1992 Rio Çevre Zirvesi'nin en somut sonuçlarından birisi, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi'nin imzaya açılması olmuştur.
1992 Rio Çevre Zirvesi'nin en somut sonuçlarından birisi, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi'nin imzaya açılması olmuştur.
Bağlayıcı bir sözleşme olan Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi taraflarına bazı yükümlülükler getirmektedir.
1- Ulusal stratejilerin belirlenmesi, bir eylem plan ve programının oluşturulması.
2-Biyolojik çeşitliliğin acil olarak korunması gereksinimi olan türlere veya mekanlara öncelik verilerek izlenmesi.
3-Korunma alanlarının belirlenmesi ve kurulması.
4-Koruma altına alınmayan bölgelerde de doğa ve kaynakların kullanımında sürdürülebilirlik ilkesinin geçerli olması.
5-Sözleşmenin uygulanması için gerekli yasal ve idari düzenlemelerin yapılması.
6-Halkın biyolojik çeşitliliğin değeri ve önemi konusunda eğitilmesi.
7-Bu konuda yapılan araştırmaların ve bulguların ülkeler arasında serbestçe paylaşılması.
8-Kalkınmış ülkelerin, Biyolojik çeşitliliğin korunabilmesi için kalkınmskta olan ülkelere gerekli parasal ve teknik yardımları sağlamaları.
Türkiye Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı, dönemin Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından ilgili kurum ve kuruluşların da katkısıyla 2007 yılında hazırlanmış ve 2008 yılında ilgili kurumlara gönderilmiştir...
Uygulamalar açısından yeterli tespitler yapılmadığı gibi çevre kirliliğinin oluşturduğu olumsuzluklar sonucu, Marmara Denizi, Erzincan İliç İlçesinde faaliyet gösteren ABD 'li şirket ve yerli ortağı çevre kirliliğine sebep olmaktadır. Yine, termik santralların oluşturduğu kirlilik ve sonuçları da yeterli şekilde kamuoyuna duyurulmamaktadır.
Yerelde, Çanakkale Merkez, Çan, Lapseki, Biga İlçelerimizin toprakları, suyu, havası yoğun bir şekilde kirletilmekte ve biyolojik çeşitlilik konusunda da facialara doğru hızla gitmekteyiz.
Bu alanda, yeni tehlike ise Ekoturizm adı altında yapılan hücumlardır... Bilhassa Ayvacık, Ezine ve Bayrami ilçeşerimizdeki tarım arazileri ve mecralar, ormanlık araziler ile otlak alanları büyük bir hücuma maruz kalmaktadır.
Bu konularda acil tedbirler alınmazsa biyolojik Çeşitlilikte geriye doğru gideceğiz. Bundan yüz yıl önce Marmara Denizinde var olan balık çeşitliliği 124 farklı tür varken günümüzde onlu hanelere düşmektedir...
Her alanda, acil tedbirler alınmalıdır.
Marmara Denizini kirleten ne kadar unsur varsa ortadan kaldırılmalıdır...
Çevre ve Doğa'nın imdat çığlıklarını duymalıyız.
Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü Kutlu Olsun...