İsmail Şen, Mehmet İhsan Gençcan, Tuğrul Bozkurt... Güzel insanlar... Güzel atlara bindiler ve gittiler...
İsmail Şen, Mehmet İhsan Gençcan, Tuğrul Bozkurt...
Güzel insanlar... Güzel atlara bindiler ve gittiler...
Hatıraları bizimle yaşıyor...
Özlemle anıyoruz...
Allah rahmet eylesin. Durakları cennet olsun. Dua ile...
Balkanlarda soykırım
Ünlü Fransız yazar Pierre Loti; Balkan Savaşları’nda Türklere karşı yürütülen katliamı tam bir tarafsızlıkla ortaya koymuştur. Tanıklık ettiği bu dönemde yürütülen katliamın Fransa’ya tam tersinden; sanki Türkler katliam yapıyormuş gibi aktarılması karşısında bu büyük yazar feryat ediyor. Cahillerin değil de aydın kesimin bile Türklere hakaret etmesini şöyle eleştiriyor:
“Mağlupların ızdırap ve acıları, ovaları kaplayan yüz binlerce ölü de mi onlara birazcık olsun saygı emretmiyor? Hadımköy faciası karşısında alay etmeye, pis ve aşağılık karikatürler yapmaya nasıl cüret ediliyor? Bazı ressam bozuntuları Halife’yi hatta Peygamber’i gülünç durumda gösteren resimler çiziyorlar.”
VE BİR MEKTUP
Yüz binlerce Türk’ün ölümünden söz eden Pierre Loti; Makedonya Bölgesinde on yıl kadar kalmış bir Fransız diplomatın kendisine yolladığı bir mektubu da yayımlıyor. Bakın o mektupta neler yazılmış:
“Türkler katliam ediyorlar!” Bugün bunun tam aksine “Türkler katliam ediliyorlar!” diye bağıralım. Evet, Türkler katliam ediliyorlar. Yaralıların vücutları alçakça kesiliyor, karılarına tecavüz ediliyor, mahalleleri yakılıp yağma ediliyor. Kim tarafından? Balkanlar’da on yıldan beri öldürme sanatını yürüten vahşi asker çeteleri tarafından.. Ve bu cinayetler hangi prensipler uğruna işleniyor? Medeniyet, adalet ve hürriyet uğruna! Ve ağzı bu yüce kelimelerle dolu olan bütün Avrupa, hep birlikte bu kadar kötülüklerin yapıcılarını sevinçle alkışlıyor. Ne acı şey; ne utanılacak durum.”
İşte Balkan Savaşları denilen Türkleri kırıp yok etme operasyonunun sadece bir yanı...
1876’da Kafkasya’da başlayan ve 1913 yılının ortalarına kadar süren bir kırım, yok etme çılgınlığı... Bu süreçte sivil Türklerden öldürülenlerin sayısının bir buçuk milyonu geçtiği biliniyor. Bu Türk katliamını yürütenlerin hangi yalanlara sarılarak kamuoylarını kandırdıklarını Pierre Loti çok güzel açıklıyor.
Öldürdükleri Türkleri derelere doldurarak üstünden karşıya geçen vahşi katillerin yaptıklarına tek söz eden var mı bugün? Türkleri yakalayıp törenle öldürürken resimlerini çektiren ve bunu dünyaya dağıtan Bulgarlar’a, Sırplara; Yunanlılara hiç “Soykırım” suçlaması yapan var mı?
Balkanlardan evini barkını bırakarak İstanbul’a kaçan 600 bin Müslüman’ın sefil durumu ortada iken neden Türklere yapılan zulüm hiç hatırlanmıyor?
Buradan; biraz aydın namusu olan herkesi bu büyük katliamı hatırlamaya davet ediyorum.