Çanakkale geçilseydi iyi olurdu,üslubuyla hezeyanlarını aktaran zata cevap vermeye devam...


Önce yazıdan bir paragraf...
" Çanakkale geçilseydi, Arap ihtilâli gerçekleşmez; Filistin ,Suriye, Irak, Arabistan elden çıkmazdı. Hadiselerin zincirleme tesiri  nazara alınırsa, Arabistan'da Vehhabi Suud Krallığı  ,Filistin'de İsrail Devleti kurulmazdı.
Petrol havzaları ve mukaddes beldeler işgal edilmezdi. Belki Arap toplulukları  müstakil olurdu,ama Osmanlı Milletler Topluluğu adıyla toplanabilirdi. Çanakkale geçilseydi, harb erken biteceği için , Anadolu ve Rumeli'de yüz binlerce  insan yurtlarından sürülmezdi."
 Şimdi, bazı olayları sırasıyla anlatalım...
Cemal Paşa, Suriye'de tam hakimiyet kurmak için çalışırken Şerif Hüseyin'in oğlu Faysal ,Şam'a geldi. Osmanlıdan ayrılmak istediklerini ve yumuşak geçiş için destek istedi. Bu ümmeti bölme projesiydi. İttihatçılar,ümmetin bölünmemesi için bunu reddettiler.
Faysal, Şam'da bulunduğu dönemde,Arap Aydınlar, Gençler ve   Osmanlı Birlikleri içinde Asker ve Subay olarak görev yapan ayrılıkçı düşüncedeki kişilerle de görüştü. Daha sonra kendisinin de katılacağı" El Ahd "teşkilatı kurulmuş oldu.
Bu görüşmelerde, Şam Protokolü oluşturuldu.
 Bu İngilizlere bildirildi.  Şerif Hüseyin ,Mc Mahon'a bir mektup gönderdi. İsteklerini sıraladı. Bunu önceleri kabul etmek istemeyen İngilizler, Çanakkale' de ve Irak'ta işler iyi gitmeyince,24 Ekim 1915 tarihinde,Yüksek Komiser  Mc Mahon tarafından Şerif Hüseyin'e, neler olması gerektiğiyle ilgili bir mektup gönderildi. Bu yazı daha sonra , İngiliz - Arap  İşbirliği Protokolü olarak kabul edildi. Diğer adıyla Şam Protokolü olarak anıldı.
Buna göre,Güney Arabistan ve yine Arapların çoğunlukta olduğu yerler Araplara verilecekti. Önceleri  Osmanlıdan alınan tüm yerler İngiliz hakimiyetinde olacaktı.  Buna itiraz eden ve ekonomik çıkar sahası olarak da Musul'a kadar olan yerlerle birlikte; Şam,Humus, Hama, Halep'in batısı ve Çukurova Fransızların hakimiyet sahası olacaktı. İngilizler Hayfa'dan Musul'a doğru çizilecek bir çizginin alt tarafına hakim olacaktı.
Yani ,İngilizler Araplara bir şey vermiyordu.
Bu gelişmeler, Ruslara bildirildi. Sazonov' da İstanbul ve Boğazları kontrol altına almakla birlikte, Doğu Anadolu'da da, Diyarbakır hattına kadar yerlerin kendilerine verilmesi şartıyla bu işe muvafakat edeceklerini bildirdi.
Sykes- Picot Anlaşması, "Sazonoz- Sykes- Picos Anlaşması" halini aldı.
Aslında; İngilizler ,Ortadoğu'daki  askeri faaliyetlerine Kasım- 1914'  te başlamışlardı.
Britanya - Türkiye arasında savaş ilan edilmesinden  iki gün sonra, 7 Kasım 1914' te Britanya- Hindistan Birlikleri Şattülarap ağzında kıyıya inip  kuzeye doğru saldırıya geçmiş 21 Kasım'da Basra'yı ve 9 Aralık'ta El- Kurna'yı  ele geçirerek  Güney Irak'ın  işgalini tamamlamışlardı.
Yine, Araplar 5 Temmuz 1916' da Türklere karşı isyan başlattılar. Hüseyin oğulları Abdullah, Faysal ve Zahit'in komutasındaki aşiret birlikleri  hızla Cidde şehri ve Yenbo ile Umm Leji limanlarını ele geçirdi.
