Düşmanın sırttan denize doğru inen siperinin köşe teşkil ettiği nokta karşısında bir yar vardı. Bu yara alayca'Dadaylı Yarı'adı verildi.
Düşmanın sırttan denize doğru inen siperinin köşe teşkil ettiği nokta karşısında bir yar vardı. Bu yara alayca"Dadaylı Yarı"adı verildi.Sebebi şudur;benim takımımda Dadaylı İsmail adında gözü pek ,cesur ve beni çok seven bir er vardı.Düşmanı taciz etmek için her akşam ortalık kararınca o yara iner ve bir iki bombayı düşmanın siperine atarak düşmanın denizle olan irtibatını keserdi. Düşman da bunun üzerine bütün makineli tüfekleri ile ateşe başlar,piyade ateşi şiddetlenir,topçular cehennem kusmaya başlar ve bu hal her gece saatlerce devam eder,düşman yüz binlerce mermi harcardı.
Bundan biz de bizar aldığımız için çok defa akşamları bu mert çocuğu gözaltında bulundurur yahut hapsederdik.
Düşman İsmail'in bu teçhizatından kurtulmak için günün birinde büyük bir lağım yapıp patlattı.Ve o yarın yerinde siperlerimize kadar uzanan oldukça geniş bir çukur meydana geldi ve on kadar İngiliz bu çukura atlayarak siperimizin hemen kenarında bir bomba mahalli yaptı. Bunu gören İzmirli Kumarbaz Ali Çavuş hemen 6 erle üzerlerine yüklendi,hepsini süngüledi ve bomba mahallini düşmanın aleyhine çevirdi.Düşman da oraya bir tel kafes koydu,biz de kafes yaptık.
Fakat düşman her kafesi kanca ile çekip aldı.İşte bundan sonra büyün alay cephesinde bir lağım muharebesi başladı.
Hasan Remzi Fertan 'ınHarp Hatıraları,sayfa-45
……..
Şehitler Sırtı Şehitliği
Fırkanın bir raporunda okumuştum.Sığındere ve sağındaki Şehitler Sırtı mıntıkasında uzunluğu 1.500 metre ve genişliği 400 metre olan bir mustatil [dikdörtgen bir alan] yüzüne 60 bin Türk evladı gömülmüştü. Burada siper yapılmadan evvel gelenlerde dâhil üç tümen süngü hücumu yapmış ve binlerce zayiat vermişlerdir.
18 Haziran 1331'de[1Temmuz 1915]Seddülbahir'e 14.000 küsur iaşe mevcudu ile gelen tümenimiz siperden çıktığı 25 Aralık 1331[7 Ocak 1916] gününe kadar geçen müddet içinde 22.000 ikmal eratı almış ve siperden 6.000 mevcutla çıkıp gitmiştir.
1.Tümen resmi kayıtlarında,47 subay,4042 nefer yaralı;25 subay,1786 nefer de şehittir.
Hasan Remzi Fertan'ın Harp Hatıraları sayfa- 47
,………
120000 Rus ve Romen askeri,60000 Türk askeriyle savaşır.Bir misli güç olmasına rağmen,dünyanın en büyük tabya savaşı yapılır.Türkler geçit vermez.Ama sayı çok azalınca ve yardım gelmeyince bir huruç hareketiyle Plevne'den çıkmak isterler.Vit vadisinde köprü üstündeyken Polonyalı bir yahudi bu olayı görür ve Ruslara haber verir.Bu haber sonuçu teslim oluruz.Plevne tabya savaşlarını şahikasıdır.Bir marşla halka anlattık.Böyle bir mücadele batıda olsa ders olarak okullarda okutulur.Burada Üsküdarlı Yunus Bey,başlı başına bir kahramandır.Acaba Üsküdarlıların haberi var mı?Daha yazacak çok şey var ama yürek elvermiyor.Bulgar askerlerinin Türk yaralılara yaptıklarını biz değil ,dünyanın en şerefsiz milleti olan İngilizler yazıyor.Vah Balkanlarım,Cehalet ,sen ben kavgası seni bu hale getirdi.Hâlâ ders almadık.