Bir süre önce okuduğum çok güzel bir yazıyı sizlerle bugün paylaşmak istedim. Sari Saltuk Baba kaleme almış. Türkiye olarak Kudüs bizim çok önem verdiğimiz bir yer.
Bir süre önce okuduğum çok güzel bir yazıyı sizlerle bugün paylaşmak istedim. Sari Saltuk Baba kaleme almış. Türkiye olarak Kudüs bizim çok önem verdiğimiz bir yer. Kaleme aldığı bu önemli bilgileri sizlerle paylaşmak istedim.
Kudüs’ün batı tarafına açılan kapısının adı “Bab-ül Halil” yani El Halil kapısıdır. Bab-ül Halil’den eski şehre girildiğinde “Ömer İbn-ül Hattab Meydanı”na ulaşılır. Hz. Ömer, Kudüs’ü fethettiğinde bu kapıdan girdiği için bu meydan Hz. Ömer’in adını taşır Kudüs’ün Selahaddin Eyyubi ve Yavuz Sultan Selim dâhil tüm fatihleri buradan kente girmiştir. Yavuz Sultan Selim 1517, tam 400 yıl sonra İngiliz General Allenby de yine aynı kapıdan kente girdi.
İngilizler Mısır üzerinden Kudüs’e doğru harekete geçince, Osmanlılar önce Kanal’da İngilizlerle çatıştılar Birinci ve ikinci kanal harekâtı, bir avuç Osmanlı evladının direnişine sahne oldu. İngilizlerin kışkırttığı Mekke Şerifi Hüseyin ayaklanınca Gazze’ye çekilen Osmanlı ordusu, bir taraftan Mekke Şerifi’ne diğer taraftan İngilizlere karşı savaşmak durumunda kaldı Gazze’de Osmanlılar ve İngilizler arasında şiddetli çatışmalar yaşandı Falih Rıfkı Atay, Zeytin Dağı’nda Gazze savaşını şöyle anlatır; “Gazze’yi ilk hücumdan kurtaran alay, bizim tarihte en iyi isimlerden birini bırakmıştır Bu alay kendine en aşağı dört, beş defa üstün kuvvetlere karşı Gazze'yi kurtardı” (Zeytin Dağı, s.152) İngilizlerin ikinci kez yüklendiği Gazze, Nisanda şiddetli çatışmalara sahne oldu Aynı şartlarda savaşmayan iki ordu, bir daha karşı karşıya geldi “Cephemiz susuz, kuru ekmek ve benzini güç yetiştiriyoruz Arkasını çöle veren İngiliz Ordusu ise siperinde musluktan Nil suyu içiyor ” (Zeytin Dağı, s.78) Osmanlı askerleri, mezarların altından tüneller kazarak düşmana karşı operasyonlar düzenledi Mantar Tepe denilen bu toprak çıkıntısı Gazze’de unutulmaz bir isim bıraktı “Mantar Tepe İngilizlere o kadar şüphe verdi ki biz terk ettikten sonra üstündeki bir taşın hareketine karşın yüzlerce mermi attılar ” (Zeytin Dağı, s. 154)
1917 Ekim sonlarında bölgenin kaderini değiştirecek savaş Gazze yakınlarında Bir-üs Sebâ’ da yaşandı General Allenby komutasındaki 138.000 kişilik İngiliz ordusu taarruza geçti Osmanlı ordusu yiyecek sıkıntısı çekiyordu Yem bulamayan hayvanlar telef oldu Şiddetli bir savaştan sonra Bir-üs Sebâ düştü Kudüs’e hareket eden İngilizler, 24 Kasımda şehri işgal için ilk kuşatma girişiminde bulundu Osmanlılar, ilk saldırıyı püskürttüler İngilizler, üç gün sonra yeniden saldırıya geçti Nebi Samuel tepelerinde şiddetli çatışmalar yaşandı. Yokluk içindeki Osmanlı askerleri, küçük atölyelerde hazırlıklarını yaparak kenti savundu Zeytin ağaçlarının dibine mevzilenmiş Osmanlılar kutsal kente karşı son vazifelerini yaptılar
7 Aralık 1917
179 Alay birlikleri İngilizlerle çatıştı Sabahın erken saatlerinde Ayn-ül Kerim’in güneyindeki tepeleri işgal eden İngiliz ordusu, Kudüs’e iyice yaklaştı İngiliz askerleri Kudüs'e girmek üzereydi
8 Aralık Cumartesi 1917
İngilizlerin her an kente girebileceğini gören Kudüs Bölge Komutanı Ali Fuat Paşa, üç hafta önce Cemal Paşa’nın terk ettiği Zeytin Dağı’ndaki karargâha çekildi İngilizler kente doğru ilerliyordu İstanbul’un, buraya takviye birlikler göndermesi söz konusu değildi Ali Fuad Paşa, Şam’daki ordu karargâhına Kudüs’ten son telgrafını çekti, “Ayaklanan Araplar yaralı askerlerimizi öldürmeye başladılar, düşman kuvvetleri buraya bir buçuk saat mesafede Allah'a ısmarladık Kudüs.” Sadık Müfit Bilge nin duvarindan
Sari Saltuk Baba