Millet, fertlerinin çokluğuyla değil, mertlerinin çokluğuyla millet olur...

Millet, fertlerinin çokluğuyla değil, mertlerinin çokluğuyla millet olur...
Prof. Dr. Mehmet İsmail
Hocam,Dostum, ne güzel söylemiş...
O'na gönülden selamlar...
 
Gelelim asıl konumuza. Kıbrıs demek Rauf Denktaş demek. Nurlar içinde yatsın…
Rahmetli Fazıl Küçük'le birlikte bu davayı( Kıbrıs Davası'nı) omuzlayıp bu güne getirdiler...
Şunu unutmamak gerekir ki, Yunanlıların her entrikasıyla mutlaka bir miktar toprak parçası kaybediyorduk...İlk defa, Kıbrıs' ta Rumun entrikası ters tepti... Bunda, milli duruşu olan herkesin  payı vardır... Ancak en fazla da, Küçük ve Denktaş'ın...
Türkiye siyaseten kuşatıldığında ki, bunu Annan planı döneminde yine yaşamıştık, Kıbrıs'ta milli duruşu olanlar ,Anavatan'a zararımız olmasın ,diye hep fedakârlık yaptı... Kıbrıs siyasetinin kirli dehlizlerini en iyi Denktaş biliyordu... Aslında o olmasa,bir oldu bittiye getirip Kıbrıs'ı Rumun yapacaklardı...
Rumlarla Türkiye ' de politika sahnesinde bulunanlar arasında küçük bir sorun vardı...Sorunun adı Denktaş'tı.
 O , satranç tahtasındaki 20, belki de 30 hamle sonrasını görüyordu.
Türkiye'de politika sahnesinde bulunanlardan milli duruşu olan Türk Milliyetçileri ve Atatürk severler ,onu çok seviyor; Milli duruşu olmayan vatansızlar  ile bölücüler ise onu hiç sevmiyordu...
Bir ara, Türkiye'ye gelmemesi için de, çalıştılar...Fakat, korku dağları beklediği için buna teşebbüs edemediler...Zaten o da, onların bu tavrını bildiğinden umursamazdı... Bildiği yoldan şaşmazdı...
Ben, zaman zaman, keşke Türkiye'de siyaset yapan bir siyaset adamı olsa , diye düşünürdüm ... O çapta,  son  yıllarda gelen bir devlet adamı da, olmadı,derim...
Türklük meselesinin yırtıcı bir savunucusu,Aslan'ı, Kartal'ı,Atmaca'sı , Sungur'u ve Dev Adamı'ydı...
Bizim gözümüzde,Mete'ydi, Kürşat'tı , Alpaslan'dı,Fatih'ti,Mehmet Akif'ti ve en önemlisi bir Atatürk sevdalısıydı...
Onu,kendi evimiz mensubu,  gibi görüp seviyorduk...
Çanakkale ' de, birbirimizi hiç görmemiş olsak da,tanımasak da, uzun bir ayrılıktan sonra karşılaşan bir baba oğul gibi kuçaklaşabiliyorduk ...
 Biz O'yduk ,O Biz'di ...
İşte, büyük devlet adamı, karabudundan bir Türk'le böyle kuçaklaşabiliyorsa o zaman büyük devlet adamı olur...
İşte, Denktaş böyle büyük bir "Devlet Adamı"ydı...
Ardılları O'nun yerini dolduramadı...
O'nu, günümüz problemlerini çözme konusunda,hâlâ  arıyoruz...
 Durağı Cennet  olsun...