Kenan Özek Arkadaşımızdan..
Kenan Özek Arkadaşımızdan..
İnsanların büyük bir bölümü, kendi fikirleriyle değil, kendilerine benimsetilmiş fikirlerle hareket ederler.
Davranış, tercih ve mücadelelerini, kendilerine benimsetilen fikirler doğrultusunda oluştururlar.
Bazı insan gruplarının fikirleri, davranışları, tercihleri ülkeye ve millete zarar verme sonucunu doğurmuşsa, bu amaçla eğitildikleri içindir.
Kandil dağı ile mücadele olmaz.
Mücadele, insanları kandile gönderen koşullarla ve siyasetle olmalıydı.
Herşey hepimizin gözü önünde oldu.
Pkk'nın kurucusu ve destekcisi olan ABD, İsrail ve İngiltere emretti diye kürtçe okullar, dersaneler, kurslar açtınız.
Kürtçe TV. ler kurdurdunuz.
Radyolar kurdurdunuz.
Binlerce dernek ve sivil toplum örgütü kurdurdunuz.
Buralarda, ülke kalkınması öğretilmedi.
Adalet, hukuk öğretilmedi.
Türkiye sevgisi öğretilmedi.
Ülkenin soyulmasına, parçalanmasına karşı emperyalizmle mücadele etmek öğretilmedi.
Buralarda sadece ve yalnızca Türk milleti ve Türk ordusu düşmanlığı öğretildi.
Amerikan, İngiliz ve israil sevgisi öğretildi.
Türklüğe ve Tükiye'ye ait herşeyden nefret etmek öğretildi.
Doğu ve güneydoğu Anadolu bölgesi nasıl daha çok kalkınabilir, insanları daha eğitimli, daha uygar nasıl olabilir diye eğitim almadılar.
Sadece Türkiye'nin kalkınması nasıl engellenebilir, nasıl daha çok zarar verilebilir diye eğitim aldılar.
Bunların akıl hocalarının emriyle, benim devletim de Türk'ün adını dağdan taştan sildi. T.C levhalarını kaldırdı.
AND'ımızı kaldırdı.
Tüm bunlar olurken, muhalefet partilerimiz de, milliyetçi partilerimiz de demokratik demokratik konuşmaya devam ettiler.
Vatan, millet, bayrak, din, halk nutukları atmaya devam ettiler.
Engellemedi, durdurmadı, isyan etmediler.
Olanlar ve olacaklar hakkında halkı doğru bilgilendirmediler.
Bugün sonuçlarını yaşıyoruz.
Pkk yeni yavrular doğurdu.
Adına PYD dendi. YPG dendi.
Ve her biri ayrı devlet kuracak güce ulaştırıldı.
Cumhurbaşkanının bir beyanına göre, ABD Pyd' ye, Ypg'ye 50 bin tır dolusu ağır silah verdi.
Herşey gözümüzün önünde oldu.
Verilen eğitimle;
-istiklal savaşımızı kutlamayalım diyen,
30 ağustos bizim zaferimiz değildir kutlamaya gerek yok diyen kitleler oluşturuldu.
-Keşke işgalcinin kölesi olsaydık-
diyen kitleler türetildi. .
Tüm dini cemaat, kurs, vakıf gibi kurumlarımız bu amaçla kitleleri eğitirken yine seyrettik.
Hala şu anda ingiliz, Amerikan ve israil istihbaratları kontrolünde aynı eğitim tüm şiddetiyle yurdumun her köşesinde devam ediyor.
Kimse karışmamakta ve oturup seyretmekteyiz.
Ülke zararına yaşadığımız ve yaşayacağımız tüm kötülüklerin eğitimi yüzlerce yoldan gözümüzün önünde veriliyor.
Yine hepimizin gözü önünde bütün belediyelerimiz iflas ettirildi.
Bakınız tüm belediyelerimiz ödenmesi imkansız borç altına sokuldu.
Belediyeler kendi masraflarını karşılayabilecek gelir kaynaklarından mahrum bırakıldı, üretimden, kazançtan uzak tutuldu.
Sadece borç alarak geçinsin diye.
Bunların tamamı;
borç veren ülkelerin danışmanlarının talimatıyla, siyasetçilerimizin kararıyla ve bizlerin alkışı ile gerçekleşti.
Osmanlıyı böyle yıkıp elinden herşeyi aldıklarını, borç veren ülkelerin kölesi yaptıklarını neden unutuyoruz?
Bunlara engel olmadan, sonucundan şikayet edemeyiz.
Kimleri alkışladığınızı ve ülkeye ne büyük kalıcı zararlar verdiklerini tekrar düşünün.