Türkiye ,AB'ye girmek istediğinde,bize dayatılan ,köy nüfusunuzu %8' in altına çekmenizdir. Çağdaş toplumlarda bu %3-5 gibi bir orandır,dendi.
Türkiye ,AB'ye girmek istediğinde,bize dayatılan ,köy nüfusunuzu %8' in altına çekmenizdir. Çağdaş toplumlarda bu %3-5 gibi bir orandır,dendi.
Biz de,rant ekonomisi uygulayarak ,tarımı bitirerek ve geçinmek için tarım ve hayvancılık yetmez ,diyerek teşvik ettik.
Köyler boşaldı. Üretim bitti.
Var olan üretim de bir önceki neslin gayretiyle açılan tarım arazileriydi.
Buraları ranta açıldı.
Facia başladı.
İktidar son anda uyandı.
Tarım sit alanı ilan ederek arazileri kurtarma yoluna gitti.
Ama,Bursa,Ege, Çukurova,Samsun ve diğer yerlerde tarım arazileri bitme noktasına geldi.
Uyandık ama çok geç kaldık ,derim.
Bu arada köy nüfusunuzu da%7.5 seviyesine indirdik.
Pirinç,fasulye,buğday,çörekotu,mercimek ve hemen hemen tüm tarım ürünlerini ithal ediyoruz.
Hayvancılık için,hem canlı hayvan hem de saman ithal eder duruma geldik.
Yani köy hayatı bitti.
Köyler boşaldı.
Köy okulları kapandı.
*****
Cumhuriyetin en büyük hedefi ,okuma yazma oranını artırmaktı.
Köy çocuklarını okutmak için öğretmen ihtiyacı vardı .
Bunun için,Köy Enstitüleri projesi uygulandı. Buradan yetişen öğretmenler güzel işler yaptılar.
Rejim,toprak ağalarının isteğiyle bu okulları kapattı.
Bu okullar,Öğretmen Okuluna dönüştürüldü.
Bu okullarda vatanperver,idealist,Atatürk ve Türk Devletine bağlı öğretmenler yetiştirildi.
Ben de bu okullarda yetişmiş bir öğretmenim.
Sonra,her şey değişti..
Farklı kaynaklardan gelen öğretmenlerle öğretmenlik ruhu ölmüş oldu.
Şimdi,öğretim programları da kuşa çevrilerek,çağdaş,ileri bir eğitimi ıskalamaya başladık.
Dünyada,eğitim seviyesi sürekli düşüş gösteren bir ülke olduk.
Bunları niçin yazdım?
Hâlâ eskilerde yaşıyoruz.
Şu Köy Enstitüleri ne güzeldi,diyoruz.
Peki,şimdi onun yerine ne koyacağız?
*****
Çağı yakalamak için öğretmen yetiştirme sistemimizi yeniden inşa etmeliyiz.
*****
Sorarlarsa da fikrimizi söyleriz.