Bir avuç kahraman diyebileceğimiz insanlarımız, kendi imkanlarıyla mama alarak onlara bakmakta...
Bir avuç kahraman diyebileceğimiz insanlarımız, kendi imkanlarıyla mama alarak onlara bakmakta... Bilhassa yaz aylarında yazlıklarına gelen insanlarımız çocuklarının da isteğiyle çevrede buldukları hayvanları sahipleniyorlar... Yaz mevsimi geçip tekrar kışlıklarına döndüklerinde ise yazın baktıkları hayvanları sokağa bırakıp dönüyorlar...
Bilhassa Güzelyalı, Dardanos, Lapseki, Çardak sahillerinde, sokağa salınmış köpek cinslerinin hemen hepsini görmek mümkün... Tabii ki, zaman içinde hibrit türleri de görmek mümkün olmakta...
Bir kısmı insancıl olan bu hayvanlar, en ufak ilgi gösteren kim varsa arkasına takılmakta ve sahip aramakta... Bu arada, gruplaşmış olan köpekler, sahipsiz ve yalnız köpeklere saldırmakta... Yine, köpek korkusu olan ve panikleyen insanlara da saldırmakta...
Dardanos'ta, yol üzerinde uyuyan köpekler olduğu gibi, her geçen araca saldıran ve kendi alanını koruyan köpekler de var...
Bu köpekler, kedilere de saldırmakta. Kedi severler de, köpeklerin başı boş dolaşmasına kızmakta... Çünkü, kendi sevdikleri hayvanlara saldırılmakta ...Kendi evcil ve sahiplenilmiş hayvanlarına saldırıları gören hayvan severlerde çevredeki başı boş köpekleri bulundukları yerden kovalamaktalar... Hayvanlar, bazen fazla ilgi, bazen de aşırı şiddet karşısında nasıl davranacaklarını bilememekteler...
Bir vesileyle Çanakkale'den Çan ilçemize giderken Kirazlı'yı geçince tam tepede, Cemiyet Alanı Mevkisi' nde birçok köpek görmüştüm... Burada, dağın başında bunların ne işi var, diye de düşünmüştüm... Şimdi sebebini bulmuş olduk... Lapseki-Çardak Belediyeleri hudutları içinde bulunan sokak hayvanları toplanarak buraya atılmışlar... Yine, sokak hayvanlarını beslemek için bu hayvanları arayan hayvan severler, köpeklerin nerede olduğunu araştırdıklarında,belki bilir, diye Belediye yetkililerine sorduklarında, her iki belediyeden yetkililer, hayvanların nerede olduklarını bilmediklerini söylüyorlar... Sonra, hayvan severler, hayvanların atılabileceği yer olarak Cemiyet Alanı 'na gittiklerinde, kendilerinin baktıkları köpekleri orada buluyorlar ve köpekler, koşarak yanlarına geliyor, onlara mama desteği veriyorlar. Yine, İlçelerine döndüklerinde yerel yönetimde görevlilere, bunları kimler dağın başına atmış, diye sorduklarında da, "biz bilmiyoruz, haberimiz yok" cevabını alıyorlar...
Aslında, kimlerin hayvanları topladığını mobese sisteminden takip ederel bulmak mümkün... Ama, tabii ki, bulmak istenirse...
Bu, bir facia!
Yazlıkçıların baktığı ve sonra bırakıp gittikleri Pitbull cinsi bir köpek öldürülmek kastıyla kafasına kesici bir aletle vuruluyor. Hayvan ölümle yüz yüze gelmiş. Sokakta yatıyor... Bir hayvan sever, Lapseki'deki diğer hayvan severlere ulaşıyor. Onlar da, hayvan ölmesin, diye Çanakkale 'ye getirerek tedavi ettiriyorlar... Sonra, tekrar Lapseki' ye getiriyorlar... Yani, sizin anlayacağınız, bazı duyarlı insanlarımız olmasa, insanların vahşi davranışıyla bu hayvan da ölecekti...
Biz, hayvanları korumak için kanunlar çıkarttık, hayvan haklarını topluma yaymaya çalıştık.. Yine de doğanın en vahşi ve acımasız canlısı olan insanların zulmünden bu hayvanları kurtaramadık...
Peki! Neler yapılmalı?
1-Doğadaki tüm canlıların yaşama hakkı olduğu için " Avcılık" ın yasaklanması gerekmektedir...
2- Tarım arazilerine zarar veren hayvanlar için tedbirler alınmalıdır...
3- Göçmen kuşların göç yollarına RES santralleri yapılmamalıdır...
4-Yerel yönetimlerin bütçelerinden hayvanlar için ayrılan bölümün, hayvan popülasyonuna göre yeniden değerlendirilmesi yapılmalıdır...
5-Hayvan barınakları daha yaşanılır yapılmalıdır...
6- 5442 sayılı İl İdaresi kanununa göre, il sınırları içinde bulunan tüm hayvan varlığı, vahşi doğada olanlar da dahil olmak üzere sayılmalı, tespit yapılmalı ve böylece, hayvanlar için sağlıklı gıda, sağlık çevre, sağlıkla ilgili harcama bütçeleri tespit edilmeli...
7- İllerde, STK'ların da içinde bulunduğu ve ilgili resmi dairelerin temsilcilerinin de olduğu, "Hayvan Hakları Kurulu" oluşturulmalı...
8- Orman arazilerine açılan tüm yollara fotokapanlar kurularak, insanların doğaya ve hayvanlar verdiği zararlar tespit edilmeli, hayvan popülasyonunun envanteri çıkarılmalı...
9-"Çevre ve Orman Polisi" ihdas edilmeli... İllerin topraklarının tamamı sürekli kontrol altında tutulmalı... Ayrıca, hayvan severler de, devlet tarafından sivil inisiyatife katkılarından dolayı ödüllendirilmeli...
Tedbirler konusunda, bu dokuz maddenin işlerlik kazanmasında fayda görmekteyiz...
Yerelde, tüm imkanlarını seferber eden hayvan dostlarının da, bizim birer kahramanımız olduğunu kamuoyuna duyururuz...
İyi ki, varlar...