Türkiye'de üniversitelere kayıt yaptırma hakkı kazanan öğrencilerin kayıt olma oranın da bile düşüş var...

Türkiye'de üniversitelere kayıt yaptırma hakkı kazanan öğrencilerin kayıt olma oranın da bile düşüş var... Üniversitelerin kontenjanların başvuru da çok düşmüş. Bir üniversitemiz, 3800 öğrenci alabileceğini YÖK'e bildirmiş... YÖK'de tercih listesine almış... Tercih için 3800 kontenjandan 2700'üne tercih yapılarak yerleştirme olmuş... Yani, bu üniversite tercih edilme oranı açısından orta seviyelerde kalmış. Ayrıca, %60 seviyesine düşerek tercih edilen üniversiteler var... YÖK bir çalışma yaparak tercihte %75 seviyesinin altına düşen üniversiteleri kapatsın, derim.
Akademik kadrosunu yetiştirmem, tamamlamamış üniversiteleri kapatarak, en yakın güçlü üniversite bünyesine alınması sağlansın...
Bir de, tercih puanları on puan düşürülerek alınan bir sonuç. Ayrıca, taban puan on puan daha yükseltilerek daha kaliteli yetişmiş öğrenci tercihi yapsak üniversite kontenjanlarının doluluk oranı %50'nin altına düşecek...
Üniversite, kaliteli öğrenciyle bir yere gelebilir...
Ben, 1993-1994-1995-1996-1997 tarihlerinde Üniversiteye giren öğrencilerin çok daha kaliteli olduğunu ve bu tarihten sonra seviyenin düştüğüne şahit oldum. Bu tarihlerde üniversiteye giren öğrencilerimizle güzel çalışmalar ve dersler yaptık. Sonra, şikayetçi olduğumuz bir düşüş başladı... Şimdi gördüğümüz puanlar ve yerleşme oranlarıyla mukayese ettiğimizde, o dönemdeki  öğrencilerimize haksızlık etmişiz, derim.
Hiç kitap okumamış, dilekçe yazmasını bile bilmeyen, anne babası yanında olmasa ne yapacağını bilemeyen, hayat tecrübesi sadece İnternet olan şimdiki gençlikle bilimin gelişmesi mümkün olmaz... Bana göre, mevcut öğrencilerin %20'si kadar öğrenci layıkıyla üniversite öğrencisi olabilir, diye düşünürüm.
Bir de, Fen Bilimleri bölümleri kontenjanı, İlahiyat, Hukuk, Kamu Yönetimi gibi bilim dallarından daha az ise Türkiye'nin geleceğini bilimsel temeller üzerine oturtmak mümkün olmaz... Milletler arası mücadelede biz geçen her yıl daha da geriye gideriz...
Birkaç başarılı, parlak öğrenciyi vitrine çıkararak, bilimsel hayattaki çöküşü perdeleyemezsiniz... Sadece çöküşü hızlandırmış olursunuz...
Çözüm :
----- Acil olarak üniversite reformu
----- Öğretmen yetiştirme reformu
----- Eğitimde reform
----- Kesintisiz temel eğitimin on dört yıla çıkarılması reformu
----- Müfredatta reform...
Gibi çalışmalar yapılmalıdır...
Yoksa, Cumhuriyetimizin 2. Yüzyılı çok sancılı geçecektir, derim...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...