 Osmanlı birliklerini ,Mekke'de üç ay sonra teslim olacakları kaleye sıkıştırdı.
Muhammed El - İdrisi' nin Asir'de eylemlerde bulunan isyancı birlikleri,Osmanlının  iki ya da üç kıtasını durdurarak  ve Yemen'i kuzeyden taciz ederek  İngilizlere kayda değer bir yardımda bulunmuştu.
Daha sonra, büyük facialara sebep olacak gelişmeler oldu.
Komuta kademesindeki yanlışlıklar,zamanında lojistik destekleri verememenin etkisiyle ordu,Filistin' de ve Irak cephesi'nde bozguna uğradı.
Perakende birliklerimiz, bu Araplar vasıtasıyla tamamen imha edildi. İngilizden çok ,Araplar Türk öldürmüştür.
Bilhassa, Halep'in kuzeyinde ve Halep içinde hastahanelerde bulunan Anadolu'nun yağız yiğit delikanlıları ,Arapların eğri hançerleriyle boğazlanmıştır.
Halep'in kuzeyindeki taşlık tepelerde,Anadolu askerleri,koyun boğazlanır gibi boğazlanmıştır.
Bu vahşete ,şerefsizlik sıralamasında birinciliği kimseye bırakmayacak olan İngilizler bile tahammül edemeyip  imana gelmiş ve Araplara  " Türkleri daha fazla kesmeyin " diye yalvarmışlardır.
İşte, Arapların hareketleri bunlardı. Yani Araplar ayrılmazmış öyle mi?...
Bu Araplarla mı," Osmanlı Milletler Topluluğu" kuracaksın?
 Onlar, önce Kıbrıs Türk Cumhuriyetini tanısın!
 Hiç böyle bir adım gördünüz mü?
 Bir de, Mısır, İsrail, Suudi Arabistan , Yunanistan ve Büyük Çete başı ABD ortak tatbikat yapıyor. Hem de Doğu Akdeniz' de...
Acaba,  kime karşı...
Günümüzde Arap severlik hödüklüğün bir nişanesidir.
Ha! Dünyanın gidişatını görüp "Türk'le birlik olma zamanı"diyen  halktan Araplara bir sözümüz yok... Onlar gerçekten kardeşimiz...
Bizim onlardan beklediğimiz 2-3 Temmuz 1915' te,Zığındere'de şehit düşen Trablusgarp ve Bingazi  Taburları gibi birlikte yaşamak ve İslamın son kalesinin düşmemesi için ölüme koşmak... Böyle bir tavır bir daha olmadı...
1974 Kıbrıs harekatı sırasında Kaddafi'nin  yaptığı yardıma müteşekkiriz. O da, kendisini İslam dünyasına kabul ettirmek için böyle bir atılım gerçekleştirmişti. Bunu o dönemde yapmakta yürek işiydi. O'nu  rahmetle anarız...
Ha! Filistin'de bir İsrail Devleti kurulmazdı ,demek tam bir ahmaklıktır.
Zion Katır Birliği'nden,Trumpeldur' dan ,Japotinsky' den haberdar olmamak demektir.
Tekke Koyu Mezarlığında yatan,Yakop Rotman'dan ve Arıburnu Mezarlığındaki Yakops' tan haberdar olmamak demektir.
Çanakkale, İsrail Devleti'nin temelinin atıldığı yerdir. Peterson kimdir? Sorusuna cevap vermek, gerekir.
Yine ,Çanakkale geçilseydi. Binlerce kişi Balkanlardan ve Anadolu'da sürülmezdi,demiş...
Bir defa, Balkan sürgünler, 1912-1913 Balkan Savaşlarıyla olmuştur. Mübadele ise Kurtuluş Savaşı sonrası Yunanistan' la olmuştur.
Anadolu'dan hiç göç olmamıştır.
Ha! Ermeni tehciri için söylüyorsanız ve Ermeni severseniz,size tek bir sorum var?
 Savaşta ordunuzu arkadan vuranları yok mu edersiniz?  Yoksa,kendi toprağımıza tehcir mi ?
Bey! Bey! Lütfen tarih okuyunuz!