Bu gün Başbuğ Türkeş'in ölüm yıl dönümü.
Tabii ki 1969 seçimlerinde tek başına seçilmiş ve dikkatleri üzerine çekmişti.
1960 ihtilali'nin kudretli Albay'ı olarak tanındı ve tanıtıldı.
Taşrada yaşayan bir genç olarak, fikir hareketleri için milli bir duruş bekleyen bizler,onun" Dokuz Işık " doktrinini okuyunca çok etkilendik.
Tüm problemlere cevap veriyor. Yerli bir bakış tarzı ortaya koyuyordu.
Onu takip ediyor. Siyasi partisini değerlendiriyoruz.
Öğretmen Okulu'nda tüm arkadaşlarımızla yaptığımız fikri olgunluk tartışmalarında çözümler hep bu doktrin etrafında oluyordu.
Biz, milletimizi, Türklüğümüzü, dinimizi,dilimizi,vatanımızı çok seviyorduk.
Atatürk'e gardrop devrimcisi deyip saldıran marksist arkadaşlara kızıyorduk.
Biz,oruç tutuyoruz,milletimizin tüm değerlerine sahip çıkıyorduk.
Karşımızda ise yabancıları lider olarak seven bir grup vardı.
Sayımız hep artıyordu.
Önce sürgünler başladı.
Biz 1973 seçimlerinde üç milletvekili çıkarttık.
Bu bizi çok mutlu etti.
1973 yılında Ankara'ya gittiğimizde bizi sevgiyle karşıladı. Kendisini bir lider olarak çok sevmiştik. 15 Nisan 1978 yürüyüşü ve Tandoğan mitingi bizi zirvelere çıkardı.
Öğretmenliğimizde iki defa sürgüne gittim.
Çok yargılandım.
Çok çile çektim.
Ama,Salih,Erol,Murat,Halil,Mustafa,Veli,Ali Bülent arkadaşlarımız canlarını vermişti.
Bizim çilemiz onların yanında neyki.
Sonra1980 ihtilâli.
Yine çileler...
Muhafazakâr Parti, MÇP ve yeniden MHP.
1991 seçimleri. 1995 seçimleri ve 1997 Nisan Ayı ' nın dördü.
Bizim için bir dönem bitti.
Başbuğ'suz yıllar...
Ve Balgat...
Yönünü kaybeden ,şefkatini yitirmiş bir siyaset.
Yönünü tayin edemeyen bir Türkiye...
Bölücü terör...
İşsizlik...
Kaos...
Yıllar sonra Ankara'ya gidiş.
Gece karanlık...
Oğlum, Başbuğ'un mezarını ziyaret edelim, dedi.
Gece kimse yok...
Fatihalarımızı okuduk...
Bence, Ankara ruhunu yitirmiş.
Değerli iki tepesi kalmış; Anıttepe, Beştepe...
Diğerleri ne yaptığını bilmeyen bir ...
Yine bu dört Nisan,Başbuğ'un ölüm günü.
Ölüm acı ama,doğduk ki öleceğiz.
Bence bu yıl Başbuğ'un doğumunun 100. Yılı...
İyiki doğdun Başbuğ'um...
Durağın cennet olsun...