Her yıl sevgililer günü gelmeden polemikleri başlıyor. Bir grup kutlamaktan yana bir grup bugünün bir an önce geçip gitmesini ister.
Her yıl sevgililer günü gelmeden polemikleri başlıyor. Bir grup kutlamaktan yana bir grup bugünün bir an önce geçip gitmesini ister. Çünkü sevgilisi yoktur ve sanki bu çok büyük bir olaymış gibi yansıtılır. Aslında bugünün tarihçesine baktığımızda çok da kutlanacak bir olay yok. M.S. III. Yüzyılda Roma İmparatoru Claudius II, ordusunu güçlendirmek için genç erkeklerin evlenmelerini yasaklamış. Rivayete göre Aziz Valentine, gizli nikahlar kıyarak gençleri evlendirmeye devam etmiş. İhanetin karşılığı olarak 14 Şubat günü Aziz Valentine öldürülmüş. Bazı toplumlarda Aziz Valentine Day olarak kutlanmakta olan 14 Şubat günü bizim toplumumuzda Sevgililer günü olarak kutlanmaktadır. Benim düşüncem sadece 14 Şubat geldi sevgilim ya da eşim bana hediye almadı diye bugün beni sevdiğini söylemedi diye bunu gündem konusu yapmak çok saçma. Sadece bugün geldiğinde zorunlu olarak yapılan sevgi gösterisi bana samimiyetsiz geliyor. Tabi ki bu göreceli bir kavram; kimi sevdiğini hediyelere boğar, kimi sadece seni seviyorum ile geçirir, kimi de tatil planları yemek organizasyonları yaparak bugünü geçirir. Yazımın başında da söz ettiğim gibi bugün bazılarına sadece ekonominin canlanması için planlanmış bir tuzak gibi gelmektedir. Bazıları da sonuna kadar kutlamaktan yana. Yani sevgilisi olana tatlı bir telaş, sevgilisi olmayana işkenceye dönüşen bir gün.
Sevginin ve sevdiğinin kıymetini bilenler için, bir gün değil her gün sevgilinin günüdür bence !...