1789 tarihinden itibaren ümmet ve cemaat seviyesinde birliktelikler varken bu tarihten sonra, dili, dini, kültürü, yaşadığı coğrafya olarak aynı yapıya sahip olanlar biz diğerlerinden farklıyız, o ha
1789 tarihinden itibaren ümmet ve cemaat seviyesinde birliktelikler varken bu tarihten sonra, dili, dini, kültürü, yaşadığı coğrafya olarak aynı yapıya sahip olanlar biz diğerlerinden farklıyız, o halde biz ayrı bir siyasi devlet kuralım, dediler... Türkler bu işe akıl erdiremedi ve aman ne yapıyorsunuz? Böyle şey mi olur'dan başka bir söylemi olmadı... Hemen akabinde, önce Rumlar 1830'da, İngiliz ve Rusların desteğiyle bizden ayrılarak devlet kurdular... Sonra Sırplar ve Ulahlar bizden 1878 Berlin Anlaşmasıyla ayrıldılar... Bulgarlar özerk oldu... Onlar da1908'den sonra bağımsız devlet oldu... Bulgarlar için İvan Tuganyev'in" Fırtına Öncesi" adlı kitabını okumanızı isterim... Bu ırklar, müslüman olmayan ırklardır ve bizden kopmuşlardır... Bu arada Kırım, 1774 Küçük Kaynarca anlaşmasıyla önce otonom oldu sonra da Rus işgaline uğradı... Hala Rus işgalindedir... Kırım Türkleri 1944'te sürgün edildi... Kırım'da yanlışlıkla bırakılan bir Türk köyüne bile tahammül edilemedi ve onlar da yok edildi...
Kırımlı müslüman Türkler için, şimdi Arap Dünyasında üzülen bir tane bile Arap'a rastlayamazsınız!
Mesela KKTC'yi tanıyan bir tane Arap ülkesi yoktur... Kuzey Kıbrıs' ta Türkler Müslüman değil mi?
Tabii ki, Ruslar, 1864'te eşimin de dedeleri dahil milyonlarca insanımızı Kafkasya'dan sürdü... Osmanlı onlara kuçak açtı... Onlar da Halife'nin ülkesine gelmekle genosid'den kurtulmuş oldu...
Balkan Türklüğü büyük zulümlere uğrarken bir tane bile Arap ülkesi Todor Jivkov'a" Hey hemşerim! Sen ne yapıyorsun" diyemedi...
Biz 1. Dünya Savaşında, İslam Dini yok olmasın, diye dokuz cephede can verirken ehli saliple işbirliğini herhalde ben yaptım! Şerif Hüseyin değil!
Biz, Çanakkale 'de düşmanla mücadele ederken Şam' da Faysal iti, gündüz Türklere beraberiz, deyip gece El Ahd cemiyetinin üyeleriyle Osmanlıyı nasıl yıkarız'ın provasını yapıyordu...
Osmanlıdan ayrılıp da Türk Topraklarında devlet kuramayan bir Ermeniler bir de Kürtler kaldı, söylemi geliştiriliyor ki, bunun gerçekleşmesi için, aman Türk Milliyetçisiyim, demeyin bu bizi çökertir, Türk Milliyeyçiliği Tu kakadır! Söylemini sıklıkça duyar olduk... Bu söylem, daha çok, Türk olmayan Müslümanlar, sahte Kürt Milliyetçileri ve Ermeniler tarafından ifade edilmektedir...
Bu söylem yanlıştır...
Şimdi, Ermenilerin Güney Kafkasya'da bir devletleri vardır. Hatta bir Türk toprağı Karabağ da bunların ( Rusların desteğiyle) işgali altındadır... Türkiye'yi beğenmeyen Ermeniler oraya gidebilirler...
Sahte Kürt Milliyetçilerine gelince, Kadim Tarihte, Hindistan'dan çıkan on bin kadar erkek, kadın, çocuk Kürt Grubu, İran'a geldi... Biz de İran'a gelince bu topluluğu şimdiki Kirman bölgesine yerleştirdik... Kürtlerin uluları da, kendilerinin İran içinde kaybolmasını önleyen Türklere hep muhabbet içinde oldu... Türkler de onlara hep sahip çıktı... Türkler batıya doğru geldikçe onları da getirdi... Haçlı seferleri sırasında Batıya doğru gelen yeni Türk boylarını bu Kürtler istemedi... Meyyafakirin'de yapılan savaşta Kürt Gruplar kılıçtan geçirildi... Kürtler de, bir daha ayaklanma emaresi göstermedi... Türkler de onları dış tehlikelerden korudu... Ortak bir yaşam içinde olduk...
