1929 yılında ,Türkiye'ye Panço Doref diye bir adam gelir.
Kendisi bizim Galatasaray Lisesi mezunudur. Güzel Türkçe bilir.
Osmanlıcaya da hakimdir.
1931 yılına kadar bizim arşivlerde çalışır.
Bulgaristan'ı ve tüm Balkanları ihtiva eden arşiv belgelerini bir araya toplar.
Sonra bu belgelerin olduğu binalar acil olarak başka işler için kullanılacaktır.
Defterdarlığa bir yazı yazılarak binaların boşaltılması için içindekilerin satılması istenir. Bu yüzden defterdarlık hurda kağıt satışı için ihale yapar ve bu belgeler Bulgaristan'a satılır. Sonra iş ortaya çıkar ama büyük bir kısmı gitmiştir.
Bizim, üç otuz paraya sattığımız 1 350 000 belge dosyalanmış ve incelemeye açılmıştır.
Balkan tarihini çalışacaklar da şimdi Sofya'nın otellerine binlerce avro para vererek bu hizmeti almaktadır.
Teklifimiz, bu arşivi Türkiye'ye getiriniz.
Bir kopyası yine orada kalsın.
Adamların hakkı.
Biz arşivimize sahip çıkmadık.
İşte asıl problem şimdi...
Hem 2007' de hem de 2011' de Milli Kütüphane'nin kitapları da hurda kitap ,diye satıldı.
Bir çok sahaf milli kütüphane kayıtlı kitapları satmakta.
Ey! Devleti yönettiğini zanneden kişiler.
Bunun hesabını kim verecek.
Bir kültür casusu arşivinizi kaçırdı.
Kim bilir hangi casuslar da Milli Kütüphane'yi talan ediyor.
Bizim zatlarda seyrediyor.
Allahım! Bir cennetin var ama, bunlar için on cehennem yetmez...
Kültür politikalarınızı gözden geçirin ve Türk'ün her şeyine sahip çıkın ,derim...
Yoksa tarih sizi farklı yazacaktır.