Yıllar önce, Fakültemizde yeni eğitim ve öğretim yılı başlayıp ilk derse girdiğimizde, neredeyse tüm bölümlerde kız öğrenci sayısı, erkek öğrenci sayısından fazlaydı...

Yıllar önce, Fakültemizde yeni eğitim ve öğretim yılı başlayıp ilk derse girdiğimizde, neredeyse tüm bölümlerde kız öğrenci sayısı, erkek öğrenci sayısından fazlaydı... Bu çok önemli bir gelişmeydi... Bunu, tarihimizin en önemli bir olayı olarak görmüş  ve hem bölüm hem de fakülte kurulunda, bu bilgiyi paylaşmıştım. Paşa'nın hedeflediği kaliteli nesillerin yetiştirilmesi için çok kaliteli, eğitimli annelere ihtiyaç vardı. İşte biz bu süreci yakalamıştık... Bu öğrencilerimizden çok iyi öğretmen ve akademik personeller de yetişti...
Kız öğrencilerimizden, gelecek için ümitvar olmuştuk.
Onları kendi çocuğumuz gibi de sevmiştik... Sevgimiz hâlâ sürmekte... Bunlardan dört tanesi, biri ABD'de olmak üzere farklı üniversitelerde öğretim üyesi olarak çalışmakta... Biz de onlarla gurur duymaktayız.
Yine, sadece okuma yazma öğrensinler yeter bakış tarzı yıkılmış ;çok iyi yetişmiş bir kadın profili toplumumuzda yer edinmiştir...
Özgür iradeli, ne yaptığını bilen, ülkesini ve içinden çıktığı toplumu seven bir kadın tipi gelişmiştir...
Ben şahsen, bu kadın tipinden mutluluk duymaktayım. İşte, bizim kızlarımız bunlar, diyebilmekteyiz...
Kadının erkekten daha iyi eğitimli olması da farklı sorunları ortaya koymaktadır...
Erkek egemen toplumumuzda, erkekten daha iyi eğitimli, daha bilgili, daha üretken bir kadın profili, kadını evde görmek isteyen ham softa ve kaba yobaz zihniyet tarafından hiç de hoş karşılanmamaktadır... Bu yüzden, kadın okumasın, evde kocasını beklesin, çocuk büyütsün tavrı son günlerde moda söylem olmaya başlamıştır.
Bizim, Kurtuluş Savaşı'ndaki başarımızın altında, kadının  feraseti ve güçlü duruşu yatmaktadır. O, hem çocuklarını büyütmüş hem de evi geçindirecek çalışma içinde olmuş ve üretmiştir...
Biz, Türk Kadınına çok şey borçluyuz...
İyi ki hür iradeli Türk Kadını var...
Yine, kadını eve mahkum edecek ve okutmayacak zihniyet, okuyan kadın görünce çıldırıyor... Çünkü, Türk Kadını, bu tür zatların palavrasını hiç çekinmeden onun yüzüne faş edebilmektedir. Bu çok güzel bir davranış biçimidir.
Türk kadınını bu özelliğinden dolayı kutlarım.
Yine, Akbelen'de tehlikeyi görüp mücadele eden Türk kadını da her türlü övgüyü hak ediyor...
Yalnız, olumsuz şeyler de görmekteyiz.
Bir ilimizde, okuyan kız heykeli varmış. Bu heykel ateizmi çoğaltır, kötü örnek olur, diye sokaktaki yerinden kaldırılmış, nereye götürüldüğü de bilinmemektedir...
Sözümüz karar vericilere...
Türk kadını, ne kadar çok okursa Türk toplumu da o kadar yükselir... Bu yüzden onu kısıtlayacak tutum ve davranışlardan vaz geçin derim ...
Hödüklüğün de anlamı yok! Hangi çağda yaşıyoruz...
Türk kadınını serbest bırakın!
O, doğruyu ve yanlışı herkesten çok iyi görür ve gereğini yapar...
Yer yüzünün en şerefli kadını Türk kadınıdır. Çünkü, O milli kurtuluş savaşı veren yer yüzündeki tek kadın topluluğudur...
Son sözümüz de:
Kadına ilişmeyin!
Bilgi edinmeniz dileğiyle...
******
Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...