Çanakkale 'de beş tane termik santral var... bunlara yenileri kurulmaya çalışılıyor. Lisansı alınan 2 tane daha var. Mevcüt bile çok fazla, bunlara yenileri eklenmesi de doğru değil.
Çanakkale 'de beş tane termik santral var... bunlara yenileri kurulmaya çalışılıyor. Lisansı alınan 2 tane daha var. Mevcüt bile çok fazla, bunlara yenileri eklenmesi de doğru değil.
Biga-Çan ilçeleri hattında yapılacak bu santral faaliyetleri için çevre, iklim ve insan sağlığına etkileri ayrı ayrı ele alınıp değerlendirilmelidir...
Enerji, nasıl olursa olsun elde edilmelidir, mantığıyla sorgulanmamalı... Ama,şunu da unutmamak gerekir ki, en pahalı ve sonuçları yıkım olan enerji de olmayan enerjidir...
Sosyal hayatımızın en büyük belirleyeni de elektrik enerjisidir...
Elektrik enerjisini bir an hayatımızdan çıkardığımızı düşündüğümüzde, başta toplumsal ruh sağlığımız olmak üzere her şeyimiz bozulur...
Sadece bakım çalışmaları için bir günlüğüne elektrik enerjimizin olmadığını düşündüğümüzde, neleri kaybettiğimizi görmekteyiz... Hayatımızı kolaylaştıran güç, elektrik enerjisidir...
Türkiye, 1960 ve 1970'li yıllarda köylere elektrik götürme çalışmasını gerçekleştirdi... 1990 yılına geldiğimiz zaman, hemen hemen elektriğin olmadığı yerleşim birimi kalmamıştı...
Türkiye, hidroelektrik santralları kurarak elektrik enerjisi elde etmek için çalıştı... O dönemin muhalefeti, bu elektriği toprağa mı vereceksiniz? Bunları yapmayın, diye propaganda yapıyordu... Nüfusumuz Cumhuriyetin ilk gününden bu güne neredeyse sekiz kat arttı... Son elli yılda ise nüfusumuz elli milyon artmış oldu... Bu hızla gidilirse nüfusumuz 2050 yılında yüz milyon olacaktır... O zaman daha fazla enerjiye ihtiyaç duyulacaktır... Bunu biz hidroelektrik santralları vasıtasıyla temin edemeyiz... Bu yüzden bir yandan termik santrallar kurarken bir yandan da doğalgazdan elektrik üreten santralları kurarak pahalı da olsa elektrik enerjisi üretimini gerçekleştiriyoruz...
Doğal gazın pahalı olması, termik santralların çevreye olumsuz etkileri bizi daha farklı enerji üretme yollarına yöneltmiş oldu...
Önce RES( Rüzgar Enerji Santralı), sonra JES( Jeotermal Enerji Santralı) yoluyla elektrik üretimine yöneltti... Her enerji faaliyetinin çevreye ve insan sağlığına etkileri tam olarak araştırılmamıştır... RES' lerin elektro manyetik alan etkileri ve insan sağlığına olumsuz yönleri hiç araştırılmamıştır... Biz bu konuda bazı şüphelere sahibiz... Vücut dengesine etkileri ve sağlığımızı nasıl tehdit ettiği bilinmemektedir...
JES'lerin radyo aktif etkileri ölçülmemektedir... Bu konuda bir çalışma da yoktur...
Ağır metallerin yüzeye çıkarak çevreyi kirletmesi kaçınılmazdır...
Enerji üretiminin zor, pahalı ve olumsuz etkilerine rağmen, olmayan enerjinin etkileri düşünüldüğünde, fayda zarar kuralına göre hareket etmemiz gerekir... Yine olumsuzlukları en aza indirecek tedbirler alınmalıdır...
Bu tedbirler:
1- Enerji üretim işi tamamen devletleştirilmelidir...
2- Devletleştirme yapılmayacaksa sıkı denetim sistemi getirilmelidir ...
3- Tüm enerji santralları çevre, doğa, iklim, insan sağlığı gözetilerek yeniden değerlendirmeye tabi tutulmalıdır... Buna göre,rantabl olmayan santrallar kapatılmalıdır...
4 - Boğaz su akıntıları enerji üretmeye yeterli olabilir mi? Bu çalışmalar yapılmalıdır...
Daha az enerji tüketen aparatlar yapılarak insanların hizmetine sunulmalıdır...
5-Türkiye Bütçesinin %5'i ar-ge çalışmalarına ayrılmalıdır...
6- Nükleer Enerji meselesi tekrar incelenmelidir... Ayrıca, GES(Güneş EnerjisiSantralı) gibi farklı enerji üretim santralları düşünülmelidir...
7-Tüm termik santrallara, çevre sağlığı için, devlet filtre takmalı ve ücretini santral sahibi şirketlerden almalıdır...
8-Yeni yapılacak santrallar için ÇED raporları topyekun çevre etkisi göz önüne alınarak değerlendirilmelidir...
9-Çanakkale çevresi en fazla altı termik santral kaldırabilir... Buna göre ruhsat verilme aşamasına gelmiş on termik santral yapılmamalıdır...Kömür kalitesi çok düşük olan kömür ocakları yanına termik santral yapma işinden vaz geçilmelidir...
10- Bir teklif, Yunanistan' dan Limni Adası'nı kiralayın ve Çanakkale' ye yapacağınız on santralı buraya yapın... Güney Afrika'dan ve Rusya'dan kömür alarak enerji üretimi yapın... Enerji nakli için, deniz altından kablo geçirin... Gökçeada'ya taşıyın... Oradan tekrar deniz altından kablo geçirin ve Gelibolu Yarımadası'ndan ulusal ağa bağlayın...
Gibi tedbirler alınabilir...
Biz, sadece farklı fikirleri de değerlendiresiniz diye, görüşlerimizi belirttik...
Daha yaşanılabiliniz bir çevre, daha temiz bir enerji üretimi... Daha sağlıklı bir toplum için çok çalışmalıyız...
Tabii ki, hiç enerji üretmeyelim! Toplumda kaos yaratalım ve halkı devlete karşı kin duyması için kışkırtalım tavrı içinde olan illegal ve legal görünümlü yapılara karşı da uyanık olalım...
Son sözümüz...
"Sü uyur, düşman uyumaz!"