Önümüzdeki yüz yıl, karbon salınımını ve vahşi madenciliğin açtığı yaraların sonucu olarak dünya yaşanmaz bir gezegen olmaya hızla gitmektedir.

Önümüzdeki yüz yıl, karbon salınımını ve vahşi madenciliğin açtığı yaraların sonucu olarak dünya yaşanmaz bir gezegen olmaya hızla gitmektedir. Bir de, dünya orman rezervlerinin azaltılması çalışmaları da bu hızla devam ederse iklim değişikliğinde sıcaklığı iki derecelik bir düşüşe göre planlama yapıp dünyayı bir felaketten kurtarmak da  mümkün olmayacaktır...
Çin, Moğolistan, İran, Hindistan, Türkiye, Batı Avrupa, Amerika, Rusya, Meksika, Brezilya, Sahra Afrikası ülkelerinin karbon salınımı enerji santrallar ve ısınmadan kullanılan kömürlerin yanması sonucu oluşan olumsuzluklar zaman içinde kitlesel ölümlere sebep olabilecektir.
Türkiye olarak, derhal termik santral uygulamalarından vaz geçmemiz gerekmektedir. Çanakkale, Muğla ve ülkemizin değişik yerlerinde enerji açığını kapatmak için bunlar gerekli deyip termik santral kurma çalışmalarını, vahşi bir yöntemle doğayı katlederek yapma isteklerimiz, telafisi mümkün olmayan zararları ortaya koyacaktır... Bizde hukuk, toplum yararına işlemelidir. Gördüğümüz kadarıyla ise sömürgeci bir zihniyetle şirketlerden yana kararlar verilmektedir... Muğla, Akbelen'de halkın çevre duyarlılığıyla sürdürdüğü çevreyi koruma gayreti her türlü övgüyü hak etmektedir... Sadece kadınların öncülük ettiği bu direnç, çevreci faaliyetlere de örnek olmaktadır...
Orman yangınlarının çıkış sebebi olarak, enerji üretimi, nakli ve tüketiciye pazarlama aşamalarının özelleştirilmesi sonucu, özelleştirmeden aldıkları hatların bakımını yapmayan şirketlerin de ihmalleri olduğu dile getirilmektedir. Bunun ne kadar doğru olduğunu, bilgi edinme kanunu gereği kamuoyuna, yine kamu otoritesinin bilgi vermesiyle öğrenmiş olacağız... Ancak, bu bilgiler bir türlü verilmemektedir.
Biz, Çanakkale Merkez, Çan ve Biga İlçelerimizde kaç tane kanserli hastamız var ve bunlar nerelerde tedavi görmektedir, diye sorduğumuz sorumuza, Sağlık İl Müdürlüğümüz, bu bilgi, bilgi edinme hakkı kapsamında değildir, diye bilgi verilmeyeceği hakkında tarafımıza bilgi verilmiştir... Aslında, ülkemizin sağlık politikalarını oluşturacak bilgi için bu bilgilere ihtiyacımız vardı... Kanser oluş sebepleri ve önleyici sağlık uygulamaları için bu bilgilere ihtiyacımız vardı... Yine, kanser hastaları için harcanan sağlık masraflarının da ne kadar olduğunu öğrenmekte de fayda görmekteyiz... Kanser yapan unsurları bulursak tedbir alarak önleyebilir ve tedavi masraflarını da azaltmış oluruz...
İşte bu saikle bazı bilgilere ihtiyaç duymaktayız. Bize bilgi verilmemektedir. Kamu otoritesi kamu adına çalışmaktadır. Kamudan, halktan neyi saklıyorsunuz?
Anlamakta zorlanmaktayız...
Daha şeffaf bir kamu yönetimi ve daha şeffaf bir ihale süreci ve daha şeffaf bir şirket faaliyeti istiyoruz.
İnşallah yapılır...
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...