Cumhuriyetimizin ikinci yüz yılına girdiğimiz şu günlerde, bu 10 Kasım günü, bizim için çok önemli bir tarih olarak, anmamız gereken bir gündür, derim ...

Cumhuriyetimizin ikinci yüz yılına girdiğimiz şu günlerde, bu 10 Kasım günü, bizim için çok önemli bir tarih olarak, anmamız gereken bir gündür, derim ...

 

Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran ve onun vasıflarının ne olması gerektiğini de ortaya koyan Paşamız, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, şöyle demekte:

"Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundaki güç herhangi bir cumhuriyetin kuruluşundan farklı olarak, Türk'ün Kahramanlığı ve Yüksek Türk Kültürü'nün temeli  üzerine kurulmuştur."

 

Bu temel üzerine kurulu Türk Cumhuriyetini de Türk Gençliği 'ne emanet etmiştir...

 

Türkiye Cumhuriyetin kuruluşundan sonra, toplumumuzdaki varları ve yokları tespit ettirdikten sonra yokları var kılmak için çalışmalara başlamıştır...

 

Eğitimi, birinci sırada geliştirilmesi gereken bir problem olarak gördü.

Harf İnkılâbını yaparak, Türkçe'nin ses yapasına uygun bir alfabe oluşturdu... Okullaşma oranını, okuryazar oranını artırmak için çok çalıştı...

 

Dilimizin gelişmesi için TDK'yı, tarihimizi doğru temele ve bilgiye oturtmak için de TTK'yı kurdu...

 

Daha, Lozan Anlaşması imzalanmadan İzmir İktisat Kongresi'ni toplayarak, durum değerlendirmesi yaptırdı...

Güçlü bir üretim sistemi olması için çalıştı. Yurdun, değişik yerlerinde örnek tarım çiftlikleri kurdu...

 

Ölümüne kadar on beş yıl  denk bütçe yaptı. Devleti borçlandırmadı. Tüm yatırımların masraflarını karşılamak için üretim ekonomisine geçişi sağladı. Tarım ürünlerinin ihracıyla elde edilen gelirle fabrikalar kurdurdu... Halkın ihtiyaçlarını böyle karşılamış oldu...

 

Toplumsal değişimi oluşturdu.

Dini hayatı, hurafelerden kurtarmak için çalıştı...

Tekke ve zaviyeleri kapatarak, buradan geçinen asalak kişilerin tahakkümüne son verdi...

 

Dünya ile uyumlu takvim ve saat uygulamasını gerçekleştirdi...

 

Kılık kıyafette uyumlu bir toplum olmamız için şapka uygulamasını getirdi...

 

Üniversite reformu gerçekleştirdi...

 

Milli ve bağımsız bir dış politika oluşturdu...

 

Yine, lokal savaşlar dışında(Kore, Kıbrıs) yüz yıldır savaşsız bir dönemi, onun kurduğu düzenle yaşamış olduk... Yurtta sulh, Cihan'da sulh, söyleminin önemini öğrenmiş olduk...

 

Toplumumuzun gelişmesi için gayret sarfetti.

 

Bu gün 208 Üniversitemiz bulunmakta...

 

Milli savaş gemimizi yapabiliyoruz.

 

Havacılık sektörümüz gelişti...

 

Hemen her alanda, bilimsel yapımızda ileriye doğru gidiş sağlandı...

 

Tıp Alanı'nda  yetişmiş sağlık çalışanlarımızın olduğu  büyük bir ordu oluşturuldu... Böylece salgın hastalıklardan kırılan Türk İnsanını, sağlıklı bir toplum haline getirmiş olduk.

Bunun sonucu olarak da ortalama ömür süremizi, kırklardan seksenlere çıkartmış olduk...

 

Kırk bin köyümüzün on bininde cami ve mescit varken şimdi hemen hemen tüm köylerimizde dini hizmetlerin verildiği camiler inşa edilmiş oldu...

 

Çok partili hayata geçerek demokrasimizin gelişmesi bu yüz yılda sağlanmış oldu...

 

İşte, tüm bunların sağlayıcısı olan Gazi'mizin vefat yıl dönümünde bir kez daha yapılanları değerlendirme fırsatı bulup bunları yazmış olduk.

 

O'na Allah 'tan rahmet dilerim. Durağı cennet olsun.

Dua ile...

 

Bilgi edinmeniz dileğiyle...

**

Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...