Köy Enstitüleri devam etseydi bir numara olurduk...
Musa Kazım Bey bile Enstitülerin kapanmasını istemiş... Bilimde de bu yüzden ileri gidemedik söylemine bir katkı....
Onlar da kendi bakış tarzına göre haklı... Çünkü, askerliğe ilk başladıklarında padişaha bağlı kalacaklarına yemin etmişler... Padişah aynı zamanda Halife... Hilafet işleri için bir Hoca Efendi gerekliydi...Hoca Efendiler, Protokolda üçüncü sıradaydılar...
Cumhuriyetle birlikte bunlar protokolda hiç yok...
Hoca Efendiler kendi varlıkları devam etsin, diye hem meşrutiyete hem de Cumhuriyete karşılar...
Yine, Cumhuriyet dönemi birinci şahsiyetlerde de yenileşmeye meyil arama...
Paşa, farklı adam...
Ben, şu ara onu anlatıyorum... Meclis kavramını anlatıyorum... Bu ilk kuşağın torunlarını incele... Hepsi Paşa'yı sever... Arada, birkaç ayrık otu çıkabilir... O da önemli değil...
Köy Enstitüleri kapandı... Onun yerine Öğretmen Okulları geldi... O da kapandı... Öğretmen Okulundan Yüksek Öğretmen Okuluna giden ve Fakülte okuyup Üniversite'de bilim adamı olan fakir halk çocuklarının okulunu da, CHP'li Mustafa Üstündağ kapattı... Bence, Öğretmen Okullarının en başarılı beş öğrencisinin gittiği bu okulları kapatmak Köy Enstitülerinin kapanmasından daha büyük faciaydı... Bunları gündeme getiren bile yok... Türkiye'de bilim adına en büyük yıkım bu...
Şimdi, yeni bir atılım için yeni bir öğretmen yetiştirme sistemi kurmalıyız, derim...
Ama, mevcut partilerin bu konuda fikirleri yok!
Yazık!
Öğretmen Okulu Stajını yanlarında yaptığımız idareci ve öğretmenlerimiz "Köy Enstitüsü" mezunu öğretmenlerdi. Çok çok iyi yetişmiş eğitimcilerdi. Kıt imkânlarla güzel şeyler yapmayı beceriyorlardı. Biz de arkadaşlarımızla çok güzel çalışmalar yaptık. Bazı sohbetlerimizde,zorluklar karşısında fedakârlıklarını anlattıklarında,"biz de böyle olabilir miyiz? " diye düşünürdük. Aslında biz de Köy Enstitülerinin devamında eğitim almıştık.
Biz de iyi yetişmiştik, ama onlar farklıydı.
Bizim,milli bir duruş kazanmamıza da vesile olmuşlardı...
Buralardan mezun olmuş öğretmenlerimizin ,vefat edenlerine Allah'tan rahmet ,aramızda olanlara da sağlıklı uzun ömürler dilerim.
Tabii ki,Köy Enstitüleri çok önemli eğitim kuruluşlarıydı. Onları tamamlayan Milli Eğitim Bakanlığı'nın ,Dünya Klasiklerini bir seri halinde yayınlamasıydı. Bu eserler,kültür tarihimizin,bir aydınlanma dönemini başlattı. Her iki çalışma birlikte, daha değerli oldu.
Günümüz Türkiye'sinin yine böyle bir atılıma ihtiyacı var.
Bu konularda bir fikri olmayan siyasilerimizi de kınıyorum...
Bence, Türkiye'nin en önemli problemi eğitim'dir, derim.
21. Asır'da, hâlâ zaman kaybetmeye devam ediyoruz...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...