Konstantinapolis, İsa'dan önce 6. Yüz yılda kuruldu...
Konstantinapolis, İsa'dan önce 6. Yüz yılda kuruldu...
Daha önce de yerleşme alanıydı...
Binlerce yıl içinde birçok kavim buraya yerleşti...
Daha sonra, Doğu Roma'nın Başkenti olarak kabul edildi. Kurucusundan dolayı da Konstantinapolis olarak adlandırıldı...
Bu dönemde, Bizans'ın başkenti oldu...
Birçok kez kuşatıldı...
1453 yılında, Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedildi...
Adı hep Konstantinapolis olarak kaldı...
Biz Türkler de, Konstantiniye adını kullandık...
Yine biz, buradaki hakim güç nedeniyle " Payitaht,Asitane,Babıâli,Yedi Tepeli Şehir, Altın Boynuz, Suriçi, Yarımada gibi adlar kullanarak hep İstanbul'u anlattık...
Kurtuluş Savaşı'ndan sonra bile, Konstantiniye diye adlandırma devam etti...
İstanbul'un 20. Asır başında çekilen fotoğraflarında bile adı, Konstantinapolis olarak yazılıydı...
Yabancılar da, tüm haberleşmede bu adı kullanıyordu...Biz , Ankara'yı Başkent yapınca Konstantiniye adı devam ediyordu...
Batılılar, böyle söylemeye devam ediyordu...
28 Mart 1930 tarihinde, Posta İdaresinin kanuni bir uygulamasıyla Konstantiniye adı İstanbul olarak kullanılmaya başlandı...
Yani, tüm dünyanın, Konstantinapolis dediği bu şehre biz bu tarihten sonra İstanbul ,demeye başladık...
Yabancı posta gönderilerine de, Konstantinspolis ,diye bir yer bulunamamıştır ,diye cevap verip gönderileri iade ettik...
Sonra, yoğun şekilde, İstanbul adı kullanılmaya başlandı...
Şehrin adını, Atatürk'ün uygulama dinamiğiyle kullanmış olduk...
Daha sonra, tüm dünya da, buna uydu...
İstanbul, İstanbul oldu...
Ha!
Seçim üzeri, birileri,siyaseten şehrin adını Konstantinapolis koyacaklar,oyunuzu ona göre verin ,demekte...
Bence, Osmanlı dönemindeki adını özleyenler böyle bir şey yapabilirler,derim...
Osmanlı severiz ya(!)
Yine, ister İstanbul, ister İslâmbol olsun,bu adı kimse değiştiremez...
Seçim için bir ad vermek gerekirse, "Rantiye"
adını vermek daha doğru olur...
Şunu unutmayın ki, atalarımız "Minare"den büyük bina yapmamışlardır... Minareler o beldenin kime ait olduğunun tapusu gibiydi...
Son yirmi beş yılda İstanbul'un camili görüntüsünü yok etmek de kimlerin maharetidir? Bir sormak ,gerek...
Seçimler için bu tip jargon kullanmaktan vaz geçin...
Şehri" daha yeşil "nasıl inşa ederiz, düşüncesi içinde olun...
Dünyanın kişi başına düşen yeşil alanı en az olan şehirlerin başında da, İstanbul geliyor...
Mezarlıklar da olmasa, her taraf beton yığını olacak...
Yapmayın!
İstanbul için daha akılcı politikalar geliştirin,derim...
Bunun için bir fikriniz yoksa, seçimlerde ne işiniz var...
Daha liberal olup "bırakınız yapsınlar", demek akıllıca bir iş olur ,derim...
Tüm siyasilere...
Şehirlerimiz için güzelleştirici çalışmalar yürütün ,derim.
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
Düşünmeye devam...