Bu ortak yaşam Ermenilerle de vardı... Onlar, Batı'nın kışkırtmasıyla ayaklandılar ve bunun sonucu Türk Devleti de gerekli müdahaleyi yaptı... Tehcirle de "Ermeni Problemi" çözüldü... Kalan Ermeniler de bizim insanımız olarak varlığını sürdürüyor...
Kürtlerle birlikteliğimiz devam etti... Cumhuriyet döneminde, bazı ayaklanmalar oldu, devlet de gerekeni yaptı...
1970'li yıllara gelindiğinde, muhafazakar Kürt Çocukları daha çok Ülkücülerle birlikteydi... Kardeşler gibi birlikteydiler... Ayrı gayrı yoktu... Bu devlet de hepimizin diyorlardı... Kanunlar da Türk'e ayrı Kürt'e ayrı değil herkese nasılsa öyle işliyordu...
Daha seküler olanlar da Marksistlerle birlikteydi. Türk ve Kürt
Halklarının kardeşliği fikriyle ilk bölücülük tohumları atıldı... Sanat'ta, edebiyat'ta söylemler ayrılık üzerine kuruldu...
Günümüzde de değişen bir şey yok...
Yine, ABD tarafından işgal edilen Kuzey Irak'ta özerk bir Kürt Devleti yine kadim Türk topraklarında kuruldu... Türkiye'den memnun olmayanlar varsa buraya gidebilirler...
Bizimle yaşayacaklar da bizim insanımızdır... Kaderde, tasada, sevinç ve kıvançta da birlikte olmaya devam edeceğiz..
Anayasamız gereği, Türkiye'de yaşayan ve vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür...
PKK tarafından katledilmeye başlayan Kürtler de PKK'dan kaçmak için, daha güvenli olarak gördükleri Türk Kardeşlerinin yanına geldi... Türkler onları kendi insanı gibi bağrına bastı... Türk öğretmen, doktor, imam, asker, sivil öldüren bölücü örgütün, Kürt Haklarını savunuyoruz, sahte tavrına karşı Kürtler, Türk Kardeşlerinin topraklarında huzur ve güven içinde yaşamaktadırlar... Şimdiye kadar da hiçbir olumsuzluk yaşanmamıştır... Demekki, Türkler kendilerine kötülük yapan bu bölücü yapıya düşman ama, Kürt kardeşlerine de sahip çıkmaktadırlar...
Ha! Bu oluşumlar içinde, ben Türk değilim, diyen de vatandaşlıktan çıkarak istediği yere gidebilir...
Ey Zatı namuhterem- i na Şerif!
Siz, Türk Deman! Türk Deman! Diyerek Anayasamızı da ihlal, tadil ve ilga etmiş oluyorsunuz... Hakkınızda, resmi makamlar işlem yapmalı, derim...
Bir de, Irkla ilgili örnek verirken Türk adını pis ağızlarınıza almayın... Arap, Rus, Ermeni, Sırp ne derseniz, deyin ama Türk'ten bahsetmeyin...
Çünkü Türk demek, tüm mazlum milletlere sahip çıkmak demektir...Bugün Suriyelilere bakıyoruz... Dün Kuzey Iraklılara baktık... Yine, Kafkasyalı kardeşlerimiz, İranlılar, Afganlılar, Balkanlarda yaşayan ve bizimle birlikte olanlar, yine bizim insanımız gibi muamele görür ve görmeye devam eder... Dünyada en fazla mülteci bakan Türklere, ırkçılık yaftası da ancak böyle olur...
Naşerif zat!
Biz, Türk'üz demeye devam edeceğiz...
Türk demek adam olmak demektir...
Şefkatli olmak demektir...
Diri diri kız çocuklarını gömen kültürden değil, Hakan ve Hatun der ki, söyleminden gelmekteyiz...
Biz de Müslümanız...
Biz Türk'üz...
Ah Attila!
Senin şu sözünü unuttuk!
" Büyük devlet olmak demek, sınırlarıyla büyük olan devlet demek değildir... Hainlerine verdiği cezanın büyüklüğü ne kadar büyükse o devlet de o kadar büyük devlet olur. "
Hainlerinizi cazalandırın!
Beslemeyin!
Bakmayın!
Ada tahsis etmeyin !
Türk töresini unutmamamız dileğiyle...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...