Halk arasında böyle söylendiği için başlığı böyle yazdım...
Yıllarca, insanımızı iki yaka arasında taşıdılar... Sonra, iptidai aparatlarla küçük vasıtaları da taşıdılar. En zorlu hava koşullarında ve ihtiyaç hissedildiğinde halkın yardımına koştular.
Bu motorlar, önceleri İskele içinden yolcu ve vasıta alıp ulaşıma katkı sunuyordu...
Sonraları kendi gayretleriyle her iki yakaya da küçük İskele yaptılar. Bir rekabet ortamında daha ucuz ulaşım sağladılar.
Sonra, Gestaş ile anlaşarak birlikte ulaşım sağlamış oldular. Tabii ki, rekabet de ortadan kalktı. Gestaş, şirket çıkarı için istediği ücreti oluşturdu... Çünkü tek şirketti. Hizmet iyi olunca halk fiyatına bakmadan bu ulaşım sistemini kullandı.
Tabii ki, köprü yapılınca her şey değişmeye başladı. Bu arada, Gestaş'a kiralanan gemilerin kiralama süresi bitince Kilitbahir motorları, eski düzenlerini dönmek için harekete geçtiğinde de, buna yetkililer izin vermemişler ve bu hizmette kullanılacak olan gemiler atıl olarak durmaktalar...
Neoliberal politikalarda, bırakınız yapsınlar, bırakınız etsinler jargonu geçerlidir. Siz, rakip olacaklar, diye diğer şirketin faaliyetine izin vermemezlik etmemelisiniz... Ayrıca, onlar da çalışsınlar ki, rekabet olsun. Halk daha ucuz bir fiyata karşıya geçebilsin...
Burada çalışan elli kadar kişinin ekmek kapısını kapatmayın, derim...
Çocukluğumuzdan bu yana kullandığımız bu hatta "Alınteri" döken ve kendi yağıyla kavrulan Çanakkale insanlarına hangi saikle olursa olsun, zulmetmeyin...
Onların çalışmasına da izin vererek halka hizmet etme fırsatı tanıyın, derim.
Bu konuda kim yetkiliyse gereğini yapmalı, derim.
İnşallah yapılır...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...