıkartmıştır...
Bu hocaefendilerin ne iblis olduğunu da biz 15 Temmuz 2016 'da gördük... Böyle iblislerin hala Türkiye' de oldukları iddia edilmektedir... Bunların şimdilik sayısı 29 olduğu söyleniyor... Yine, kökü dışarıda olan ve İsrail uşağı olan hanende oynatarak din satan birisi de derdest edilerek cezaevine gönderildi... Bu tür merdiven altı iş gören hocaefendi kılıklı bin kadar meczup olduğu da ifade edilmektedir... İşte bu ne idüğü belirsiz, din cambazları da Paşa'ya hakaret etmeye devam ediyor... Onların yetiştirdikleri çocuklarda, okula gittiklerinde, Atatürk Büst ve masklarını görünce, deccalın okulu, biz bu okula gitmeyiz, demeye başlıyorlar... Bunlar da basına yansımakta... Bu gidişin iyi bir gidiş olmadığını hatırlatırım...
Paşa, bize milli bir kimlik verdi... Namusumuz ve dinimizi kurtardı... Paşa, dine değil, bu tür dinbazlara karşıydı... Günümüzde, kimden cesaret aldıklarını bilmediğimiz(!) bazı sapık ruhlu dinbazların Paşa'ya koro halinde karşı olmalarını da anlamakta zorlanmaktayız...
İşte tam da burada, bu kanunun üçüncü maddesini hatırlatırız...
Ha!
Biz, bu işte yokuz diyorsanız, buyurun bir kanun çıkarın ve bu kanunu mülga haline getirin...
Son söz...
Paşa, büyük bir adamdır... Üç- beş onun bunun çocuğunun çıkarına dokunduğu için onların ve hempalarının kötü sözleri de, Paşa'yı küçültmez... Şimdi, nesep açısından ben dedemin dedesinin babasının adı olan Halil adını vereyim... Paşa'ya söz söyleyenler de dedelerinin dedesinin adını biliyorlarsa yazsınlar da görelim... Daha, dedesinin baba adını bilmeyen nesebi gayri sahihler, başkalarında nesep aramasınlar, derim...
Basında, sosyal medyada yazılanlar içinde üçüncü maddeyi hatırlatırım...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
**
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...